Çin’de başlayan virüs’ten, neredeyse en karlı Çin çıkmış durumda. Zira zaten normal şartlarda fabrikalar açıkken olan işçi ölümleri sayısından daha az bir kayıpla salgını bitirdi. Kitleri üretti. Aşı kapıda.
Tabii bu arada bugün NGezete’de verdiğimiz haberde, bu virüsün Çin’de Wuhan’da P4 Laboratuvarlarında üretildiği iddiasının, bundan sonraki süreçte nasıl sonuçlar doğuracağını bekleyip görmek lazım.
Ayrıca Fransız araştırmacının youtube videosunu da yine Ngazete’de yayınladık. İddialar Fransa’daki Pasteur Enstitüsü’nü de kapsarken, aşının da hazır olduğu yönünde.
Oysa Pasteur Enstitüsü, Fransa merkezli ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş. Vakfın kuruluş amacı özellikle biyoloji, mikroorganizmalar, hastalıklar ve aşılar hakkında araştırma ve geliştirme faaliyetlerini kapsıyor.
Ama iddialar doğruysa- ki güçlü kanıtlar var- Enstitü bu kez tüm insanlığı kurtarmakla kalmayıp, ekonominin yenidünya düzenindeki yeni patronunu da belirleyecek.
Korona finansal dünyayı nasıl şekillendireceğinin ilk belirtilerini ülkelerin borsaları üzerinden verirken; uzun zamandır beklenen ve bir türlü gerçekleştirilemeyen 3. Dünya savaşının da korona virüsü üzerinden başladığını söylemek yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Kuşkusuz her savaş, her devrim ve her değişim ülkelerin siyasi yapılarını ve siyasi oyuncularını da değiştiriyor. Elbette koronavirüs de benzer sonuçlar yaratacak.
İlk elden aklımıza Almanya Başbakanı Merkel gelebilir ki, dün Alman hükümeti Merkel’in doktorunda koronavirüse rastlandığını ve bu nedenle Merkel’in karantinaya alındığını duyurdu. Uzun zamandır -yaşına paralel olarak- birçok rahatsızlığı olan ve hatta görevden çekilmeyi düşünen Merkel için, ‘ siyaset sahnesinden ilk çekilecek lider ‘ dersek yanlış olmaz.
Öte yandan ABD’de virüsün etkili olmasıyla birlikte Pentagon’un tavrı ve gerekirse yönetime el koyma tadındaki açıklamalarını önemsememek mümkün değil. Ki bu makaleyi yazdığım sırada ABD sokaklarına askerlerin indiği haberleri de başta ABD medyası olmak üzere tüm dünyada ilk haber olarak çoktan verilmeye başlamıştı. Tabii buna karşılık Trump da enteresan açıklamalarda bulundu.
Bu arada yazıyı kaleme aldığım bu saatlerde ABD’de Washington ve New York'ta 'büyük felaket' ilan edildi
ABD Başkanı Trump, korona virüsü salgını nedeniyle Washington ve New York'ta 'büyük felaket' ilan edilmesine onay verdiğini duyurdu.
ABD Başkanı Donald Trump, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en yoğun görüldüğü New York, Washington ve Kaliforniya eyaletlerinde toplumsal olay ve doğal afet durumlarında yarı zamanlı görev yapan ulusal muhafızları aktivite ettiklerini duyurdu.
Bu ilandan saatler önce ise New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile mücadelede eyaletteki hastanelerdeki kaynakların hızla tükendiğini duyurmuştu.
CNN televizyonuna konuk olan Blasio, Kovid-19 ile mücadele için hastanelerdeki kaynakların hızla tükendiğini ve "Hastane sisteminin çalışması için gerekli olan vantilatör, cerrahi maske gibi malzemeler için büyük çapta bir yokluk çekmeye 10 gün uzaktayız" ifadesini kullanmıştı.
Anlaşılan sarsıntı büyük ve etkileri de büyük olacak; hem ekonomik, hem siyasi sonuçları ile birlikte.
Peki ya Türkiye?
Doğrusu dünyada uzun zamandır beklenen ekonomik krizden en çok etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyordu. Hatta bu krizin merkez üssü olabilirdi. Fakat koronavirüs ile bu kriz farklı bir boyut kazanınca, elbette Türkiye bir ekonomik krizin merkez üssü olmaktan çıktı. Şimdi küresel kriz ile mücadele edecek.
Yani dünyanın ihtiyacı olan finansal kriz bu kez koronavirüs ile giderilirken, uluslararası finans sektörünün de bunu kucakladığı ortada açık ve seçik duruyor.
ABD Borsasındaki değişimde ise, bugünlerde Çin’in büyük alıcılar arasında olduğuna dair bilgiler geliyor. Hoş ABD’de finans milliyetçiliği yok ama ABD halkının parası el değiştiriyor! ABD Ekonomik tetikçilerin tetiklemesiyle ciddi bir ekonomik kalkışma ile karşı karşıya diyebiliriz.