Son yıllarda Orta Doğu’da en çok konuşulan bölgenin adı : Fırat’ın Doğusu!
Hem de bölgedeki bütün savaşlar sanki orada oluyormuş gibi gündemimizde. Oysa bu bölgede savaş olmamasına rağmen…
Peki ama neden?
Sanırım var olan savaş süreci , Fırat’ın doğusu üzerinden geleceğe dönük tırmandırılmaya çalışılıyor.
Peki Fırat’ın Doğusu neresi?
Fırat’ın Doğu’su dediğimiz zaman ( haritaya baktığımızda ), karşımıza çıkan bölge Kuzey Irak’tır. Kuzey Irak ise, yıllardır Irak Savaşı sonrasında merkezi yapı çöktüğü içindir ki , bağımsız bir Kürdistan’ın örgütlenilmeye çalışıldığı topraklardır.
Bugüne kadar (kurulması için çok çaba sarf edilen) emperyalizmin ve siyonizmin elbirliği ile ortaya çıkarılmaya çalışıldığı bir Kürdistan projesini bir türlü istendiği gibi kurulamadığı için , bir hayal olmaktan öte gidememiştir. Ama bu davadan vazgeçmemek üzere, emperyalist ve Siyonistler yine Kürdistan’ı oluşturmak için hiç bu amaçtan dönmemiş ve şimdi Kuzey Irak Kürdistan’ının önünü açmak üzere, Fırat’ın Doğusu kavramını gündeme getirmişlerdir. Ve Fırat’ın batısındaki savaş sürecini , Fırat’ın doğusuna aktarmak için İran’ın Irak’taki hakimiyetinin önünü kesecek şekilde, Kuzey Irak’taki Kürdistan projesine devam ettiklerini görmekteyiz. Bu nedenle de, Kuzey Irak’taki sorunu sürekli tekrar ederek savaşı yavaş yavaş Kuzey ırak üzerinden İran’a ve İran üzerinden de Kafkasya’ya doğru yönlendirmeye çalıştıklarını da artık net görmekteyiz.
Görünen resimde Irak devleti , son yıllarda toparlanma çabalarına girmesine rağmen bunu gerçekleştiremedi. Bu nedenle de merkezi gücünü yeniden oluşturamadığı için, giderek İran’ın hegamonyasına doğru sürüklendi. İran ise, şii devlet modeliyle, Orta Doğu’daki bütün Şii topluluklara yönelik emperyal yönelişe kalkıştı. Bu noktada İran, Irak’ın da Şii nüfusunun fazla olması nedeniyle , Irak’ın 3’ te 2’ sinde hakimiyeti ele geçirdi. Irak’ın 3 ‘te 2 ‘sinde İran fiili hegamonyayı ele geçirdi. Böylece bu bölgedeki batı güçlerini, başta Amerika ve İsrail’i çok rahatsız etti. Bu nedenle savaşı yeniden Kuzey Irak’a taşıyarak İran’ın önünü kesmeye çalışam emperyalim ve Siyonizm işbirliği, Fırat’ın Doğu’sundan askeri birliklerini yeniden Kuzey Irak’a taşıdı. Şimdi bu bölgeye Kürdistan olmadan önce, İran’a yönelik savaşın bir ön cephesi haline getiriliyor dersek yanlış olmaz.
İran da bunu gördüğü için; Lübnan, Yemen gibi Şii nüfusa sahip bölgelerdeki gücünü, bir Şii dayanışmasıyla Kuzey Irak’a getirdi. Böylece İran , Orta Doğu’daki Sunni yapı üzerinden bir İran karşıtlığını kendi ülkesine tehlike yaratacak bir cephe oluşumunun önünü kesmeye çalışmaktadır.
Yeni dünya düzeni projelerine baktığımız zaman,; İran’ın 5’e bölündüğünü, Kafkasya Bölgesi’nin Rusya’nın elinden alındığını, Kuzey Kafksya’da Rusya’ya karşı bir Çerkezistan bağımsızlık savaşı hazırlandığı görülüyor. Bu doğrultuda Hristiyan- Rusya ‘ya karşı Kafkas Müslümanlarının harekete geçiriliyor. Ayrıca Rusya’nın Kırım’ı işgalini tanımayan Amerika ve Avrupa Devletlerinin, Kafkasya’da Abazya, Osetya Gürcistan gibi Hristiyan devletlerle, batı yakından ilgilendiği içindir ki Kafkas Müslümanları boşlukta kalmaktadır. ABD ve İsrail ikilisi de, bir Müslüman yeni devlet olarak, Kuzey Kafkasya’da bağımsız Çerkezistan’ı örgütlemeye çalışmaktadır.
Bu çerçevede Fırat’ın Doğu’sundan, Irak’ın Kuzeyi’nden, İran’ın Kuzeyi’ne –Kuzeybatı’sına yönelebilecektir. Bunun sonucunsa askeri hareketlerin tamamı , Kafkasya’ da bugün var olan siyasi düzeni ve haritayı ortadan kaldırabilecektir.
Böyle bir durum beraberinde, savaş ortamını genişletir. Bunun içindir ki , çok büyük petrol ve doğalgaz kaynaklarının bulunduğu Kafkas ve Hazar bölgeleri emperyal güçler arasında savaş alanına dönüşecektir. Böylece Kafkasya üzerinden, Arap dünyasındaki sıcak savaş Türk dünyasına taşınabilir.
Türkiye, doğu komşusu olan İran’la ve Kuzey komşusu olan Rusya ile batı emperyalizmine ve siyonizme karşı ortak bir işbrliğine girmiştir. Bu aşamada eğer gerekli önlemleri almazsa, emperyalizm ve Siyonizmin oyununa alet olarak ittifak içine sürüklendiği iki büyük ülke İran ve Rusya ile sıcak savaşa girmek zorunda kalmaktadır.
Kafkas Müslümanlarını kışkırtan emperyalizm, siyonizmin desteği ile Ürdün’deki Çerkezleri de yeniden Kafkasya’ya taşımak istemektedir. Böylece Kafkasya’daki Müslüman nüfusu arttırmak Rusya’nın önünü kesmek gibi planları da düşündüğü ortaya çıkmaktadır.
Türkiye bu aşamada, Azerbaycan’ı da yanına alarak, Rusya ve İran ile kurmuş olduğu Astana dayanışmasını son Tahran zirvesinde görüldüğü gibi, en üst seviyede sürdürmeliyiz. Ve buradan bir bölgesel güvenlik yapılanması ortaya çıkarılabiir.
Aksi takdirde Fırat’ın Doğu’su; manevraları devam edecektir. Kuzey Suriye’den Kuze Irak’a , Kuzey Irak’tan İran’ın Kuzey Batısına ve Rusya’nın güney sınırlarına sıcak savaş taşınırken ; Türkiye ‘de buna alet olarak komşularıyla savaşa girmek zorunda kalacaktır. Ve savaş sonrasında harita yeniden çizilirken, Türkiye’de parçalanma tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır.