Fransa'da halk cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu için sandık başına gidecek

Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dahil 12 adayın yarışacağı cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu 10 Nisan Pazar günü yapılacak.

Yaklaşık 67 milyon nüfusa sahip ülkede 48,7 milyon seçmen 5 yıl görev yapacak yeni cumhurbaşkanını belirlemek için oy kullanacak. Fransa'nın denizaşırı topraklarında ise 1,4 milyon seçmen tercihini ortaya koyacak.

Seçim merkezlerinde gerçekleşecek oy kullanma işlemi Fransa'nın ana kara topraklarında, yerel saatle 08.00'de başlayacak ve 19.00'da sona erecek. Büyük kentlerde ise saat 20.00'ye kadar oy kullanılabilecek.

Hükümetin kararıyla Kovid-19 testi pozitif çıkan seçmenler, maske kullanmak şartıyla seçim merkezlerine gelerek oy kullanma hakkına sahip olacak.

Araştırma şirketleri sandıkların kapanmasından itibaren 12 adayın yarışacağı seçimin tahmini sonuçlarını vermeye başlayabilecek. Resmi sonuçlar ise Anayasa Mahkemesi tarafından 13 Nisan'da açıklanacak.

Seçimin ilk turunda hiçbir adayın yüzde 50'lik oy oranını yakalayamaması durumunda en çok oyu alan iki aday 24 Nisan'da yapılacak ikinci turda yarışacak. Seçimi kazanan aday 13 Mayıs'a kadar cumhurbaşkanlığı görevini devralacak.

Adaylar arasında Cumhurbaşkanı Macron, merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisinin (LR) adayı Valerie Pecresse, aşırı sağcı Marine Le Pen, "ırkçı" görüşleriyle bilinen aşırı sağcı Eric Zemmour ve aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa Hareketinin lideri Jean-Luc Melenchon'un isimleri öne çıkıyor.

Seçimin ilk turuna ilişkin kamuoyu yoklamalarında Macron ile Le Pen önde görünüyor. Anketlere göre Macron'un yüzde 26, Le Pen'in yüzde 22, Melenchon'un yüzde 17, Pecresse ve Zemmour'un yüzde 9 oy alması bekleniyor.

Macron ile Le Pen arasındaki muhtemel oy farkının mart ortasından bugüne kadar giderek azalması dikkati çekti. Buna göre martın ortasında 12 olan oy farkı 4'e düştü.

Anketlerde ve Fransız kamuoyunda seçimin ikinci turuna Macron ve Le Pen'in geçmesi büyük olasılık olarak görülüyor. Bu ikilinin ikinci tura geçmesi halinde de Macron'un yüzde 53 ve aşırı sağcı rakibinin yüzde 47 oy alması öngörülüyor. Bir hafta önce bu oy oranları yüzde 55 ve 45 olarak açıklanmıştı.

2017'de yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda yüzde 66,1 oy alan Macron, yüzde 33,9 oy alan Le Pen'i geride bırakarak cumhurbaşkanı seçilmişti.

Rusya-Ukrayna savaşı gölgesinde seçim kampanyası ve Macron

Öte yandan, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı 24 Şubat'ta başlattığı savaş, ülkedeki cumhurbaşkanı seçim kampanyasını etkiledi. Ülkede bu seçim kampanyası öncekilere kıyasla daha sakin geçerken, seçime ilişkin gündemde ağırlıklı olarak savaş yer aldı.

Adaylığını resmi olarak açıklamak için son günleri bekleyen ve seçim kampanyası boyunca sadece bir kez miting düzenleyen Macron, adaylığın gerekliliklerini yerine getirmek yerine özellikle Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında cumhurbaşkanlığı görevlerini sürdürmeyi tercih etti.

2017'de öne çıkardığı liberal politikalarla cumhurbaşkanı görevine seçilen Macron'un popülaritesi, dünya gündeminde de yankı uyandıran sarı yelekliler hareketi ile ekonomik ve toplumsal sorunlar nedeniyle düştü.

Buna karşın seçimi kazanmak için sağ ve aşırı sağ siyasetçilerin etkisiyle "popülist" politikalara yöneldiği değerlendirilen Macron, "ayrılıkçı" olarak bilinen yasayı çıkardı ve "Fransa İslamı" projesi kapsamında birçok uygulamayı yürürlüğe soktu. Uzmanlar, Macron'un ve hükümetin bu uygulamalarla İslam karşıtlığını yasallaştırdığına vurgu yapıyor.

Cumhurbaşkanlığı öncesinde bankacılık sektöründe isim yapan ve öncesinde halk tarafından seçilmiş bir kamu görevi yürütmeyen genç liderin dış politika serüvenlerinde de umduğunu bulamaması ülkede tartışmalara yol açmıştı.

Rusya-Ukrayna savaşının seçim kampanyasını gölgelediği dönemde Macron, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile sık sık telefonda görüşerek bölgede "barışı getirme" çabalarıyla öne çıktı.

Bu bağlamda Fransız kamuoyunda bu çabalar "başarısız" olarak değerlendirilse de Macron anketlerde birkaç puan kazanabildi.

Öte yandan, Macron, yeniden seçilmesi halinde, şiddetli olayların yaşandığı emeklik reformuna ilişkin çalışmaları yeniden başlatacağını belirtti.

Emeklilik yaşını 62'den 65'e çıkarmayı ve emeklilik maaşını en az 1100 avro olarak belirlemeyi vadeden Macron, ayrıca kamu düzenini tehdit eden yabancıların sınır dışı edilmesini ve Avrupa'da sınırların daha sıkı şekilde kontrol edilmesini istiyor.

Macron, 2030'a kadar orduyu modernize etmek ve 60 Rafale tipi savaş uçağını daha satmayı hedefliyor.

Le Pen

Cumhurbaşkanı seçimine 3'üncü kez adaylığını koyan Le Pen, özellikle son bir aydır anketlerde seçimin ilk turunda alabileceği muhtemel oy oranının giderek yükselen isim olmasıyla dikkati çekiyor.

2022'deki seçim vaatlerinde göçün önemli yer tuttuğu Le Pen, bu konuda yeni yasa çıkarmayı ve bunun için referandum düzenlemeyi istiyor.

Le Pen, ayrıca kamuya açık alanlarda başörtüsünü yasaklamayı vadediyor.

Yabancıların ülkeye girişlerinin kontrol edilmesini ve sınırlandırılmasını, ciddi suça karışmış ve kamu düzenini tehdit eden yabancıların sınır dışı edilmesini isteyen Le Pen, ülkede doğanlar için bazı şartlarda verilen vatandaşlık hakkını iptal edeceğini belirtti.

"Irkçı" söylemleriyle bilinen Zemmour

Geçen yıl sonbaharda henüz adaylığını açıklamadığı sıralarda seçimde alabilecek muhtemel oy oranının sürpriz şekilde yüzde 5-6'dan yüzde 16-18'e çıkmasıyla dikkatleri üzerine çeken Zemmour, Fransız kamuoyunda tartışmalı bir isim olarak öne çıkıyor.

Fransa'da 1958'de Cezayir asıllı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Zemmour, seçim programında İslam, göçmenler, Müslümanlar ve başörtülü kadınlara geniş yer vermesiyle dikkati çekiyor.

Zemmour, ülkede yaşayan Müslümanların asimile olması gerektiğini savunuyor, İslam ve göçmen karşıtı söylemleriyle sık sık gündeme geliyor.

Müslümanlara karşı nefreti körükleyen ifadeleri nedeniyle 3 kez para cezasına çarptırılan Zemmour, Müslümanların ve yabancıların haklarını kısıtlayan birçok vaatte bulundu.

Zemmour, cumhurbaşkanı seçilirse 1 milyon sığınmacıyı Fransa’dan sınır dışı edeceğini söyledi.

Çıktığı televizyon programlarıyla ülkede ismini duyurmaya başaran Zemmour'un seçim kampanyası döneminde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakınlığından olumsuz etkilendiği ifade ediliyor.

Zemmour'un yeni kurduğu parti "Reconquete" ismi, 1492'de İber Yarımadası'ndaki Hristiyanların ve Müslümanların bölgedeki varlıklarını tasfiye çabalarına verilen "Reconquista"ya (yeniden fetih) atıf yapıyor.

Son haftalarda anketlere göre oy kaybeden Pecresse

Eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 6 yıl danışmanlığını yapan Pecresse, eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy döneminde 2007-2011'de Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanlığı, 2011-2012'de Maliye Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü görevlerini yaptı.

Pecresse, 2015'ten bu yana Ile-de-France Bölgesi Başkanlığını görevini yürütüyor.

54 yaşındaki Pecresse'in seçim vaatleri arasında göç ve güvenlik konuları ilk sıralarda yer alıyor.

Ülkeye ve mesleklere göre Fransa'ya gelecek yabancıların sayısına kota uygulanması için referandum düzenlenmesini isteyen Pecresse, ülkede 5 yıldır düzenli olarak ikamet etmeyen yabancılara sosyal yardımları durdurmayı öngörüyor.

Pecresse, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ülkede doğanlara ve bazı şartlarda verilen vatandaşlık hakkının kaldırılacağını belirtti.

Yabancılara Fransa vatandaşlığı vermeden önce Fransızca bilgisi ve cumhuriyetin değerlerine saygıyı gösterip göstermediğinin kontrol edilmesini isteyen sağcı aday, okul gezilerinde refakatçı annelerin başörtüsü takmasını yasaklayacağını aktardı.

Pecresse, radikalleştiği gerekçesiyle takip edilen kişiler için toplu taşıma araçlarında yüz tanıma sisteminin kullanılmasını istiyor.

Valerie Pecresse'in ekonomik vaatleri arasında da maaşlara yüzde 10 zam yapılması, ilk çocukları dünyaya gelen ebeveynlere maddi yardım sağlanması yer alıyor.

Partisi tarafından cumhurbaşkanı adayı olarak belirlenmesinin ardından seçimin favorilerinden biri olarak gösterilen Pecresse'in seçim kampanyası sırasındaki genel siyasi tutumu nedeniyle anketlerde ilk turda alabileceği öngörülen oy oranı önemli sayıda düştü.

Melenchon

Üçüncü kez cumhurbaşkanı seçiminde yarışacak aşırı solcu Melenchon, 2017'deki cumhurbaşkanı seçiminde yüzde 19,58 ve 2012'de yüzde 11,10 oy almıştı.

Melenchon'un vaatleri arasında asgari ücreti 1400 avroya yükseltmek, oy kullanma hakkını 16 yaşa düşürmek ve maaşlarda kadın-erkek eşitliğini sağlamak yer alıyor.

Müslümanlara yönelik olumlu tutumu ve açıklamalarıyla da öne çıkan Melenchon, cumhurbaşkanı seçilirse "ayrılıkçı" olarak bilinen yasayı yürürlükten kaldırmayı istiyor.

Solun adayı Hidalgo

Cumhurbaşkanı seçiminin bir başka adayı da Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo.

2012-2017 döneminde cumhurbaşkanlığı görevini yürüten François Hollande'dan sonra ciddi ölçüde zayıflayan merkez sol Sosyalist Partisinin adayı Hidalgo, başkentte iklim değişikliği ile mücadele kapsamında özellikle dizel araçlara yönelik getirdiği yasaklarla biliniyor.

Hidalgo cumhurbaşkanı seçilmesi halinde öğretmenlerin maaşlarını iki katına çıkarmayı, erkek ve kadınların maaşlarını eşitlemeyi ve oy kullanma yaşını 18'den 16'ya düşürmeyi vadediyor.

Jadot iklimi önceliyor

Yeşiller Partisinin (EELV) adayı Yannick Jadot da 2009'dan bu yana Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili olarak görev yapıyor.

Ülkenin ekonomisini yeniden inşa etmek için yıllık 50 milyar avro yatırım planlayan Jadot, cumhurbaşkanlığı görev süresinin 5 yıldan 7'ye çıkarılması gerektiğini belirtiyor.

Jadot, bir kişinin tek bir dönem cumhurbaşkanı olarak görev yapmasını istiyor.

İklim değişikliğinin neden olduğu sorunlarla mücadeleye öncelik veren Jadot, 15- 20 yıl içinde nükleer santralleri kapatmayı ve 2030'dan itibaren dizel motorlu araçların satışını yasaklamayı planlıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Dünya Haberleri