ABD'nin saygın düşünce kuruluşlarından Freedom House'un Araştırma Direktörü ve Avrasya uzmanı Nate Schenkkan, ulusötesi baskı raporunu Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi. Gürcü Yayın Bölümü’nden Ekaterina Maghaldadze’nin sorularını yanıtlayan Schenkkan, raporda vaka örneği olarak incelenen Türkiye’nin son altı yılda kendi sınırları dışında en fazla kaçırma operasyonuna imza atan ülke olduğunu söyledi.
Freedom House “Gözden Uzak ama Ulaşılmaz Değil’’ adlı raporunda, bazı devletlerin, muhalefeti susturmak için ulusal sınırların ötesine geçerek sürgündeki veya diasporada yaşayan kişilere karşı sistematik şiddet ve sindirme olaylarını incelemişti. Raporda, Türkiye örnek vaka çalışması yapılan altı ülke arasında yer almıştı.
Raporun yazarlarından olan Nate Schenkkan, bu konu üzerinde çalışmaya, Suudi yetkililerin 2 Ekim 2018'de Washington Post köşe yazarı Cemal Kaşıkçı'yı Türkiye'de öldürmesinin ardından karar verdiklerini söyledi. Baskı ve tehdide uğrayan kişilerin kendi ülkelerinden kaçtıktan sonra istedikleri haklara aslında ulaşamadıklarını belirten Schenkkan, şiddet ve sindirmenin sürdüğüne dikkat çekti.
Freedom House olarak devletlerin sınır ötesi operasyonlarının ölçeğini ve kapsamını araştırdıklarını kaydeden Nate Schenkkan, bu olayların normalleştirildiğine de dikkat çekti. Schenkkan, “Bu olayların yayılmasının bir nedeni, kimsenin hesap vermiyor olması. Ülkeler açısından hiçbir sonucu yok. Yurtdışındaki vatandaşlarını ya öldürmelerinin ya da kaçırmalarının hiçbir cezası yok’’ dedi.
Schenkkan, raporda incelenen ülkelerden Türkiye’nin hem ulusötesi baskı yöntemini kullanan hem de başka devletlerin topraklarında bu tür operasyonları gerçekleştiren bir hedef ülke olduğunu da söyledi. Freedom House uzmanı, “Türkiye, yurtdışında yaşayan ya da sürgünde olan vatandaşlarının peşine saldırgan biçimde düştü. 2016’daki darbe girişiminden buyana Türkiye’nin sürgündeki isimleri takip ettiği en az 31 ülke tespit ettik. Küresel bir operasyon sözkonusu. Bu ülkeler Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya’dan. Türk hükümeti de dünya çapında 100 kişinin bu şekilde iadesinin sağlandığını açıkça kabul ediyor’’ dedi.
Freedom House’un bu isimlerden 58’ini tespit ve teyit ettiğini belirten Schenkkan, bu sayının daha yüksek olabileceğini de kaydetti. Schenkkan, “Raporda incelediğimiz zaman aralığında en saldırgan ve en fazla adam kaçırma operasyonu düzenleyen ülkenin Türkiye olduğunu gördük’’ dedi.
Nate Schenkkan’ın dikkat çektiği bir diğer ayrıntı da Türkiye’nin Avrasya bölgesinde Rusya’dan sonra topraklarında ulusötesi baskı operasyonlarının en fazla düzenlendiği ikinci ülke olması.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yeni ülkelerin kurulmasıyla çok sayıda göçmen ve sığınmacının ortaya çıktığını ve bu kişilerin farklı nedenlerle Rusya’ya gittiğini hatırlatan Schenkkan, “Bu kişiler Rusya’da hedef oldular. Hedef oldukları ikinci ülke de Türkiye. Bu kişiler sık sık saldırıya uğradı, gözaltına alındı, sınırdışı edildi ya da iade edildi’’ dedi.