TV100 yazarlarından Fuat Uğur'un yazısı şöyle:
İçişleri Bakanlığı, MİT ve Emniyet Teşkilatı tam da şu sıralarda teyakkuzdadır eminim.
Bu adamlar bulunmalı.
Çünkü FETÖ, yurt dışında haklarında soruşturma ve takibat olmayan bir takım Hacker’larını Türkiye’ye soktu.
Çalışmalarına çoktan başladılar. FETÖ ve arkasındaki ABD Müesses Nizamı geçtiğimiz aylarda metan gazıyla şişirilen Kemal Kılıçdaroğlu balonunun patladığını çok iyi biliyorlar. Her şey bıçak sırtı şu anda. Bu yüzden de B ve C planları için FETÖ’yü devreye soktular.
FETÖ’cü Hacker’ların amacı Yüksek Seçim Kurulu’nun veri sistemine müdahale edebilmek ve sızmak. Ama bu sahtekârlık sürecini yönetebilmek için yeni sürüm bir ByLock programı çoktan hazırlandı ve muhalif köşe taşlarıyla trollerinin emrine sunuldu. Dün yayınlanan haberler gösterdi ki CHP sosyal medyada, büyük bir trol ağını yönetiyor. 40 bine yakın trol ve binlerce bot hesabın CHP tarafından finanse edildiği belirtiliyor.
Öncelikli hedef bu.
Plan seçim gününe yönelik olarak hazırlandı.
Durum çok açık ve net. Kılıçdaroğlu’nun kazanması için 14 Mayıs seçim günü İKİ AŞAMALI BİR SENARYO uygulamaya konulacak.
1. SENARYO: “ERDOĞAN KAZANDI” ALGISI İLE GEVŞETME
Bu senaryo 14 Mayıs günü oylama bittikten ve sandıklar açıldıktan kısa bir süre sonra devreye girecek ve “Erdoğan kazandı” algısı yaratılacak. Ardından bu “bilgi” hızlı biçimde tüm mecralarda ilan ettirilerek AK Partili seçim görevlilerini zafer sarhoşluğuyla gevşetip sandıktan fiziken ve ruhen uzaklaştıracaklar. Sonra da ıslak imzalara ve veri girişlerine müdahale edecekler.
Eğer bunu başaramazlarsa ‘ikinci senaryo’yu devreye sokacaklar.
2. SENARYO: “KILIÇDAROĞLU KAZANDI” ALGISI VE KAYBETTİĞİNDE DE SOKAKLAR KARIŞTIRILACAK
Dediğim gibi, eğer ilk senaryo başarılı sonuç vermez ve AK Partili, MHP’li sandık görevlileri sandıkları terk etmeyip disiplinli biçimde takibe devam ederlerse ikinci senaryo devreye sokulacak. Bu kez tam tersi yapılarak KILIÇDAROĞLU KAZANDI algısıyla rakıcı muhalefette “O gün geldiğinde” sevinci oluşturulacak. Zaten korktuklarının başlarına gelmesi kuvvetle muhtemel olduğundan Erdoğan’ın kazandığı yavaş yavaş netleşmeye başladığında da yukarıda sözünü ettiğim ByLock tarzı yeni sürüm haberleşme uygulamasıyla, kurdukları web sitesinden yayılacak yalanlarla muhalefet kışkırtılıp sokaklara dökülecek. FETÖ’cü Hacker’lar burada YSK’nın veri sisteminde GÜVENLİK AÇIĞI olduğu yalanını yayarak “Oylar çalındı” yaygarası koparılacak. Sonra da RUSYA YALANINI ortaya atacaklar. Çünkü nasıl Amerika’daki seçimlerde bu yalanla Trump’ı devirdilerse aynını Erdoğan’a da yapabileceklerini umut ediyorlar.
Şimdi BİZ BU BİLGİLERİ NEREDEN ALIYORUZ değil mi?
Aklınıza takılan soru bu olsa gerek.
Tekrar söylüyorum. Benim ta 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin öncesinden beri haber aldığım kaynağım Ümit Akdemir bunları bana iletti. Yazdıklarım o zamandan beri doğru çıkıyor, çünkü Ümit’in Fetullah iblisinin Pensilvanya’daki kampında da, ABD ve Batı’daki FETÖ mahfilleri içinde de adamları var. Artı tüm FETÖ medyasını yakından takip ediyor ve satır aralarını didik didik ederek okuyor, sonra da sonuçları tek tek topluyor.
MERAL AKŞENER’DEN AL HABERİ!
Ha bir de bir ‘HABERCİ KUŞ’umuz var.
Hani “Çocuktan al haberi” derlerdi ya, bunun benzerini “Meral Akşener’den al haberi” diye değiştirebiliriz. Kendisi 15 Temmuz öncesi meydan meydan dolaşarak, ne alakaysa, durup dururken konuşmalarını YURTTA SULH, CİHANDA SULH diye bitirmeye başlamıştı. Biz de kendi aramızda “Ne oluyor bu kadına, Atatürkçülük mü kasıyor acaba?” diye sorup duruyorduk.
Ne olduğunu 15 Temmuz gecesi TRT’de okutturulan darbe bildirisinde gördük.
Darbeciler kendilerine YURTTA SULH KONSEYİ adını vermişler, bildiri metinlerini de “Yurtta Sulh, cihanda sulh” diye tamamlamışlardı.
Herkes kim kimdir biliyor da neyse…
Sadede gelelim.
“RUSYA MÜDAHALE ETTİ” YALANINA HAZIRLIK İÇİN PUTİN FİTNESİ
Meral Akşener geçen gün Karadeniz Doğalgazı için, “İnşallah Putin’den yapılan bir kıyak değildir” diye konuştu.
Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi ise ilginç bir yorum yazdı bunun üzerine:
“Bir yandan parti merkezlerinin, seçim bürolarının gizemli bir şekilde kurşunlanmasıyla, diğer yandan ikide bir Kılıçdaroğlu’na suikast yapılacağı haberlerinin servis edilmesiyle zaten seçimleri şaibeli hale getirmeye çalışıyorlar. Belli ki onlar yetmemiş, bu kez Putin silahını devreye soktular. Mesele gaz meselesi değil, mesele seçim meselesi. Peki, bu durumda muhalefet seçimleri kaybedeceğini anladı, şimdiden Putin yalanından medet umuyor diye düşünülmez mi?”
Evet, seçim gecesi yenilgisi için “Rusya hackledi” yalanını devreye sokmak üzere “Putin zaten Erdoğan’ın arkasında” algısını şimdiden pişirmek için fitneler atıyorlar ortaya.
Bu yalanla birlikte sokakları karıştırırlar ve Türkiye birbirine düşerse, “Hemen yanı başımızda; Yunanistan’da bulunan ABD acaba içimize girer mi?” hayallerine kapılmaları, yani dış müdahalenin kapısını aramaları da mümkün.
CUMHUR İTTİFAKI BİLEŞENLERİ VE SANDIK GÖREVLİLERİ NE YAPMALI?
Aslında tereciye tere satmaya gerek yok ama gevşememeleri gerektiğini söyleyebiliriz sanırım.
Sandık görevlileri, başkan, sandık müşahidi, salon ve bina sorumluları, Yüksek Seçim Kurulu il ve ilçe temsilcilerinin, oyların birleştiği noktaları sonuç kesinleşinceye kadar terk etmemeleri gerekiyor.
Bunu her seçimde söylüyoruz ama ne yazık ki bazı yerlerde çay, kahve ve sigara muhabbetleri eksik olmuyor. Burada kontrolü elden bırakmamak, ihtiyaç için sandık mahalli terkedilecekse bir nöbetçi bırakmak gerekli. YSK temsilcileri de oyların birleştiği noktalarda emin oluncaya kadar ayrılmamalılar.
Emin olun FETÖ bugüne üç yıldır hazırlanıyor.
Hiç yabana atmayın bu terör örgütünü. PKK işini silahla yaparken bunlar ellerine darbe yapacakları zaman silah alıyorlar ama asıl işleri algı yaratıp sahtekârlık yapmak üzerine.