Aksaray'ın Ağaçören ilçesine bağlı Kırımini köyünde doğan 42 yaşındaki Öztürk, çocuk yaşlarda saz çalmaya merak sardı.
Saz çalmayı öğrenmek için bir türlü fırsat bulamayan Öztürk, Ankara'da çalışmaya gittiği çay bahçesindeki sanatçının "Sesin güzel sana saz çalmayı öğreteyim" demesiyle bağlamayı eline aldı.
Yaklaşık 22 yıldır bağlamasının tellerine dokunan Öztürk, düğün ve kınalarda sevdalı olduğu bağlamasıyla misafirleri eğlendiriyor.
Recep Öztürk, AA muhabirine, küçük yaşlarda köylerinde, uzaktan bir bağlama sesi duyduğu anda her işi bırakıp oraya koşarak gittiğini söyledi.
Bağlama çalmayı 20 yaşında öğrenmeye başladığını anlatan Öztürk, "Garsonluk yaptığım çay bahçesinde 'Gölbaşılı Harun' lakabıyla bilinen bir saz sanatçısı vardı. 'Sesin güzel sana saz çalmayı öğreteyim' demesiyle bu işe başladım. Kısa sürede öğrendim. Ustam vefat etti, Allah rahmet eylesin. Saz çalmayı ben çok seviyorum. Gelinin, damadın ve davetlilerin oynaması bana keyif veriyor. Hem ben eğleniyorum hem de onlar eğleniyor." diye konuştu.
"Sevdiğimiz bağlamanın peşinden giderek ekmeğimizi kazanıyoruz"
Bağlama işinin inceliklerini öğrendiğini, gittiği ilk düğünü unutamadığını belirten Öztürk, şunları söyledi:
"Çok heyecanlanmıştım. Allah'a şükür başarılı olduk, o gün bugündür düğünlerde saz çalıyorum. Kendimizi de geliştirerek birkaç parça yaptık. Sosyal medyada da bayağı ses getirdi. Özellikle 'Almancılar' ve 'Koronavirüs oldu Çinliler' şarkılarım çok tutuluyor. Sadece Aksaray'da değil, Isparta, Konya, İstanbul, Nevşehir ve Kırşehir gibi illere de saz çalmaya gidiyorum. Hemen hemen sezonu kapattık, çok yoğun işlerimiz. Bu yoğunluktan memnunuz. Yazın sıcağı, kışın soğuğuna katlanarak sevdiğimiz bağlamanın peşinden giderek ekmeğimizi kazanıyoruz. En çok sevdiğim ve örnek aldığım sanatçı Neşet Ertaş. Bizler onun sayesinde ekmek yiyoruz."