Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, 24 yıl önce bugün, "Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar" diyerek gittiği haberde, gözaltına alındı ve polislerce dövülerek öldürüldü. Tarih 8 Ocak 1996'ydı... Gazeteci Göktepe, Ümraniye Cezaevi'nde öldürülen tutukluların cenazesini izlemek üzere Alibeyköy'e gitmişti ancak, "Sarı Basın Kartı" gerekçe gösterilerek ilçeye sokulmadı. Göktepe haber takibinde ısrarcı davranınca gözaltına alındı. Yüzlerce insanla birlikle götürüldüğü birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polislerin şiddetine maruz kaldı ve dövülerek katledildi.
Dönemin devlet yetkilileri ise Göktepe’nin katledilişini gizlemek için çelişkili açıklamalar yaptı. Kimisi duvardan düştü dedi, kimisi sandalyeden... Dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Metin Göktepe’nin gözaltına alınmadığını; Eyüp Cumhuriyet Savcısı Erol Canözkan gözaltına alındığını sonra çay bahçesinde otururken fenalaşarak sandalyeden düştüğünü öne sürdü. İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan ise spor salonunun duvarından düşerek öldüğünü iddia etti.
ŞARTLI TAHLİYE VE CEZA ERTELEME YASASI ENGEL OLDU
Gazeteci Göktepe'nin katillerinin bulunması için ailesi, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşları seferber oldu. 22 Ocak 1996 tarihinde ise dönemin başbakanı Tansu Çiller, Göktepe'nin duvardan düşmediğini, gözaltına alındığını açıklamak zorunda kaldı. Açılan dava 3 yıl boyunca İstanbul’dan Aydın’a, oradan Afyon’a taşındıktan sonra 28 Eylül 2000'de beş polis memuruna "kastı aşan insan öldürmek" ve "faili belli olmayacak şekilde insan öldürmek" suçlarından verilen yedişer yıl altışar ay hapis cezası verildi. Bir polis memuru ise Yargıtay'ın kararı bozmasından sonra 20 ay hapis ve beş ay kamu hizmetlerden uzaklaştırma cezası aldı. Mahkum polislerin cezalarının tamamlamalarına 19 Aralık 2000'de yürürlüğe giren Şartlı Tahliye ve Ceza Erteleme Yasası engel oldu.
“GAZETECILERE ÖZEL MUAMELE” DENİLİP KATLEDİLDİ
“Gazetecilere özel muamele” denilip işkence edilerek katledilen Göktepe’nin katilleri 5 yıl boyunca süren dayanışmanın sonucunda mahkum edildi. Göktepe, bugün de olduğu gibi her sene mezarı başında bu dayanışmayla anılıyor. TGC, TGS, RSF ve DİSK Basın-İş katledilişinin 26. yılı dolayısıyla mesaj yayımladı.
RSF temsilcisi Erol Önderoğlu mesajında "Gazeteci Metin Göktepe’yi katledilişinin 26. yılında saygıyla anıyoruz. Cinayette yedi polisin mahkum edilmesine götüren süreç ve 5 yıllık dayanışma, günümüz medya özgürlüğü mücadelemize ışık tutmaya devam ediyor. Unutmuyoruz" ifadelerini kullandı.
TGC Yönetim kurulu ise yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
"Metin Göktepe, Evrensel gazetesinin hak odaklı haberler üreten muhabirlerinden biriydi. 1996’da yine bir haber peşinde koşarken gözaltına alındı. 8 Ocak 1996’da Emniyet Müdürlüğü Göktepe’nin gözaltındayken duvardan düşüp öldüğünü açıkladı.
Ancak bu yanıtı yeterli görmeyen gazeteci meslek örgütleri ısrarlı bir araştırma sonunda, Göktepe’nin polisler tarafından dövülerek, öldürüldüğünü ortaya çıkardılar. Bu sonucun alınmasında dönemin TGC Başkanı Nail Güreli’nin ve Göktepe’nin haberci arkadaşlarının inatçı takipleri son derece etkili olmuştur.
Aydın’da başlayıp Afyon’da devam eden yargılamalar sonucu işkenceye karışan yedi polis hüküm giydi. Elbette hüküm Metin’i bize ve ailesine geri getirmedi ama Metin Göktepe sayesinde basın emekçileri ilk kez büyük bir dayanışma göstermiş oldu.
Metin Göktepe’yi unutmayacağız, unutturmayacağız. Meslektaşımızı sevgi ve özlemle anıyoruz."
DİSK Basın-İş mesajında, “Görevi başındayken polislerce gözaltına alınıp, dövülerek öldürülen gazeteci Metin Göktepe’yi, katledilişinin 26. yılında saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Bu yürek hiç susmayacak” ifadelerini kullandı.
TGS ise, “Evrensel muhabiri Metin Göktepe'nin tek amacı gerçekleri yazmaktı. Polislerce darbedilerek öldürüldü. Meslektaşları birlik oldu, kamuoyu olayın peşini bırakmadı. Beş yıllık dayanışma sonucu polisler mahkûm edildi. Gazetecilerin yılmayacağı gösterildi. Bugün hâlâ aynı yoldayız” dedi.