Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı dosya haberler kapsamında bu haberde, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın üzerinden daha 10 yıl bile geçmeden Türkiye ve Yunanistan'ın kurduğu dostluk, Atatürk'ün Selanik'te doğup büyüdüğü evde Makedonya Üniversitesi Balkan, Slav, Anadolu Çalışmaları Bölümünden Prof. Dr. Dimitrios Stamatopulos'un değerlendirmeleriyle ele alındı.
Savaş dolu yılları arkasında bırakan Türkiye Cumhuriyeti, kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi çerçevesinde başta Yunanistan olmak üzere komşu ülkelerle dostluk adımları attı.
Yunanistan'ın o dönemki lideri Eleftheros Venizelos'un da Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday göstererek yaptığı dostluk hamlesi iki tarafı 1950'lere kadar sürdürülecek uzun bir yakınlaşma sürecine soktu.
AA muhabirine konuşan Makedonya Üniversitesi Balkan, Slav, Anadolu Çalışmaları Bölümünde görevli Prof. Dr. Dimitrios Stamatopulos, Türkiye ve Yunanistan'ın ulus devlet kurma süreçlerinin aşağı yukarı aynı döneme denk geldiğine işaret etti.
1930'larda ikili ilişkilerde yeni bir sürece girildi
Stamatopulos, Türkiye ve Yunanistan arasında 1919-1922 yıllarında yaşanan savaşın Birinci Dünya Savaşı'nın devamı gibi düşünülebileceğini belirterek bu savaşla Türkiye'nin padişahlık sistemini, Yunanistan'ın ise "Megali İdea'yı" geride bıraktığını kaydetti.
İki ülkenin 1920'lerdeki savaşında Türkiye'ye liderlik eden Mustafa Kemal Atatürk ile Yunanistan'a liderlik eden Eleftherios Venizelos'un, artık çatışma sürecinin bitip birlikte barış içinde yaşama sürecinin başlatılması gerekliğini kavrayan ileri görüşlü liderler olduğunu vurgulayan Stamatopulos, "O dönem Balkan ülkelerinde olası bir çatışmanın önlenmesi için ittifak kurma niyeti vardı." diye konuştu.
Yunanistan'ın o dönem eski Yugoslavya ile barış anlaşması imzaladığını belirten Stamatopulos, revizyonist eğilimleri olan Bulgaristan ile bunu başaramadığını ifade etti.
Stamatopulos, Mustafa Kemal Atatürk'ün de İran, Irak, Yugoslavya gibi komşu ülkelerle benzer ittifaklar kurmaya çalıştığına dikkati çekerek böylesi bir çerçevede Türkiye ve Yunanistan arasında da yakınlaşma süreci yaşanmasının doğal olduğunu söyledi.
Balkan ülkeleri arasındaki bu ittifak arayışının yanı sıra Sovyetler Birliği'nin Balkanlar'daki olası etkisinin engellenmesi çabasının da bu yakınlaşma sürecinde etkili olduğunu belirten Stamatopulos, iki ülkeyi dostluk anlaşması imzalanmasına taşıyan bir başka önemli sebebin ise mübadillerin mal varlıkları sorunu olduğuna işaret etti.
Stamatopulos, Türkiye ve Yunanistan arasında Rum ve Türk nüfusun yer değiştirmesini öngören nüfus mübadelesi sonucu, topraklarını terk eden Rum ve Türklerin mal varlıklarının tazmin edilmesinin başat bir sorun haline geldiğini kaydetti.
Bu mal varlıklarının değerlerinin hesaplanmasının dönem için çok zor olduğunu söyleyen Stamatopulos, "İki lider, mal varlıklarının karşılıklı olarak talep edilmesinden vazgeçilmesi gerektiğine karar verdiler." dedi.
Türkiye-Yunanistan Dostluk Anlaşması
Stamatopulos, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan tam 7 yıl sonra iki ülke arasında imzalanan 1930 Türk-Yunan Dostluk, Tarafsızlık, Uzlaştırma ve Hakemlik Antlaşması için ise şöyle konuştu:
"Bu anlaşma yeni bir dönem başlattı. Venizelos, Mustafa Kemal'i Ocak 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.1935'te Venizelos iktidardan ayrılmış olmasına rağmen, o dönemki Yunan lider Panayis Çaldaris, Türkiye ile Balkan Anlaşması'nı imzaladı. 1935'te her iki devletin de karşılıklı olarak iyi niyete sahip olduğunu görüyoruz. Selanik Belediye Meclisi, Mustafa Kemal'in muhtemelen doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği evi Türkiye'ye verdi."
Venizelos ve Atatürk'ün karşılıklı olarak birbirlerine ölene dek saygı duyduklarını belirten Stamatopulos, Venizelos'un Türkiye'ye karşı dostça yaklaşımında samimi olduğunu vurguladı.
Selanik’te Atatürk Evi
Selanik Belediyesi, Türkiye'nin kuruluş yıl dönümü vesilesiyle 1933'te, Atatürk'ün Selanik'te doğup, 7 yaşına kadar yaşadığı evi satın alıp Mustafa Kemal Atatürk'e hediye etmeye karar verdi.
Anahtarları Türkiye'nin Selanik Başkonsolosluğuna 1937'de teslim edilen ev, 1953'te kapılarını ziyaretçilerine müze olarak açtı.
2012'deki kapsamlı restorasyonun ardından şimdiki halini alan müze, her yıl Türkiye'den ve dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerle dolup taşarken, bu yıl ekim ayına kadarki ziyaretçi sayısı 200 bini aştı.
Bugün Atatürk Evi Müzesi hem içerisindeki eşya ve belgelerle Atatürk'ün hayatına ışık tutuyor hem de 1930'larda başlayan Türk-Yunan dostluğunun bir nişanesi olarak varlığını sürdürüyor.
Venizelos'un Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermesi
On binlerce kişinin hayatına mal olan ve milyonlarca insanın mübadele edilmesiyle son bulan, Türkiye ve Yunanistan'ı Birinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından karşı karşıya getiren savaşlardan sonra Venizelos, 1934'te Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.