21 Aralık'ta Türkiye'nin siyasi parti yelpazesine yeni bir isim katıldı.
"Hürriyet Partisi", sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımla siyasi hayata başladığını duyurdu.
Partinin Kurucular Kurulu'nun yaş ortalaması 27. Kurulun yüzde 43'ü kadınlardan oluşuyor.
Genel Başkan avukat Ali Gül, "Bir genç kuşak siyaseti yaratmayı amaçlayan" partinin kuruluş sürecini, yol haritasını ve hedeflerini BBC Türkçe'ye anlattı.
'Türkiye'yi şaşırtacağız'
21 Aralık'ta çıkışını yapan Hürriyet Partisi, genç ve kadın temsiliyetini ön planda tutuyor. En büyük vaatlerinden biriyse ülkede "uğruna politika üretilmeyen" sıradan vatandaşların gündemini, siyasetin gündemi hâline getirebilmek.
Siyasi duruşları ne?
Hürriyet Partisi, kendini "Hürriyetperver ve ulusçu" olarak nitelendiriyor.
Ali Gül'e bu kavramların ne anlama geldiğini ve partinin kendini siyasi yelpazede nerede konumlandırdığını sorduğumuzda şu yanıtı veriyor:
"Hürriyetperverlik bir numaralı ilkemiz. Bilerek kendimize özgürlükçü demiyoruz. Liberal değiliz çünkü. Hürriyetin çok temel bir şey olduğunu düşünüyoruz toplum için."
Gül, ikinci ilkeleri olan ulusçuluğu ise şöyle tanımlıyor:
"Ulus devletten yanayız. Türküz, Türk olmaktan memnunuz. Fakat Türklük dediğimiz şeyin, modern bir ulusun modern bir icadı olduğunu, kurgusal bir şey olduğunu düşünüyoruz. Anayasal, yurttaşlık temelinde bir ulus anlayışımız var."
Hürriyet Partisi genel başkanı, "Kimsenin etnik kökeni bizi alakadar etmiyor" diye konuşuyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
"Kürtlüğü, Araplığı, Çerkezliği, Arnavutluğu, tüm bunları bizim bir parçamız olarak görüyoruz. Kürtçeyi, Arapçayı dışlamıyoruz. Bunları görünce tüylerimiz diken diken olmuyor."
Hürriyet Partisi lideri, parti olarak mülteci ve sığınmacıların geri gönderilmesini desteklediklerini, ancak kendilerini "milliyetçi" olarak tanımlamadıklarını vurguluyor.
Gül'e partinin siyasi duruşunu tekrar sorduğumuzda, partinin farklı politikalarına bakan bir seçmenin "sağcı da solcu da" diyebileceğini, kendilerini tek bir kalıp ya da ideoloji altında görmediklerini söylüyor:
"Bundan 100-200 sene önce ortaya çıkan bir ideolojinin bugünü tamamen kapsaması ve bugüne tamamen yanıt üretmesinin imkansız olduğunu düşünüyoruz. Dünya o kadar değişti ki her şeyi baştan tanımlamak lazım."
Siyasetçi, gençler olarak sıfırdan bir siyasi parti kurabilmelerinin Türkiye toplumunun "dinamizmine işare ettiğini" söylüyor ve sözlerini şöyle bitiriyor:
"Ne kadar başarılı olacağımızı zaman gösterecek, ama kendi içinden böyle bir organizasyon çıkartabiliyorsa Türkiye'den ümidi kesmemek lazım."