Bulunduğu uzay mekanında sabit duran hiçbir gök cismi yoktur. Maddesel varlık yoktur. Yani, VAR DEĞİLDİR.
Bu nedenle: (Gene) Görelilik Kuramı’nın gerçekçi olma şansı yoktur.
Dönmekte olan uzay cisimleri, dönme kuvvetlerinin etkisi ile, kuvvet alanları oluşturur. Bu alanlarda cisimle birlikte döner.
Bu nedenle de, eğilip bükülen bir uzay mekanı yoktur. Ayrıca (UZAY – ZAMAN) ikileminde bir tane ve yalnız bir tane ortak özellik vardır. Oda SINIRSIZLIKTIR. Gerçek zaman sınırsızdır. Gerçek uzay sınırsızdır.
Ayrıca, gökcisimlerinin, hareket ettikleri YÖRÜNGE denilen yolların genişlikleri çap uzunluklarına göredir. Çap uzunlukları ile ilişkilidir. Bağlıdır. Yani “GÖRECELİ”dir.
Göreceli sözcüğünün anlamı, “Bağlı olmak”tır. Onun dışındakiler, dikkate değer değildir.
Göreceli kavramının farkına varan bilim insanı Galile’dir.
Galile, hareketi ve yol almayı açıklamak için, sabit bir noktanın referans alınmasının gerekliliğini söyler.
Doğal gerçekliliğin, kavram kargaşaları ile bulunma şansı yoktur.
Uzayda bükülecek nesneler topluluğu yoktur.
Uzay cisimlerinin, gezegen, uydu, güneş ve öteki yıldızlar ve bunları kapsayan GALAKSİ KÜMESİ, hep hareket halindedir.
Ve sınırsız uzayda, sınırsız zamanda kendilerinin varlığına düşen, zaman dilimlerini, mekanlarında tüketirler.
NOT: Işık, bir enerji türüdür. Maddeleşmiş kütlesi yoktur. Onun davranışlarına bakarak, kütlenin uzayı bükmesi varsayımı çıkarılamaz.
Dünya Zamanı