Piyasalarda hareketlilik arttı. FED’in faiz kararı ve Merkez Bankası’nın döviz hamlesine rağmen Golan Tepeleri gerginliği ile dolar değerleniyor. Pazartesiyle birlikte daha proaktif bir Merkez Bankası görebiliriz
Ağustos ayındaki kur şokunu üzerinde atan Türk Lirası o tarihten bu yana en büyük günlük düşüşünü gerçekleştirdi. Cuma günü dolar karşısında yüzde 5’ten fazla değer kaybetti. Türkiye ile ABD ilişkilerinin gerilmesiyle birlikte dövizde de hareketlenme artıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’li mevkidaşı Donald Trump’ın Golan Tepeleri’ne dair açıklamasına cevap vermesiyle hareketlenen dolar kuru hızla yükselişe geçti.
Verilere bakıldığında TL, ekim ayından bu yana en düşük seviyesine yaklaştı. Dolar kuru perşembe günü 5.4650 seviyesinden işlem görürken cuma günü öğleden sonra 5.69’a yükseldi. Gün içerisinde 5.84 seviyesine kadar tırmandı.
Yerli yatırımcı alıyor
Yurtiçi yerleşiklerin eylül ayından bu yana yaptığı alımlar, geçtiğimiz hafta rekor seviyeye çıkarken bir hafta içerisinde gerçekleştirilen en yüksek alım oldu. 22 Mart Cuma günü para piyasalarında FED faiz kararı ve TCMB’nin stopaj oranlarını artıran döviz hamlesine rağmen kur yükselince, Merkez Bankası piyasadaki likiditeyi sıkmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalelerini askıya aldı.
Türkiye’deki yerleşik kişilerin kurdaki aşırı volatilite nedeniyle güvenli liman olarak gördükleri dolar kuruna ilgi 15 mart haftasında rekor seviyelere ulaştı ve Merkez Bankası’ndan (TCMB) gelen veriler TL enstrümanlarının dışlandığını gösterdi. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 175 milyar dolara çıkarken bir hafta içerisinde 4 milyar dolar, Eylül ayından bu yana 25 milyar dolar artış gösterdi.
Trump’ın hamlesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cuma günü Golan Tepeleri ile ilgili açıklamaları tansiyonu yükseltti. ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’in, 1967 yılında işgal ettiği stratejik konumdaki Golan Tepelerini tanıma hamlesi, Türkiye tarafından sert bir dille ret edildi. Dolar/TL önceki gün başladığı hareketliliği artırarak tırmanışa geçti.
‘Risk primi’ 60 puan arttı
Türkiye’nin kredi risk primi son iki gün içerisinde 320 seviyesinden 380 seviyesine yükseldi ve 60 puan birden arttı. Risk primi çarşamba günü 298 seviyesinde bulunuyordu. Kırılganlığın bu kadar yüksek olması tüm verilerin bir anda bozulmasına neden olabiliyor. Risk primine bağlı olarak borçlanma maliyeti de yükseliyor. Ülkenin katlandığı faiz yükü artıyor. Piyasaların sert reaksiyonunun arkasında yatan neden ise geçtiğimiz yıl ağustos ayında görülen diplomatik gerginliğin benzeri bir tırmanışın olabileceği kaygısı.
Döviz hareketliliği için yaz dönemi sıcak ve volatil geçeceğe benziyor. Temmuz ayında S400’lerin teslimatı var. Bu durum beraberinde Golan Tepeleri ile başlayan gerilimi tırmandırabilir. ABD’nin her fırsatta attığı sert adımlar piyasalar üzerinde bir kılıç gibi duruyor.
Seçim öncesi pozisyon
Piyasalarda yaşanan son hareketlerde seçim öncesi riskli pozisyonların kapatıldığı görülüyor. ABD ile gerilim yaşanma ihtimali de bunu körükledi. Para piyasalarında olası bir dalgalanma riskini almak istemeyenler mevcut pozisyonlarını kapatarak güvenli alana çekildi. Öte yandan Türkiye gibi gelişmekte olan diğer ülkelerin para birimi de dolar karşısında değer kaybediyor.
Borsada 100 bin kırıldı
Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi 100 bin seviyesinin altına kaydı. Haftayı 99,835 seviyesinden tamamladı. BIST Banka Endeksinin yüzde 6,64 düşmesinin ardından, BIST 100 Endeksi cuma günü yüzde 3,45 değer kaybetti. Ancak yabancıların borsadaki payı yüzde 65,17 seviyesindeki seyrini koruyor.
Dolar kurunda volatil hareketlerin devam etmesi halinde TCMB’den önümüzdeki hafta yeni aksiyonlar gelebilir. Kurdaki sert ataklar volatiliteden yararlanmak isteyen piyasa oyuncularının da hareketlenmesi ile yükselmekte.
Dolar kurunda en son şubat ayında test edilen 200 günlük hareketli ortalama sonrasında uzun vadede yukarı yönlü eğilim devam ediyor. 5,40-5,50 bandının aşılmasıyla birlikte yeni direnç seviyeleri 5,88-6,10 ve 6,30 seviyelerinde bulunuyor. Dolar kuru uzun vadede 200 günlük ortalamasının altına kaymadıkça yükseliş eğilimi devam edecek.
FAİZDE NELER OLUYOR?
Gelişmeler faiz oranlarını da yukarı itelemiş görünüyor. Gecelik fonlama faizi yüzde 25 seviyesinde bulunurken geç likidite penceresi faiz oranı yüzde 27’ye çıktı. Geç likidite penceresi, faiz oranı hesaplarını kapatmak ya da ellerinde bulunan parayı borç vermek için son ana kadar bekleyen bankalara uygulanan faiz orandır. Bu oran son gelişmelerle birlikte yüzde 27 seviyesine yükseldi. TCMB ise piyasayı yüzde 25-27 aralığından fonlayacak. Söz konusu durum yüzde 24 olan politika faizinin üzerinde bir orana denk geliyor. TCMB en son 2004 yılında piyasayı bu faizle fonlamıştı. Son 15 yıldaki ortalama fonlama oranı yüzde 16,95. Gelinen rakamlar ortalamaların yüzde 59 üzerinde. Şimdilerde yüzde 27 olan bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 12,75 seviyesinde bulunuyordu.
Kaynak: Zeynep Aktaş/ Milliyet