Uluslararası ekonomi ve siyaset dergisi The Economist, Rusya’nın Ukrayna krizindeki seçenekleri hakkında çarpıcı bir rapor hazırladı. “Gölge CIA” olarak adlandırılan Rand Corporation elindeki bilgileri The Economist ile paylaştı. Krizin kanlı bir şekilde sonuçlanabileceği öngörüldü. Krizle ilgili üç ihtimal sıralandı.
The Economist’te yayımlanan yazıya göre, Rusya’nın Ukrayna’da uygulayabileceği birden fazla seçeneği bulunuyor ve bunların neredeyse tamamı, ufak veya büyük ölçekli bir çatışmayı içeriyor. Savaş ihtimalinin hiç de uzak olmadığı ve bölgenin gerilim düzeyinin hat safhada olduğu belirtilirken, çıkmaza girmiş Ukrayna krizinin oldukça kanlı bir şekilde sonuçlanabileceği öngörüldü.
SAHADAN GELEN BİLGİLER ENDİŞE VERİCİ
Rusya ve Ukrayna arasındaki silahlanma yarışı, yıllardır Avrupa’nın gündeminde. Yakın zamanda artan silah sevkiyatları da gerilimin tırmanmasına neden oldu.
Özellikle İngiltere ve Amerika’dan Ukrayna’ya hibe edilen omuzdan ateşlemeli tanksavar ve uçaksavar füzelerinin sayılarının binleri aşması, Ukrayna’ya ciddi bir savunma kapasitesi verdi. Buna karşı Rusya ise, Ukrayna sınırına yaptığı binlerce zırhlı araç ve tank sevkiyatı ile askeri bakımdan üstünlüğünü sahaya yansıttı.
Devasa bir savaş uçağı filosuna sahip Rusya’nın karşısında Ukrayna ordusunun, hava muharebelerinden çekineceği uzmanlarca açıklandı. Ukrayna kaynakları ise, Türkiye’den aldığı Bayraktar TB2 SİHA sistemlerinin atış gücüne ciddi güven duyduklarını söyledi.
The Economist, Rusya’nın Ukrayna sınırına en az yüz bin asker konuşlandırdığını yazdı. Dergi, bu denli büyük askeri yığınakların, sıcak bir çatışmaya yönelik endişeleri beraberinde getirdiğini ifade etti.
Amerikan hükümeti ve George W. Bush Vakfı tarafından senede 280 milyon dolar fonlanan, “Gölge CIA” olarak adlandırılan Rand Corporation Düşünce Kuruluşu, elde ettikleri verileri The Economist ile paylaştı. Savunma ve Strateji alanlarında uzman Rand Corporation, “Rus savaş makinesinin istediği zaman Kiev’e girebileceğini, onları durduracak hiçbir güç olmadığını” belirtti.
MASADA ÜÇ SEÇENEK VAR
The Economist ise, bu bilgiler ışığında üç olası ihtimalden söz etti;
Birinci ihtimal, Rusya’nın silah yarışında çok daha üstün hale gelerek, Batı’yı ve Ukrayna’yı masaya oturtmaya çalışması.
İkinci ihtimal, Rusya’nın Ukrayna içine üç yüz kilometre girerek gerçekleştirebileceği bir işgal ile Kırım’a kara bağlantısı sağlayabileceği yahut Rus ayrılıkçıların bulunduğu bölgelere asker sokarak buranın bağımsızlığını resmen tanıması.
Üçüncü ihtimal, Kiev hükümetinin düşürülüp, yerine Rus yandaşı bir yönetim kurulmasını sağlayacak bir “yıldırım harbi”, en olası senaryo olarak görülüyor.
YILDIRIM HARBİ
The Economist’in yaşanabilecek krizle ilgili analizi özetle şöyle;
- Siber savaş alanında saldırılarını yoğunlaştıran Rusya, 2015-2016 yıllarında Ukrayna altyapısını hacker saldırılarıyla hedef alarak ülkede geniş ölçekli elektrik kesintilerine sebep oldu. Hacker saldırıları artabilir.
-Rusya, Ukrayna’yı hava ve füze saldırıları ile hedefe alabilir. Bunun yanı sıra, hava harekâtını takiben karadan başlatılacak bir yıldırım harbi ile işi “oldu-bittiye” getirebilir ve Ukrayna hükümetine çabucak diz çöktürebilir. Ayrıca Rusya, Ukrayna içindeki Rus ajanlarını ve yandaşlarını da bu teslimiyetin yaşanması için harekete geçirebilir.
-Rus ordusunun, NATO tarafından eğitilen ve donatılan Ukrayna ordusu karşısındaki sayı üstünlüğü ve taktik becerileri ise belirleyici bir faktör.
- Rusya’nın bu stratejiyi izlemesi durumunda, Ukrayna için en iyi ihtimalin tanksavar ve uçaksavar füzeleri ile Rus ordusuna kayıplar yaşatmak olduğunu belirtiyor ve kanlı bir direniş ihtimalinden söz ediyor: “300 bin Ukraynalı askeri eğitim aldı ve tamamı silahlı. Bir direniş hareketi başlatılırsa, ABD silah desteği sağlama sözü verdi.”
“HİÇBİR SAVAŞ PLANLANDIĞI GİBİ GİTMEZ”
Rapor, “hiçbir savaşın planlandığı gibi gitmediği” uyarısıyla bitiyor. Rusya’nın planlarının başarısız olması halinde Ukrayna’nın ortaya koyacağı direnişin, Sovyetlerin Afganistan işgalindeki gibi oldukça kanlı ve sert olabileceği, “Rusya’nın bir Afganistan daha yaşayabileceği” öne sürüldü.
O TWEET ÇOK KONUŞULDU
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın İngilizce resmi hesabından paylaştığı bir tweet, sosyal medyada çok konuşuldu.
18 Ocak 2022 yılındaki mesajda, aynı gün 1654 tarihinde yaşanan Rusya-Ukrayna birleşmesinin yıl dönümü paylaşılırken, Rus lider Putin’in “Bu tarihi gün, iki kardeş ulusun yüzyıllardır iç içe geçmiş yazgısını bize hatırlatıyor.” sözlerine yer verildi.
RAND CORPORATION NEDİR
1948 yılında kurulan RAND Corporation Düşünce Kuruluşu, Amerikan Ordusu’na askeri danışmanlık ve stratejik analiz konularında hizmet veren bir düşünce kuruluşudur. Amerikan hükümetinin yanı sıra, George W. Bush vakfı tarafından da fonlanıyor.
RAND Corporation son olarak, 2020 yılı Ocak ayında Türkiye ile ilgili hazırladığı bir raporla gündeme geldi. 276 sayfalık raporda, “Rusya’yı dengelemek için NATO üzerinden Türk Ordusu’na sürekli angaje olunması” gerektiğini ve “bir grup subayın darbe yapabileceğini” iddia etmişti.
Gazeteci Yazar Soner Yalçın, 18 Şubat 2020 tarihinde ilgili raporu yazanları tek tek açıklamış; raporu yazan Colin P. Clarke’ın, ABD’ye firar eden FETÖcü eski polis müdürü Ahmet S. Yayla ile birlikte çalıştığını ortaya çıkarmıştı.