Yonhap'ın haberine göre, Okyanus ve Balıkçılık Bakan Yardımcısı Park Sung-hoon, Fukuşima'daki radyoaktif atık suya ilişkin basına değerlendirmelerde bulundu.
Park, "Hükümet, deniz ürünleri üzerinde 14 binden fazla radyasyon testi yaptı ve bu sayı, bu yıl için hedefimizin üstünde. Tüm mahsuller güvenlik standartlarımızla uyumlu." ifadelerini kullandı.
Deniz ürünlerinde güvenliğin sağlanabilmesi için testlerin devam edeceğini vurgulayan Park, deniz suyundaki radyasyon seviyelerinin test edildiği alanların sayısının da artırıldığını söyledi.
Okyanus ve Balıkçılık Bakanlığı verilerine göre, ülkede bu yıl, üretim seviyesindeki 8 bin deniz mahsulü numunesinin yanı sıra, yerel marketlerdeki deniz ürünlerine 5 bin 500'den fazla test yapıldı.
Bunun yanı sıra, eylül sonuna kadar Japonya'dan ithal edilen 17 bin tondan fazla deniz ürününe de binlerce test uygulandı.
Okyanus ve Balıkçılık Bakanlığı, ayrıca Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) 2-6 Ekim'de yapılan toplantılarında deniz atığı yönetimi konulu oturumda Fukuşima konusunu gündeme getirileceğini bildirdi.
Öte yandan, Japonya'daki Nükleer santralin işletmecisi Tokyo Electric Power (TEPCO), ilki 24 Ağustos-11 Eylül tarihlerinde tamamlanan işlenmiş atık su boşaltımında, ikinci evrenin başlatıldığını açıklamıştı.
Güney Kore, ithal deniz ürünlerine yönelik denetim yapıyor
Güney Kore, 28 Ağustos'ta Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmasının ardından kamu güvenliğine dair endişeleri gidermek için ithal deniz ürünlerinin menşe ülkelerinin işaretlenmesine yönelik özel denetim başlatmıştı.
Okyanus ve Balıkçılık Bakan Yardımcısı Park Sung-hoon,100 günlük yoğun denetimin amacının ithalatçıların, distribütörlerin ve perakendecilerin deniz tarağı, çipura gibi denizaşırı ülkelerden gelen ürünlerin menşe ülkesini uygun şekilde işaretleyip işaretlemediğini kontrol etmek olduğunu açıklamıştı.
Atık suyun tahliyesi süreci
Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'nde biriken radyoaktif özellikli atık suyun Pasifik Okyanusu'na boşaltılmasına bu yıl 24 Ağustos'ta başlanmıştı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), santraldeki incelemelerin ardından raporunda, boşaltım planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğu, insanlara ve çevreye verebileceği zararın "ihmal edilebilir düzeyde" bulunduğu sonucuna varmıştı.
Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki 4 nükleer reaktörden 3'ünde hasara neden olmuş, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin çevresi "tahliye bölgesi" ilan edilmişti.