Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu Nuri Gökhan Bozkır, Aydın Köstem ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı.
Sanıklar Fikret Emek, Enver Mumcuoğlu ve Levent Göktaş ise tutuklu bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlandıkları duruşmada, Hablemitoğlu'nun ailesi de hazır bulundu.
Tanık beyanlarının ardından ara karara yönelik mütalaasını sunmak üzere Savcı Zafer Ergün söz aldı.
Ergün, sanıklardan Göktaş ve Emek'in 16 Aralık 2002'de "patates hat" diye tabir edilen operasyonel hatlar üzerinden Mumcuoğlu'nun kullandığı patates hattı aradığını, söz konusu hattın 17 Aralık 2002'den sonra kullanılmadığını belirtti.
Yurt dışından alınan hatların Türkiye'deki baz verilerinin tespit edilemediğini dile getiren Ergün, sanıkların kullandığı belirlenen hatların incelenmesi ve dava dosyasına kazandırılması talebinde bulundu.
Savcı Ergün, 14 Aralık 2002'de Hablemitoğlu'nun Eskişehir Atatürkçü Düşünce Derneğinde katıldığı konferansın kamera kayıtlarının dava dosyasına kazandırılmasını talep ederek, Hablemitoğlu'nu izleyen ya da keşif yapan şüpheli kişi ya da kişilerin olup olmadığına ilişkin görüntülerin incelenmesini istedi.
Emekli albay Hasan Atilla Uğur, Gazeteci Yasemin Güneri'nin de aralarında bulunduğu bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesi gerektiğini belirten Ergün, bu aşamada adli kontrol şartının yetersiz olacağı gerekçesiyle tutuklu sanıkların mevcut halinin devamı talebinde bulundu.
Müzakerenin ardından mahkeme başkanı heyetin ara kararını açıkladı.
Buna göre, tutuklu sanıklar Göktaş, Enver Altaylı, Bozkır, Mumcuoğlu, Köstem ve Emek, "yurt dışına çıkış yasağı" adli kontrol tedbiriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Böylece dosyada tutuklu sanık kalmadı.
Tutuksuz yargılanma kararı verilen sanık Altaylı, daha önce FETÖ üyeliği ve casusluk suçlarından hapis cezası aldığından cezaevinden tahliye edilmedi.
İDDİANAMEDEN
İddianameye göre, FETÖ, örgüt aleyhinde çalışmalar yapan Necip Hablemitoğlu ile ilgili dönemin sözde "Türkiye imamı" Mustafa Özcan'ı görevlendirdi. Özcan da Hablemitoğlu'nun önünün kesilmesi için FETÖ hükümlüsü eski istihbaratçı Enver Altaylı ve Ali Serhat Ilıcak'a durumu anlattı.
Altaylı, Mustafa Özcan'ı Hablemitoğlu ile görüştürmesi için dönemin Sağlık Bakanına ulaştı ancak her seferinde Hablemitoğlu, bu talebi geri çevirdi.
Hablemitoğlu'nun, MİT Müsteşarı olacağına dair duyumlar üzerine yeniden devreye giren örgüt, onu öldürmesi için o dönem müsteşar olmak isteyen bir diğer isim Levent Göktaş'a, Aydın Köstem aracılığıyla ulaştı.
FETÖ'nün teklifini kabul eden Göktaş, bunun için emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır'a suikast talimatı verdi.
Bozkır, Hablemitoğlu'nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı, ardından yurt dışı görevi kapsamında Kazakistan'da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye'ye gelerek 18 Aralık 2002'de Hablemitoğlu'nu, evinin önünde başından vurarak öldürdü.
Bu kapsamda sanıklar FETÖ elebaşı Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Aydın Köstem, "tasarlayarak öldürmeye azmettirmekten", emekli albaylar Levent Göktaş ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile emekli binbaşı Fikret Emek'in ise "tasarlayarak öldürmek" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet hapis" cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile FETÖ firarisi Serhat Ilıcak'ın da "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Göktaş'ın emir astsubayı Mehmet Narin'in ise "suç örgütüne üyelik"ten 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
NECİP HABLEMİTOĞLU KİMDİR
Necip Hablemitoğlu 1965 yılında Ankara’da dünyaya geldi.
1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun olan Hablemitoğlu, 1977-1978 yıllarında “Dilde, Fikirde, İşde Birlik” adlı aylık bir dergi yayımladı.
Uzun yıllar çeşitli kuruluşlarda basın müşaviri olarak çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’nde yüksek lisans ve doktora yaptı.
FETÖ HAKKINDA İLK AÇIKLAMALARI O YAPTI
Necip Hablemitoğlu, 1999 yılında katıldığı 32. Gün programında ilk kez Fethullahçı örgüt yapılanması hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Şeriatçı örgütlenmeler ve yapılanmalar konusunda çalışma yapan sayılı kişiden biri olduğunu belirten Hablemitoğlu, Yeni Hayat dergisinde Fethullahçı örgüt hakkında kaleme aldığı yazılar nedeniyle Gülen’in hem dergiye hem de kendisine dava açtığını söylemişti. Örgütün din devletine yönelik bir yapılanma olduğunu vurgulayan Hablemitoğlu’nun açıklamaları, cemaatin derinliğini ilk kez bu kadar açık ortaya koyuyordu.
EVİNİN ÖNÜNDE SUİKASTA UĞRADI
Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti.
Suikast sebebiyle tamamlayamadığı "Köstebek" isimli araştırma kitabı, vefatından sonra bitirilmemiş haliyle yayımlandı. Öldürüldüğü için tamamlayamadığı kitabında, Gülen cemaatinin örgütlenmesini ve hareket mensuplarının yabancı devletlerin istihbarat servisleriyle olan ilişkileri yer alıyor.
Hablemitoğlu, kitabının son bölümünde, çalışmaları sırasında telefonunun dinlendiğinden ve bilgisayarındaki elektronik verilerin kopyalandığından emin olduğunu yazmıştı.