Bence ne istediğini, ne yapması gerektiğini, ne iyi/ne kötü hiç bir bilgisi elinde yok, bilmiyor. Karışık istekler var. Aklı karışmış. Her yerden farklı sesler, kulaklarındaki ahengi bozmuş. Gözleriyle çoğu şeyi görememenin üzüntüsü içinde bir halk var. Kitap okuma alışkanlığı kayıp, zengin olma heveslisi bir halk var. Halk ne istiyormuş? Umurunda olanlar kaç kişi? Gelişmemiş ülkelerde halkın ne önemi var?
Bilgi kirliliği halkı kuşatmış.
Yalan yanlış ne varsa, dedikodu mu dersiniz sağanak sağanak siyasette, ekonomi de bilgiler yağıyor mu dersiniz, anlam verilemeyen ne varsa halk muhatap. Emeğiyle, hakkıyla bir şeyleri elde edeyim diyerek koşturanlar ile lotodan, totodan bir şey çıksın, bir tanıdık vesilesiyle bişeyleri elde etmek isteyenlerin meydan mücadelesi halkın hayatında. Çıkarının peşine düşmüş bir halk.
Devletin harcamaları boşa gitmesin diye çırpınanlar mı, bayrak, vatan diye koşturan kahramanlar mı deseniz. Bunlarda var. Diğer yandan piyasaları siyasi gözlüklerle teftiş eden bir halk var karşımızda.
Halkın çoğu cebine bakar. Alım gücüne kavuşmak ister. Güvenlik ve Adalet ister.
Haksız yere, akıl okuma yöntemiyle suçlanmamak, iftiraya uğranmamak, mahkemeye düşmemek, düştüğünde ise hakimin vicdanıyla hareket etmesini ister. Çelişkili kararların verildiği dosyaların ayıklanmasını, doğruya dönüştürülmesini, adaletin geciktirilmemesini ister. Mahkemelerde ve hastanelerde ezilmemek, yaşam hakkının verilmesini ister.
Ötekileştirilmemek, atalarının mirasını korumak, gelecek nesillerin devamını ister.
Hayat pahalılığının çözümlenmesini ister.
Kişi başına gelirinin yükselmesini, satın alma gücünün artmasını ister. İş, istihdam ister.
Halk acil ve inandırıcı, çözümler ister. Halk oy verdiği yönetime güvenmek ister.
Eğer halk kararsız ise, durum farklı. Kararsız halk güven sorunu yaşamış, haksızlığa uğradığını düşünen halktır.
Kararsızlar gizli kişiliklerdir denebilir. Son ana kadar beklerler.
Müslüman sıfatlı ülkelerde halk şaşkın.
Her bir müslüman ülke farklı inançlı. Kendine mahsus güven sarsıntıları yaşıyor. Her bir müslüman ülke demek yeridir. Hani kardeştiler. Kardeşlik sıfır. Din ağızda. İnsani kurallar unutturuluyor.
Halk kendi ülkesine yabancılaşmak istemiyor. Yabancıların kontrolünü istemiyor. Yabancılardan korkuyor. Kendisine seçtikleri tarafından sahip olunmasını, kendisine değer verilmesini istiyor.
Eflatun ‘’Halkını tüketen milletlerin kendileri de tükenir.’’ demiş.
‘’Bilginlerle beraber düşünmeli halkla birlikte hareket etmelidir.’’ Demiş George Berkeley.
‘’ Halkın bahçesinde padişah bir elma yerse tebaası ağacı kökünden söker. Sultan beş yumurta için zulmü reva görürse askerlerin tavuğu şişe vururlar.’’ Şeyh Sadi demiş.
‘’Devlet gemiye halk da suya benzer; gemiyi taşıyan sudur; ama gemiyi deviren de sudur. ‘’ demiş Konfüçyüs.
Halkın arasında dolaşanları, onları yönlendirenleri halk iyi araştırırsa, halk kitap okursa, eğitimini kaliteli alırsa, sakin olursa, çok dinler, az konuşursa çok konuya vakıf olmaması mümkün değildir. Halkın eğitim seviyesi kadar, kültürü de önemli.
Halkı fakirleştiren zenginlerin tutumudur. Siyasiler değildir.
Zenginler, kazanmak adına karakter değiştiren, değiştirten bir güruhtur.
‘’Kimisi kuyu kazar her susayan içsin diye; kimisi de kuyu kazar ki halk oraya düşsün diye. ‘’ demiş Sadi-i Şirazi.
Halkın toptan günah çıkartması, fabrika ayarlarına, yani insani kurallara uymasının sağlanması ihtiyaçtır. Yanlış bilgiyle yollara düşmüş halkı uyandırmak, çıkar çevrelerinin tahribatını önlemek, halkın güvenini sağlamak, emniyeti, adaleti, sağlık, sigorta ve eğitimi en mükemmel şekilde halka parasız ve karşılıksız sunmak devletlerin görevidir.
‘’Adalet önce devletten gelir.’’ Aristo demiş.
‘’Devlet Başkanı olmaktansa haklı olmayı tercih ederim. Devletin hazinesi adalettir.’’ Konfüçyüs demiş.
Halk Adalet, Eğitim, Sağlık ve Ahlak istiyor.