Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği, kurbanlardan 5'inin Türkiye vatandaşı olduğunu açıkladı.
Hanau saldırısında ölenlerin 5'inin Türkiye kökenli olduğu doğrulanırken, Şansölye Angela Merkel, aşırı sağ şüphesini teyit etti.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Almanya’daki aşırı sağcı terör saldırısında 5 Türk vatandaşının hayatını kaybettiğini duyurdu.
Şansölye Merkel de Berlin'de düzenlediği basın toplantısında saldırı nedeniyle sarsıldığını ifade etti.
'Tüm arka planı aydınlatılacak'
Kesin netlik kazanmamakla birlikte her şeyin failin ırkçılık saikiyle hareket ettiğine işaret ettiğini dile getiren Merkel, Federal Başsavcılığın üstlendiği soruşturmayla ilgili "Bu korkunç cinayetlerin tüm arka planının aydınlatılması için her türlü çaba sarf edilecek" sözünü verdi.
'İnsanların kökenlerine, dinine, görünüşüne yönelik nefretle hareket etti'
Şansölye "Failin insanların kökenlerine, dinine, görünüşüne yönelik nefretle, sağcı aşırılıkçılık ve ırkçı saiklerle hareket ettiğine dair pek çok işaret var" diyerek ekledi:
'Toplumumuzda ırkçılık zehri var'
"Irkçılık zehirdir, nefret zehirdir, bu zehir toplumumuzda vardır ve pek çok suçun sorumlusudur."
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün 8'i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldürmesi, CDU'lu siyasetçi Walter Lübcke cinayeti ve Halle'deki sinagog saldırısı örneklerini veren Merkel, tüm yetkililerin ırkçılık ve nefretle kararlı şekilde mücadele edeceklerini vaat etti.
Federal hükümet ve devlet kurumlarının Almanya'daki her bir bireyin inancı ve kökeni ne olursa olsun haklarını ve onurunu savunacağını söyleyen şansölye, "Almanya'yı bölmeye çalışanlara tüm gücümüz ve kararlılığımızla karşı duruyoruz" dedi.
Kurbanların yakınlarına taziyelerini sunan Merkel, Brüksel'de AB zirvesine katılımı sırasında soruşturmayla ilgili sürekli bilgi alacağının altını çizdi.
Özdemir: Bunun adının sağcı terör olduğunu kabul edelim
Yeşiller Partisi'nin önde gelen ismi Cem Özdemir, Almanya'da aşırı sağ tehlikesinin zararsız gösterilmeye çalışıldığı eleştirisini getirdi.
Türkiye kökenli siyasetçi Özdemir, şunları söyledi:
"NSU, Lübcke ve Halle'den sonra hala bazıları münferit saldırganlardan söz ediyor. Buna artık bir son verilmeli. 2020 tarihe bizim neyle uğraştığımızı en net şekilde tanımladığımız yıl olarak geçmeli: Sağcı terör. Bununla hukuk devleti aracılığıyla en sert şekilde mücadele edilmeli."
Aşırı sağcı parti: Cinnet geçirip etrafa saldıran bir psikozlunun işi
Nitekim 'Naziler' lakaplı aşırı sağcı parti Almanya için Alternatif'in federal meclisteki grup başkan vekili Beatrix von Storch, saldırgandan 'cinnet geçirip etrafa saldıran bir psikozlu' diye söz etti. Von Storch "Bu delilik eylemi içimiz öfke ve tiksintiyle dolduruyor" dedi.
Cumhurbaşkanının katılımıyla ırkçılığa karşı nöbet
Hessen eyaletinde bayraklar yarıya indirilirken, Hanau kentinde geleneksel karnaval iptal edildi. Kentte kurbanlarla dayanışma ve aşırı sağa karşı uyarı adına akşam düzenlenecek nöbet etkinliğine Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de katılacak.
Saldırı nasıl gelişti?
Hessen Eyaleti İçişleri Bakanı Peter Beuth'un verdiği bilgilere göre, Hanau kentinde iki nargile bara silahlı saldırı düzenleyerek 9 kişiyi öldüren zanlı, olay sonrasında evde 72 yaşındaki annesiyle birlikte ölü olarak bulundu. Böylece toplam ölü sayısı 11 olarak kayıtlara geçti.
Saldırgan kim?
Saldırganın kimliğini Tobias R. olarak duyuran Bild gazetesine göre, Hanau kent merkezinde ilk saldırı Midnight adlı nargile bara gece saat 22.00 sularında düzenlendi. Saldırganın barda oturanlara rastgele ateş açması sonucu biri kadın 5 kişi hayatını kaybetti. Kurbanlarının çoğunun Kürt kökenli olduğu kaydedildi. Yakınındaki Kurt Schumacher Meydanı’nda düzenlenen ikinci saldırıda da 4 kişi hayatını kaybetti.
Geride nefret yazısı bıraktı
Habere göre Tobias R. arkasında saldırıyı üstlendiği bir yazı bıraktı. Yazıda 'Almanya’dan sınırdışı edilmesi mümkün olmayan bazı halkların yok edilmesi gerektiğini' ifade eden Tobias R., saldırı öncesi YouTube’a da 'Amerikalılara kişisel mesaj' adı altında İngilizce bir video yükledi. Bir ofiste kayda alınan mesajda şahıs, ABD'de gizli askeri üslerin bulunduğunu, çocukların buralarda istismar edildiğini, işkenceye uğradığını ve öldürüldüğünü öne sürüyor.