Koristlerinin arasında görme engelli ve kanser hastalarının bulunduğu Altındağ Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu, sağlık mücadelesini, seslendirdikleri parçalar ve birbirleriyle güçlendiriyor.
Metastatik meme kanseri, kolon kanseri hastaları ile beyin kanaması geçiren veya görme engeli bulunanların da yer aldığı 30-70 yaş arasındaki 40 kişilik koro ekibi üyeleri, Altındağ Belediyesince açılan kursta ritim, nota ve ses eğitimi almaya başladı.
Farklı mesleklerden katılımcılar arasında yakalanan uyum ve genişletilen repertuvarlarla konserler vermeye hazırlanan koro, bu yılki ilk konserini "Yöreler" temasıyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne ait türküleri seslendirerek verecek.
Provalarını Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapan Türk Halk Müziği Korosu'nun şefi İlkim Eylül İlk, AA muhabirine, 16 yıldır farklı korolarda şeflik yaptığını anlattı.
"Hastalıkları ayrı, repertuvarları aynı" öğrencilerinin prova ve konser esnasında keyifli vakit geçirdiğini belirten İlk, "Ben şarkı sözlerini, türkü sözlerini okutmuyorum, ezberlettikten sonra genellikle elimle sufle veriyorum. Amacımız sözleri ezberletmeden öğretmek. Engelli, kemoterapi alan ve üniversiteye hazırlanan öğrencilerimiz var. Hiç kötüye giden hastamız olmadı. Psikolojik olarak çok rahatlıyorlar. Bedensel olarak da değişimleri kendilerinde gördüklerini söylüyorlar. Tabii ben doktor değilim onlar adına konuşmak istemem. Kendilerini çok daha iyi hissettiklerini söylüyorlar, onlara terapi gibi geldiğini belirtiyorlar." diye konuştu.
"Her zaman ders yapmıyoruz"
Müziğin, öğrencilerini ortak paydada buluşturduğunu aktaran İlk, ziraat mühendisi olmasına rağmen koro şefi olarak konserler düzenlediğini ifade etti.
Türkü sözlerinin zaman zaman öğrencilerini geçmişe götürdüğünü dile getiren İlk, şöyle devam etti:
"Müzikten hiç kimse kopmamalı bence, insanı hayata bağlayan tek şey budur. Okulumu bitirdim ama yine de koro şefliğine devam ediyorum. Ben kopamadım, öğrencilerim de yaşları kaç olursa olsun kopamıyorlar. Zaman zaman bir türkü, gelinlik çağını hatırlatıyor. Büyüğümüz, o anılarını bizlere anlatıyor veya ben bir şey anımsıyorum oradan bir muhabbet gelişiyor. Her zaman ders yapmıyoruz. Sohbetlerimiz de oluyor, birbirimize bir şeyler katabiliyoruz. Ben küçük olarak onlardan bir şey alıyorum onlar da torunları için benden bir şey alıyorlar. Cinsiyetlerimiz, yaş aralıklarımız, hastalıklarımız, kaybettiğimiz yakınlarımız farklı olsa da tek ortak noktamız türkülerimizdir."
"Şarkı söylemenin büyülü bir gücü var"
Koro ekibinin 45 yaşındaki üyesi Canan Perdahlı, 12 yıldır metastatik meme kanseri ile mücadele ettiğini belirterek, tedavi sürecinde moral motivasyonun etkili olduğuna işaret etti.
Ekip arkadaşları ve koro şefi ile 3 yıldır uyum içerisinde parçaları seslendirmekten mutlu olduğunu anlatan Perdahlı şunları kaydetti:
"Şarkı söylemenin büyülü bir gücü var. Aynı dili konuştuğumuzu hissediyorum. Yani aynı hastalık biçimi olmasa da aynı dili konuşuyoruz. Herhangi bir engeli olmayan insanlarla da birlikte olmamız bizi hasta yapısından da çıkartıyor. Takım çalışması duygusuyla aynı ortamda farklı duyguları yaşayarak kendinizi var ediyorsunuz. Yanınızdaki insanı sevmeyebilirsiniz, sorunlarınız olabilir, evde başka sorunlar da olabilir ama buraya gelindiği anda her şey bir anda yok oluyor. Bana kalırsa eğer patolojik bir durumunuz yok ise bu etkinlik onlarca antidepresan ilaca bedeldir. Çünkü burada içinizden geldiği gibi doğal şekilde kendi sesinizi dinliyorsunuz. Açıkçası, kendinizle çok güzel yolculuk yapıyorsunuz."
"Bugüne kadar 30 konserde yer aldım"
Emekli bankacı Aysel Tozan da geçtiğimiz yıl beyin kanaması geçirdiği için uzun süre yoğun bakımda tedavi gördüğünü ifade ederek, koroya terapi amaçlı geldiğini anlattı.
Türk Halk Müziği eserlerini seslendirmesinin kendisine yaşama sevinci verdiğini kaydeden Tozan, şöyle konuştu:
"Hiç değilse bir şeylerle uğraşmak, müzikle uğraşmak bizde terapiye sebep oluyor. Bu açıdan son derece buradan memnunuz. Emekli olduktan sonra bir hayli boşlukta kalmıştım. O yüzden kendime bir hobi aradım. Önce takı kurslarına gittim. Baktım orada takı kursları beni biraz sıkıyor. O yüzden müziğe başladım. Önce başka belediyede müzik kursuna gittim ardından Altındağ Belediyesinin Türk Halk Müziği korosuna katıldım. Bugüne kadar 30 konserde yer aldım. Sosyal olmak insana daha iyi hissettiriyor. O açıdan son derece memnunum. Belediye başkanımıza da böyle biri imkan sunduğu için teşekkür ediyorum."