Geçen yıl 6 Şubat'ta yaşanan depremlere Hatay'ın Antakya ilçesindeki evinde yakalanan Yasemin Çam (42), oğlu Halil İbrahim Yerlikaya (16) ile birlikte ağır hasar gören evden yara almadan çıkmayı başardı.
Depremde ahşap aksesuar ürünleri yaptığı atölyesi de yıkılan Çam, yardım kuruluşlarının desteğiyle oğluyla beraber Denizli'ye yerleşti.
Bir yakınının kendisine verdiği eve yerleşen Çam, geçimini sağlayabilmek için internetten nakış türleri punch ve tufting işleme teknikleri hakkında eğitim aldı.
Merkezefendi ilçesindeki tarihi Kaleiçi Çarşısı'nda küçük bir dükkan kiralayan Çam, kurduğu atölyede halı, paspas, duvar panoları ve kırlentlere çeşitli desenler işleyerek internet üzerinden satmaya başladı.
"Orayı çok özlüyoruz"
Çam, AA muhabirine depremde yakın çevresinden kayıplar yaşadığını belirtti.
Depremden sonra AFAD'a sığındıklarını kaydeden Çam, diyabet hastalığı olan oğlunun tedavisi için şehirden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Önce Tarsus'ta bir ailenin kendilerini bir hafta misafir ettiğini dile getiren Çam, daha sonra bir yakınının Denizli'deki evine yerleştiğini anlattı.
Çam, bir anda farklı bir şehirde yaşamaya başlamanın kolay olmadığını ifade ederek, "Denizli güzel bir yer, burayı çok sevdik. Ama tabii ki kendi şehrimizde olmak isteriz. Şehrimizin ayağa kalkmasını istiyoruz, orayı çok özlüyoruz. Çok kaybımız var ve hiçbir şeyi sindirmeden devam etmek gerçekten çok zor. İnşallah, inanıyorum ki kısa bir süre sonra yeniden memleketimizde olacağız. Evim çok hasar gördü, evimin karşısında küçük bir atölyemiz vardı, ahşap boyama ve geri dönüşüm yaptığım, bina çökünce orayı da kaybettik. Dostlarımızı, arkadaşlarımızı, akrabalarımızı kaybettik. Kolay değil, bunların hepsini aynı anda kaybettik. Allah hiç kimseye yaşatmasın gerçekten çok zor bir süreçti." diye konuştu.
"İnternetten videolara bakarak öğrendim"
Oğlunun okul masraflarını karşılamak için çabaladığını dile getiren Çam, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu işi kendi başıma, internetten videolara bakarak öğrendim. Çaresizlikten bir şeyler öğrenmek zorundasınız, hayata tutunmak ve ayakta kalmak için bir şeyler yapmalıydım. Lisede eğitim gören bir oğlum var. Denizli'de Kaleiçi Çarşısı'nda küçük bir atölye buldum, işlerime burada devam ediyorum. Fena gitmiyor, olabildiğince çabalıyorum. Sağ olsunlar buradaki insanlar da çok yardımcılar. Ben burada punch ve tufting işleme tekniklerini yapıyorum. Genelde kırlent, çocuk odaları paspası ya da duvar panoları yapıyorum."