Lafı hiç dolandırmadan partili Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a direkt soracağım sorum şudur: “14 yıllık hayalim dediğiniz Şehir Hastanelerinden 5’ini ne oldu da Danimarka şirketi ISS Facilities’e devrettiniz?”
Adı üstünde hayal!
İnsan hayalinden neden vazgeçer?
Özellikle de hayalinizi gerçekleştirdiğinizi gördükten sonra…
Yapılan araştırmalara göre hayallerden vazgeçme sebepleri şöyle sıralanıyor:
- Çabuk sonuç almak istenirse,
- Kendinize olan inancınızı yitirirseniz,
- Bir konuya saplanıp kalırsanız,
- Değişime direnirseniz,
- Geleceğe dair korkunız varsa,
- Benzersiz ve çözümsüz problemlerle karşılaşırsanız,
- Başka şeyleri kaybetmeye başladığınızı görürseniz,
- Başarısızlık korkunuz başarı azminizin önüne geçerse,
- Zayıflıklarınızı kabul ederseniz,
- Başarısızlığı vazgeçmenin bir işareti olarak görürseniz,
- Önünüzü göremezseniz gibi pek çok nedeni olabilir hayallerinizden vazgeçmenin...
Siz hangi sebep ya da sebeplerden dolayı 14 yıllık hayalinizden vazgeçerek bu hayalinizi sattınız?
Sağlık Bakanlığı ile Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli ile inşa edilen Adana, Bursa, Elazığ, Yozgat ile İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanelerini işleten Rönesans Holding bu alandan neden çekilme kararı aldı?
Şimdi buna “ticaret alıp satmaktan geçer” diyeceksiniz belki de.
Siz bu hastaneleri kurarken zaten müşteri, pardon hasta garantisi ile bu yola çıkmamış mıydınız?
Rekabet Kurumu, söz konusu devir işlemini onayladığını “Rönesans Sağlık Yatırım Anonim Şirketi ve Şam Yapı Anonim Şirketi elinde bulunan Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı AŞ nezdindeki hisselerin yaklaşık %100’ünün ISS Tesis Yönetim Hizmetleri AŞ tarafından devralınması işlemine ilişkin olarak da Rekabet Kurulu 17.06.2021 tarih ve 21-31/401-203 sayı ile ilgili işleme izin vermiştir” açıklaması ile duyurdu.
Toplamda 9 bin 500 yatak kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük sağlık işletmecisi olan Rönesans İşletme Hizmetleri Danışmanlığı’nın Danimarkalı ISS Facilities’e ne kadara satıldığının açıklanmaması da bir hayli ilginç!
Türkiye’de 40 binden fazla çalışanı bulunan ISS Facilities’in, 1901 yılında bu yana 30’dan fazla ülkede faaliyet gösterdiği bilinmektedir.
Şimdi ISS Facilities’i bir kenara koyalım ve Enka İnşaat’tan ayrılan, “Rönesans Sağlık Yatırım A.Ş.”nin gıyabında çıkan -hani adı ile mütenasip- durumlara bir bakalım…
Rönesans Holding, Gazprom’un Çin sınırındaki Doğu Sibirya Bölgesindeki ve Rusya’nın en büyük, dünyanın ise sayılı gaz işleme tesislerinden biri olması hedeflenen Amur Doğalgaz İşleme Tesisi’nde 20 bin işçinin istihdamında “grip” olarak adlandırılan salgın kontrolden çıkınca PCR testleri yapılmış ve 1500 işçiye Covid-19 teşhis konulmuştur.
Covid oldukları halde karantinaya alınarak tedavi edilmeleri gerekirken, işlerin aksamaması için “grip” tanısı ile çalıştırılmışlardır.
Şantiyede çalışan işçiler karantinada kaldıkları sürelerin ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile eyleme başlamışlardı.
İşçiler ve işveren arasında anlaşma sağlandıktan sonra eylem bitirilmesine rağmen işçiler polisler tarafından derdest edilerek gözaltına alınmışlardı.
Çalışanlar haklarını arayıp istifa etmek istediklerinde ise izin verilmemiş, işveren tarafından tehdit edilmiş ve zorla çalıştırılmaya devam edilmişlerdir.
Başka bir olay ise Moskova şantiyesinde kötü çalışma koşulları nedeni ile bir Özbek Türk’ünün dayanamayıp intihar etmesidir.
Bir “sağlık yatırım” şirketinde çalışanlarının sağlıklarının hiçe sayılması sizce de oldukça ilginç değil mi?
Bir duyuma göre Sayın Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Erman Ilıcak'ın sahibi olduğu ve sarayın inşaatını da yapan firma olan Rönesans Holding, geçtiğimiz yılın Haziran ayının sonunda 50’ye yakın çalışanını ücretsiz izin tehdidi ile istifaya zorlamıştı.
Ankara’daki ofis, alış-veriş merkezleri ve şantiyelerdeki yüzlerce kişinin de kaderleri diğerleri ile aynı olmuştu.
Tabi bir de şu soru da akıllara gelmiyor değil: “Bu satış, ‘Yap-İşlet-Devret’ modeli ile ‘yerli ve milli’ şirketler tarafından yapılan işlerden devamı gelecek olan satışlardan sadece bir tanesi midir?”
“Coğrafya kaderdir” diyenlere “cahilin kaderi erbabının da emelidir” şeklinde karşılık verilmelidir!
İşin doğrusu, kimse altın yumurtlayan tavuğu kesmez ancak, siz anaparanızı çıkarmış ve kârınızı da aldıysanız, acaba işlerin göründüğü gibi pek de parlak olmayacağını engin öngörünüzle kestirerek bu nedenle “sıfır risk” ile hayallerinizi satmış olabilir misiniz?
Aşkım TAN
29.06.2021 - Ankara