Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Karadeniz'deki 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfine yönelik olarak "İlk kuyunun ilk fazı sonrası açıklanan rakam bu. Bu kuyunun geri kalan kısmında iki katman daha var. O çalışmalar da bittiğinde, artık Türkiye'nin cari açık değil cari fazla, döviz fazlası vereceği dönemi konuşacağız." dedi.
Albayrak, NTV yayınında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Karadeniz'de Tuna-1 kuyusunda keşfedilen 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin, ülkenin ekonomi ve siyasi tarihi açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Albayrak, "Türkiye, bir eksen değişim ve dönüşümü yaşıyor. Ne doğu ne batı, yeni eksen Türkiye. Bu keşif, Türkiye'nin tamamında müthiş bir hava uyandırdı." diye konuştu.
Albayrak, keşfin maddi değerine yönelik soru üzerine ise sözlerini şöyle sürdürdü:
"320 milyar metreküp, ilk kuyunun ilk fazı sonrası açıklanan rakam bu. Bu kuyunun geri kalan kısmında iki katman daha var. O çalışmalar da bittiğinde, sadece bu kuyu ve bu alan üzerinde değil. Artık Türkiye'nin cari açık değil cari fazla, döviz fazlası vereceği dönemi konuşacağız. Ülkenin yılda 40 milyar dolar enerji ithalatına para ödediği dönemde Türkiye bu keşifleriyle, adımlarıyla, milli enerji adımlarıyla önümüzdeki yıllarda bir de bakmışız ki cari fazla, döviz fazlası veriyor. Neredeyse Şahdeniz'e yakın bir rezerv. Çok büyük bir rezerv bu. 20-30 yıllık ortalama ömrüne vurduğumuzda ortalama 15-20 milyar metreküplük sisteme tedarik demek. Bugün itibariyle Türkiye'nin sistemdeki ihtiyacının yıllık üçte biri. Sadece bu haliyle bile kalsa, yüzde 30'luk sistem ihtiyacını karşılaması bir tarafa, geri kalan kısmına bağlı olarak ülkenin ithalatında müthiş bir pazarlık gücü yakalayacağı, bunun da faturalara, Türkiye'nin bilançosuna, cari dengesine, ekonomisine olumlu etki yapacak bir süreç."
Bu keşfin manevi boyutunun da büyük önem taşıdığına işaret eden Albayrak, bunun vatandaşlarda ülkede muazzam bir mutluluk ve geleceğe ümit duygusu yarattığını söyledi.
"Türkiye enerji bağımlılığı anlamında yeni bir çağın sürecini başlattı"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Karadeniz'deki doğal gaz keşfi ile Türkiye'nin, enerji bağımlılığı anlamında yeni bir çağın sürecini başlattığını belirterek, "Bu adım hem psikolojik hem de maddi olarak bir duvarı yıktı. Artık bundan sonra her geçen gün enerji politikaları, TPAO özelinde yeni güzel haberleri duymaya milletimiz hazır olacak." dedi.
Bakan Albayrak, NTV'de katıldığı programda Karadeniz'deki doğal gaz keşfi başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Karadeniz'deki doğal gaz keşfi ve söz konusu gazın ekonomiye kazandırılmasına yönelik soruları yanıtlayan Albayrak, on yıllardır süregelen "yapamayız" zihniyetinden bugünlere çok kolay gelmediklerini dile getirerek 3-5 senedir süren enerji devriminin genç mühendis ve kurumsal kapasite potansiyeline inanç hikayesi ile başladığını ifade etti.
Albayrak, o zihniyetin geride kaldığını, Türkiye Petrolleri AO'nun (TPAO) mühendislerinin, çalışanlarının müthiş bir öz güven, heyecan ve ümitle geleceğe baktığını vurgulayarak "TPAO bugünkü kapasitesiyle o gazı oradan dünyada en hızlı çıkararak sisteme alabilecek altyapıya sahip. 2023 gerçekçi bir süredir. Peki ekonomik etkileri ne olacak? 2023'e kadar giden süreçte yeni sözleşme vizeleri ile bu ekonomik olarak 83 milyonun hayatına dokunacak, sadece bu rezervde kalsak bile. Gaz ve tüketim fiyatlarının ucuzlamasıyla, sanayide kullanılan özel sektörün rekabet maliyetlerindeki enerji fiyatlarının ucuzlamasıyla, elektrik santrallerindeki gaz maliyetlerine dayalı elektrik fiyatlarının ucuzlamasıyla 83 milyonun cebine direkt dokunan bir iyileşme olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu gazın ekonomiye kazandırılması için yapılacak yatırıma yönelik bir soru üzerine de Albayrak, şöyle konuştu:
"Bugün maliyetlerini, yatırımlarını hepsini konuştuk. Bu da Allah'ın bir lütfu, Akçakoca sahiline gelen kesimde altyapı itibarıyla da çok müsait bir bölgede çıktı. Kum, yumuşak zemin. Burada söylenen çok büyük yatırımlardan çok daha uygun bir maliyette çıkarılacak. Nasıl biz bu gemileri kimseye muhtaç olmadan kendi imkanlarımızla tıkır tıkır ödeyip aldıysak, bu yatırımı da çok rahat yapabilecek bütçe ve finansman imkanına da sahibiz. Nitekim birçok yabancı yatırım bankası ve yabancı şirket 'ortak olmak veya finansman verelim, destek olalım' noktasındalar. Bizim şu anda ihtiyacımız yok, yürüyoruz ama finansman veya farklı destekler de değerlendirilir. Ama TPAO nasıl bugüne kadar kendi yaparak bulduysa, kapasitesiyle, maddi imkanlarıyla Hazine'si de arkasında durarak bu sahayı kendi işletip, çıkarma imkanına sahip."
"Türkiye'yi dünya liginde 'enerji üreticisi ülkeler' ligine çıkaran bir keşif"
Albayrak, şu anda dünyadaki en son teknolojiye sahip bir TPAO olduğunu belirterek, bu keşfin 2020 yılı itibarıyla dünyadaki en büyük gaz keşfi olduğunu ve bunun daha bir başlangıç olduğunu bildirdi.
Bu rezervin Türkiye'yi dünya liginde "enerji üreticisi ülkeler" ligine çıkaran bir keşif olduğunu dile getiren Albayrak "Türkiye yeni bir çağın sürecini başlattı, enerji bağımlılığı anlamında. Bu adım hem psikolojik hem de maddi olarak bir duvarı yıktı. Artık bundan sonra her geçen gün enerji politikaları, TPAO özelinde yeni güzel haberleri duymaya milletimiz hazır olacak." dedi.
Bakan Albayrak, Türkiye'nin kendi gaz keşiflerinin oluşturacağı konfor alanı ile geride kalan kontratlarla özellikle bitme noktasına gelen kontratlarla ilgili, LNG depolama kapasitesi de olduğu gerçeğinden hareketle, bölgedeki oyuncularla çok daha çetin, çok daha güçlü fiyat indirim pazarlığı alma gücüne kavuştuğunu vurguladı. Albayrak, bunun mevcut faturaların inmesi yönünde de yansımaları olacağını belirtti.
"Rusya ile yeni dönemde yeni iş birlikleri söz konusu olabilir"
Yeni dönemin, Türkiye açısından daha önce iş birliği yaptığı Rusya, Azerbaycan gibi ülkelerle de yeni iş birliklerini doğurabilecek bir süreci başlattığını aktaran Albayrak "Rusya ile en zor dönemde bile hiç sıkıntı yaşamadık, Rusya çok güvenilir bir tedarikçi oldu, bizi hiç yarı yolda bırakmadı. Rusya ile yeni dönemde yeni kapılar açılabilir, yeni iş birlikleri de söz konusu olabilir. Ülkemizin ve paydaşlarımızın menfaatine yeni bir sürecin doğabileceğini söyleyebilirim." değerlendirmelerinde bulundu.
"Türkiye'nin döviz fazlası vereceği yeni bir süreç başlıyor"
Albayrak, "Rezervin ödemeler dengesi konusunda Türkiye'ye ne kadar katkı sağlayacağının" sorulması üzerine de, "Artık oyuna bu enerji kartı da girdikten sonra, Türkiye'nin döviz fazlası vereceği yeni bir süreç başlıyor." dedi.
Madencilik alanıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Albayrak, "Bir büyük sürpriz önümüzdeki yıllarda madencilik alanında da gelecek, O biraz daha uzun soluklu, onun meyveleri 3-5 sene değil biraz daha sürecek ama onun da tohumlarını ektik. İnşallah oralardan da çınarlar çıkacak. Türkiye'nin sistematik altyapıları, jeofizik, jeokimya haritaları, mühendislik arama çalışmaları tamamlandı." diye konuştu.
Albayrak, döviz rezervleri tartışmalarına yönelik bir soru üzerine de, "(Doğal gaz keşfi) Bu bir rezerv midir? Aynı zamanda Merkez Bankası gibi bir rezervdir. Türkiye, bir Merkez Bankası rezervi kadar sistemine bir rezerv daha eklemiştir." dedi.
"Faturalara yansıyacak"
Bakan Albayrak, bu keşfin faturalara kesinlikle yansıyacağını dile getirerek, "Sadece vatandaşımızın ısınmak için kullandıkları doğal gaz faturalarına değil, aynı zamanda sanayicimizin kullandığı enerji maliyetlerine, aynı zamanda hane halkımızın, vatandaşımızın ve sanayicimizin elektrik faturalarına da indirim olarak yansıyacak. 2023'e yetiştirmek için var gücümüzle bütün kurumlarımız çalışacak. 2023'ten önce bunun vatandaşlarımıza yansıması için de çalışıyoruz. 2023'ten önce müjdelerle bile gelebiliriz." ifadelerini kullandı.
Söz konusu keşfe yönelik muhalefetin açıklamalarını da değerlendiren Albayrak, "83 milyonun mutlu olduğu haberden yutkunan, mutsuz olan, sevinemeyen bir muhalefet olabilir mi? Bu söylemlerin hiçbirinin bize zerre etkisi yok." şeklinde konuştu.
"Türkiye egemenlik haklarından taviz veremez"
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Karadeniz'deki doğal gaz keşfinin TPAO ve BOTAŞ'ı farklı bir lige çıkaracağını belirterek, "Önümüzdeki yakın süreçte bu keşiflerin gelişmesiyle birlikte gerek TPAO, gerek BOTAŞ'ın bilançoları önce yurt içi, sonra yurt dışı olabilir, halka arz sürecinin de önünü açacak" dedi.
Doğu Akdeniz'de sondaj çalışması yapılması gerektiğini gündeme getirdiği 2015 yılındaki bir güvenlik toplantısında kendisine "Doğu Akdeniz'de ne işimiz var" diye itiraz edildiğine işaret eden Albayrak, "İsim isim hepsi saklı. Bölgede aktif ve etkin rol oynamamız gerektiğini söyledik. Genelkurmay ekibiyle süreçleri başlattık, toplantılar yaptık. Toplantılarda devamlı itiraz modunda olan bir yapı. Biz gerekli cevabı usulünce verdik. O toplantıdan kısa süre sonra yakalandıkları gün, 15 Temmuz'da merdivenlere dizildikleri meşhur poz var ya, bir tanesi oradaydı." diye konuştu.
Albayrak, Doğu Akdeniz gerginliği ile ilgili de "Türkiye egemenlik haklarından taviz veremez. Bu 83 milyonun zenginliği, hakkı. Karadeniz'de nasılsa Akdeniz'de de böyle." ifadelerini kullandı.
ABD Başkan adayı Joe Biden'in Türkiye'ye ilişkin ifadelerine de değinen Albayrak, "Bu söyleyen kişi eski dönemde başkan yardımcısı. O dönemde nasıl bir siyaset gütmüş, bir de şimdi 'başkan olursam' diye söylediklerine de bakacağız. Toplum görüyor bunu zaten. Ama esas ikinci bölüm önemli. Sizi olağan şüpheli kılığında verdiğiniz reaksiyon ne? Bunun muhatabı ben değilim ki muhalefet, sensin. Ağzını açıp hangi cümleyi kuruyorsun. Kurduğun cümle '7 ay önce mi, 3 ay sonra mı?' Manaya gel manaya. O zarfın içeriği ne? Bu adam seni itham ediyor, hangi üslupla buna cevap veriyorsun, cevap yok." dedi.
"Hızlı koşmaya başlıyoruz"
Albayrak, Türkiye'nin çok hızlı koşarak diğer ülkelerle arasındaki mesafeyi kapatacağını belirterek, "Ayağımızdaki ağırlıkları, prangaları atıyoruz artık, koşmaya başlıyoruz. Artık bize söylenenlere bakmıyoruz, hızlıca bu arayı kapatmamız lazım. Bir saniye kaybetme lüksümüz yok. Onun için 6 senede çıkaramayız daha hızlı çıkaracağız bu gazı. Bu yatırımları daha hızlı yapacağız. Yapacak çok iş var." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomide milli bağımsızlığın bir bedeli olduğuna işaret eden Albayrak, "Ekonomide 10 yıllardır gelen dışarıya bağlı olan bir model var, bu modeli kırmamız lazım. Türkiye artık bu modellerden çıkıyor. Bunun tabi ki sancıları, bedelleri var. Avrupa'nın bir ülkesinin bakanı 'Doğu Akdeniz'e girme şunları yapalım' diyor. Bunların hepsi çok zorlu bir mücadeleyi anlatıyor. Ben bir batı ülkesinde muhatabım tarafından, bu enerji politikalarından bir tanesiyle ilgili bu adımı atmamam yönünde birebir, sözlü, imalı tehdit edilmiş bir bakanım. Böyle birşey yok, ülkenin ekonomik bağımsızlığı. Korktuk mu yok, bedel ödedik mi öderiz ama neticelerini topluyoruz artık. Her yıl on milyarlarca dolarımı dışarı veriyorum. Büyük projelerimizden bir tanesinin arifesinde oldu. Biz de usulümüzce ona gerekli cevabı verdik." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, ülkenin ekonomik model dönüşümünde özel sektörün yetişemediği alanlarda kamunun da destek vereceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu son süreç gerek TPAO ve gerek BOTAŞ'ı farklı bir lige çıkaracak. Önümüzdeki yakın süreçte bu keşiflerin gelişmesiyle birlikte gerek TPAO, gerek BOTAŞ'ın bilançoları önce yurt içi, sonra yurt dışı olabilir, halka arz sürecinin de önünü açacak. Türkiye ve dünyanın en büyük, en değerli şirketleri olabilecek bilançoya kavuşarak bunun da önünü açacak. Bunların da altyapısını hazırlayacağız. Halk arz olacak, şirketlere ortak olacak vatandaşlarımız. Yurt dışı yabancı yatırımcılar daha büyük ilgi gösterecek. Aramacılık ve sondajcılık noktasında TPAO lisansları ve varlıklarıyla zaten bir yola giriyor. Gaz noktasında BOTAŞ bölgenin en büyük dağıtım ve iletim altyapısı. Şimdi bu iki firmamızı bölgesel pazarlarda önemli oyuncu olacak lige taşıyacak. Bu iki firmamız dünya çapında bir THY, belki THY'den daha büyük olabilecek kapasiteye sahip. Bunlar Türkiye'nin markaları. Bunlarla ilgili güzel haberleri yakında duyacağız inşallah."
"Adımları atmaktan çekinmeyeceğiz"
Doğu Akdeniz'deki yeni sondaj çalışmalarına yönelik soru üzerine de Albayrak, "Karadeniz'de çok büyük potansiyelimiz var. Çok daha güzel haberler artarak devam edecek. Akdeniz de en az Karadeniz kadar ümitli olmamız gereken bir havza. Şu anda Oruç Reis, sismiklerini yürütüyor. Ama hali hazırda Yavuz Gemisi, Selçuklu kuyusunda sondajına devam ediyor. Sonrasında kazacağı başka kuyularımız da var. Dolayısıyla, bugün Fatih'ten duyduğumuz güzel haberleri yarın inşallah Yavuz'dan Akdeniz'den de duymamamız için hiçbir neden yok. Elimizdeki datalar, Türkiye'nin deniz kaynaklarının çok büyük potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Akdeniz'de tüm bakanlıklarımız seferler, tüm Türkiye kenetlenmiş durumda oradaki haklarımıza sahip çıkma noktasında. İnşallah Akdeniz de tüm Türkiye'ye güzel haberler getirecek. Ama Yavuz olur, ama Kanuni olur. Paramız, hazinemiz, bütçemiz elverdiği ölçüde, dördüncü gemi ve diğer yatırımlar noktasında adımları atmaktan çekinmeyeceğiz." diye konuştu.
Reyting kuruluşlarının Türkiye'ye yönelik yaklaşımına yönelik soru üzerine ise Albayrak, 2008 finansal krizi sonrasında dünyada reyting şirketlerinin kredibilitesinin çok ağır hasar aldığını belirtti.
Bakan Albayrak, Giresun'daki sel felaketinin ardından verilen desteklerin sorulması üzerine de "Şimdi esnaflarımızla ilgili de TESKOMB noktasında bir çalışma yürüttük. Oradaki esnaflarımıza da uygun maliyetli bir paket, finansal destek açıklayacağız." dedi.