2023 seçimleri yaklaştıkça siyasi parti ve ittifakların güçlerini arttırmak ve seçimleri kazanmak için farklı arayışlara girdiği görülüyor. Kutuplaşmanın derinleştiği seçim öncesinde, Cumhur ve Millet ittifakının oy oranları biri birine oldukça yakın olarak ölçülüyor. Küçük oy geçiş genliğinin bile seçimleri etkileyebileceği bir süreçte, parti veya ittifaklar kendi güçlerini arttırma arayışındalar.
Millet ittifakının omurgasını oluşturan partilerden İYİ parti seçmeni Ak parti ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden bir araya gelmiş; milliyetçi-ülkücü, merkez sağ ve ulusalcı kentli seçmenlerden oluşmaktadır. Ana tema Ak parti ve Erdoğan karşıtlığı olduğu için Akşener’in veya parti yönetiminin ikna edilmesi, seçmenin de ikna edildiği anlamına gelmeyeceği için İYİ partinin millet ittifakından Cumhur ittifakına geçişkenliği pek olası görünmüyor.
MHP tabanı öteden bu yana HDP algısı nedeniyle CHP ile bir araya gelemeyecek, Anadolu’nun kırsal milliyetçi ve ülkücülerinden oluşmaktadır. MHP tabanının bu koşullarda Millet ittifakına olumlu bakması pek mümkün görünmemektedir. Parti yönetiminin anlaşması durumunda bile MHP seçmeninin büyük bir çoğunluğu CHP ile bir ittifaka evet demeyebilir.
CHP seçmenini ağırlıklı olarak seküler, Kemalist ve sosyal demokratlardan oluşmaktadır. Abdulah Gül gibi daha ılımlı ve nispeten demokrat olan birine evet demeyen CHP tabanı, “Siyasal İslamcı olarak” nitelendirdikleri Ak partiyle birlikte hareket etmek istemeyeceklerdir. CHP yönetiminin Ak partiye anlaşması durumunda bile partili seçmenler Cumhur ittifakına oy vermeyi düşünmeyeceklerdir.
Tam da bu karmaşa içinde; seçimlerin kilit partisi olan HDP iki ittifaka da mesafeli durarak üçüncü bir “Sol” ittifak oluşturdu. HDP tabanı parti disiplinine en sadık seçmendir. HDP’nin herhangi bir ittifakta yer alması partili seçmen tarafından çok fazla sorgulanmaz. HDP; Anketlerde yüzde 13-14 bandında görünmektedir. HDP Yönetiminin alacağı karar ile herhangi bir ittifakta yer alması durumunda, bu karar, seçmenlerinin en az yüzde 11-12’si tarafından sorgulanmadan kabul görebilir.
Millet ittifakı, HDP ile bir ittifak yapmamış olsa bile, HDP seçmeninin kendilerine sempatiyle baktığını düşünüyor ve bu konuda da rahat davranıyorsa, kesinlikle çok büyük yanılgı içerisinde olduğunu söyleyebiliriz.
Son günlerde Ak partinin bazı hamleleri yeni bir “çözüm süreci ve bazı demokratik açılımlar” karşılığında, HDP destekli Cumhur ittifakı seçimlerde başarı kazanabilir. Başörtü paket yasasına Kürt dili ve Kürt tanımıyla ilgili bazı maddelerin de eklenmesiyle yeni anayasa tasarısı HDP ile yakınlaşmanın ve desteğin ilk adımı olabilir.
Ak parti tarafından şimdiye kadar HDP; bayramda bile görüşmeyerek, “terör örgütünün meclisteki temsilcileri” olarak nitelendirilmekteydi. Oysa kurulan bu yeni diyalog, dikkatleri AK parti-HDP yakınlaşmasına çevirdi. Bir yandan Ak partili yetkililerin bölgedeki temaslarında “yeni bir çözüm sürecinden” bahsetmeleri, öte yandan Ak partinin “dışarıdan ortağı” Doğu Perinçek’in bölge illerindeki temasları ve “Kandildeki kardeşlerimizle kucaklaşma çağrıları” bölgede bu yakınlaşmanın birlikteliğe dönüşme isteği olarak algılandı ve bu nedenle de HDP’lilerde bir kafa karışıklığı oluştu.
Amaçlanan HDP destekli Cumhur ittifakı mı? Yoksa HDP’li seçmenlerde kafa karışıklığı yaratarak HDP seçmenlerinin birlikteliğini bozmak mı bilinmez. Ancak Erdoğan’ın geçmişte kendisine en ağır ifadeleri kullanan Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş’a parti ve hükümette önemli görevler vermesi, kanlı bıçaklı olduğu, biri birlerine idam ipi attıkları MHP ve Bahçeliyle ittifak yapması, “İslam’a karşı olduğu” söylenen Doğu Perinçek’ten” dış işleri bakanı gibi” yararlandığı hatırlanmalı. Tam da bu nedenle yeni bir sert dönüşün mümkün olabileceği, Cumhur ittifakının HDP destekli olarak seçimlere girebileceğini gösteriyor.
Görelim bakalım Mevlam neyler? Neylerse güzel eyler.