Silivri günlerimizde, fotokopi çektirmek üzere Kavacık’ta bir kırtasiye dükkanı’ndayım…
Kısacık yukarıda özetlediğim, serencamı, sorulara muhatap olunca, dilim döndüğünce etrafımdakilere anlatıyorum…
O sırada birisi, "N'olmuş yani, Hocam, onlardan çok var etrafta", deyiverdi...
Yani "etraftaki", tek niteleme bu, çok sayıdaki apoletli'den beş yüz tanesini, aileler acı içinde, insanlar hapiste, çocuklar perperişan, bunlar hiç önemli değil, kelle sayar gibi ve "Hepsi hepsi, şu kadarını içeri almışız", mesele bundan ibaret olup, "Ne olmuş yani?", demeye getirdi…
Algı
Çok haksız gerçi, olsun, "algıdır" bu, ancak muhakkak üstünde durulmalıdır...
Kısacası şu ki, Silahlı Kuvvetler’in, ayrıcalıklarla donatılmış olarak tefrik edilen tepesinin, halktan kopuk, halk nezdinde, ona yukarıdan bakan pozunun, kentlerin gövdelerinde, halkla beraber değil, merkez orduevlerinde şatafat ve sarflarla kutlanan o güzelim millî bayramlarımızda, peçete kağıtlarıyla örtülmüş apoletlilerin kadehleriyle, ertesi gün boyalı basında boy boy yer alan, dekolte hanımefendi kıyafetlerinin resimleri (burada söylemiyorum, Akademi’deki derslerimde söylerdim), halkla, Silahlı Kuvvetlerimiz’in arasına maatteessüf bıçak gibi girmişti, epeydir…
Bunu bir tarafa koyuyor, yazıyı dağıtmamak üzere, kaldığım yerden, devam ediyorum…
Haa, unutmadan şunu önemle belirtmeliyim ki, 1990’lardaki komuta kademesi, çoktandır, 1970’lerin, Okyanus aşırı odaktan kerteriz tutan komuta kademesi olmaktan uzaklaşmaya başlamıştı…
Kumpas davalarında başlarına her ne geldiyse, bundan dolayı geldi…
Esas itibariyle, dışarıda çok sayıda olan emekli dede paşalarımızdan içeride olup apoletleri sökülmüş olanların birikimlerini tanımamız, "Onlardan çok var" türünden iz’ansız bir hesaba sıkışmayacaksak, zorunlu oluyor…
Çocukluğum, ağır ceza duruşmalarında, büyülenmişlik içinde geçtiği için bilirim, birinin eşkali iyi demek, ondan, maazallah, "kötülük sadir olmaz" demek elbette değildir…
Olsun, inanıyorum, emekli, dede generalleri müebbede mahkum eden ağır ceza heyeti de, muhakkak onların eşkaline, bakmıştır.
Biz de bakalım…
Herkese açık verilerden toparlayabildiğim verileri EK’te sunuyorum.
(Bilgilerini, elimin altındaki kaynaklardan hemen bulamadığım "emekli, dede generaller" beni affetsinler, lütfen…)
Askerî Vesayet
Bir "askerî vesayet" lafıdır gidiyor…
Türkiye’de askerî vesayet yok muydu hiç?
Olmaz mı, Allah aşkına?
Vardı…
Gırla…
Ama temelde Pentagon (ABD Genelkurmay Başkanlığı) vesayeti vardı.
Kumpas davaları sırasında (2010 civarı), "askerî vesayet" var mıydı?
Hayır, kesinlikle yoktu!
Ya pekiyi ne vardı?
Pentagon vesayeti…
Bu vardı!
O kadar böyle ki, Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında, bas bas bağırıyorduk:
"Hitler’in imamları vardı, şimdi Pentagon’un imamları var!", diye…
Günün savcısı kardeşler, haber salmışlardı, "Tolga Hoca’nın söyleminden rahatsız oluyoruz", diye…
Yakın arkadaşlarım içeriye alınacağım diye korkuyorlardı…
Cevap vermiştim, savcı kardeşlere:
"Bilim adamının söyleminden rahatsız olunmaz, ne diyorsam, kalbî olarak ve vukufiyetle söylüyorum, kulak kabartsınlar!"
Ev, iki yıl boyunca gece gündüz tarassut altındaydı…
Valizim, hazırdı…
"Balyoz"u yargılayan mahkeme heyetinin başkanı; Yargıtay, verilen hükümlerin birçoğunu bozunca, "Karar önümüze gelsin, ondan sonra bakarız", türünden, kibrinden geçilmeyecek laflar ettiydi…
Televizyonlarda, meydanlarda, yine bas bas bağırıyorduk:
"Sen ne zaman bilgisayar/bilişim mühendisi oldun da, delillerin düzmece olduğu yönündeki uyarıları re’sen göz ardı ediyorsun?!
Kabahat sende değil, başta sana öyle bir yetkiyi veren yasama müeyyidesinde!
Allah gecinden versin, tabii de, temyiz karar metinleri senin önüne gelinceye kadar, gözlerini dünyaya kapamayacağın ne malum?!"
N’oldu sonra, ifade ettiğimiz kaygılar, karanlıklardan süzüle süzüle gün yüzüne vurdular…
Hangi vesayet vardı o gün!?
"Askerî vesayet" mi?!
Hayır!
Ya ne?!
Pentagon vesayeti!
Pentagon’un İmamları’nın vesayeti!
Yaa!
Biz değil miydik, BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) Eşbaşkanı?!
Biz değil miydik, ABD askerlerinin Irak'tan burunları kanamadan evlerine dönmeleri için dualar eden?!
Şam’da Emeviyye Camii’nde, biz değil miydik, Cuma namazı kılma hayalleri kurarken, bilmem kaç milyon Suriyeli’yi kucağımızda buluveren?!
Biz değil miydik, "Ora"nın "Yeni Osmanlıcılık" masallarına, cup diye sarılıp, Sultan Abdülmecit Han’nın doğum gününü kutlama törenlerini, şevkle tezgâhlayan?!
Biz değil miyiz, daha dün, bilmem kaç yüz bin kaçak Afgan’a, sınır kapılarımızı açan?!
Bizim askerî vesayet mi, tezgahladı, bütün şu olup biteni, Allah aşkına?!
Bir noktayı muhakkak belirtmeliyim:
Doktoramı, ABD’nin bir numarası olarak tasnif edilen, Massachusetts İnstitute of Technology’nin (MIT), Atom Mühendisliği Bölümü’nde, TÜBİTAK bursu ile ve üstün başarıyla tamamladım…
Dolayısıyla, ABD’de, hocalarımdan başlayarak, giderek arkadaşlarıma, giderek meslektaşlarıma varıncaya değin, "ebedî dostluklarım" vardır…
MIT, benim için, bir bilim cennetidir…
Amerikan Başkanları’ndan başlayarak, her Amerikalı gencin, dünyanın hemen her yerindeki gençlerin, okumak üzere hayalini kurduklarını bir üniversitede doktora yapmış olmak, baş bir kıvancımdır…
Bu ne kadar böyleyse, bir süredir bölgemizde, hemen her yıl, bir milyon insanın kanını içerek yaşamaya, dolaylı dolaysız, palamar atmış, Amerikan savaş makinasının parçası olmayı, reddettiğimiz, bir o kadar vakıadır…
Doları, Nas’a yaslanıp, faize basarak, bizim askerî vesayet mi, 18 tl’ye çekti ve sonra bir gecede milyar dolarları piyasaya boca edip, doları 10 tl dolayına düşürmesiyle beraber, tekrar dolar alıp, dünya dolar milyarderleri Rockefellerler’e parmak ısırtırcasına, milyarlarca dolarına, gün ağarırken, pratikçe bir o kadar daha milyar dolar katıp, yoksul halkımızı şappadanak, merhamet duygusunun kırıntısını yaşamadan, yoksullaştıran!?
İnsanlarımız tek çizgili pijamaya sığacak hale geldiler, yahu, yoksulluktan!
Bizim askerî vesayet mi yaptı bunu?!
Tanklar insanlarımızın güzelim inanç duyguları üstünden geçtiler diye (Allah, eğer olmuşsa onun da müstahakkını versin, tamam), ama "ekonomik soygunun tank paletleri" insanlarımızın "ekmek lokmalarını" liğme liğme etmişse, nerede bunun yargısı, kardeşim?!
Muhalefet TBMM’de, konu araştırılsın diye, önerge veriyor…
Araştırılmasın diyen, bizim askerî vesayet midir, Allah aşkına?
Yoksa, bizim askerî vesayet, "Cambaza bak!" lafzının kendi mi oldu?
"Aaa, şuna bak, şuna, bizim askerî vesayet yine hortlamış!" diyenlerin, malı götürmesinin gözlere çektiği perde mi, oluyor?
Bu günler de elbet geçer, mutlu yıllar, hepinize!
Valla, yüksek hakimlerimiz beni bağışlasınlar, bir, 28 Şubat 1997’den, müebbede mahkum olmuş dede, emekli generallere bakıyorum…
Bir, gece gündüz yaşadıklarımıza…
Şu sora geldiğim soruları sormadan edemiyorum…
Fiilin üstünden çeyrek asır geçse de, hepsi dede "emekli generaller", hakikaten bir halt karıştırdı iseler, Allah daha da çok cezalarını versin…
Ama, kimse alınganlık göstermesin, mevcut müktesebatımla, ben hükümden hiç tatmin olmadım…
Mahkeme heyeti, hiç farkına varmamış olabilir.
Farkına varmamış olması doğaldır.
Neticede dosya içeriğiyle sınırlı kalmak zorundadır.
Ancak önüne arkasına bakınca, "Ergenekon bal gibi de vardı!", demek ihtiyacında olanlar, dede emekli generallerin apoletlerinin sökülmesinden hani sınırsız derecede, rahatlama duymuş olmayacaklar mıdır?
Onun için, apoletleri sökülmüş, dede, "emekli generallerimize" ve onlar için üzülenlere seslenme sorumluluğundayım:
Bu günler de elbet geçer, mutlu yıllar, hepinize!..
Hukukta "iade-i muhakeme" diye bir kurum vardır…
Kestirmeden söyleyeyim:
Koşullar tesis olursa, muhakemenin yenilenmesi sağlanabilir…
Benim işte, anlatageldim, teknik hissim o ki, 28 Şubat davası henüz nihayete ermiş bulunmamaktadır…
Silahlı Kuvvetlerimiz’e, yıllar yılı, ayrıca işte, öznesiz, şahıs işaret etmeksizin, götürü bir suç tasnii yaftalamasında bulunmayı günlük mesai haline getirmiş olanlar, takkeyi önlerine koyup düşünmelidirler…
Onlar için, gördüğüm en iyisi, aldatılmış olmalıdırlar…
EK
"Emekli, Dede Generaller" ile İlgili Herkese Açık Kaynaklardan Edinilebilecek Bilgiler:
Çetin Doğan
(81 Yaşında)
Işıklar Askeri Lisesi'nden mezuniyetini müteakip, 1960 yılında Kara Harp Okulu'nu tamamladı.
1961 yılında Topçu Okulu'nu bitirdi.
1987 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti.
Ardından;
Genelkurmay Komuta Kontrol Daire Başkanlığı,
1. Zırhlı Tugay Komutanlığı,
Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanlığı,
4. Kolordu Komutan Yardımcılığı,
1. Mekanize Tümen Komutanlığı,
Genelkurmay Harekât Başkanlığı,
Jandarma Asayiş Komutanlığı
Görevlerini icra etti.
1999 yılında orgeneral rütbesine terfi etti ve Ege Ordusu Komutanlığı'na atandı.
2003 yılında 1. Ordu Komutanı iken emekli oldu.
Çevik Bir
(82 Yaşında)
1954 yılında Kuleli Askerî Lisesi'ni bitirdi.
1958 yılında Kara Harp Okulu’ndan istihkâm subayı olarak mezun oldu.
Çeşitli istihkâm birliklerinde Takım ve Bölük Komutanlığı görevlerinde bulundu.
1970 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun oldu.
1971'de ise Silahlı Kuvvetler Akademisini tamamladı.
1973 yılında da NATO Savunma Koleji’ni bitirdi.
Tümen ve Genelkurmay Karargahı'nda Harekât ile ilgili görevlerde bulundu.
1973-1976 yılları arasında Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargâhı'nda (SHAPE) Proje Subayı olarak görev yaptı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanlığı'nda NATO Plan Subayı olarak çalıştı.
Daha sonra Genelkurmay Başkanı Özel Kalem Müdürlüğü, Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Başyaverliği, Devlet Başkanı Başyaverliği ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı görevlerini yerine getirdi.
Bu süreçte uzun süre Kenan Evren ile yakın çalıştı.
1983'te tuğgeneral rütbesine terfi etti.
Tuğgeneral rütbesiyle 1983-1985 döneminde NATO Avrupa Müttefik Komutanlık Karargahı'nda (SHAPE) Lojistik ve İnfrastrüktür Daire Başkanlığı ve 1985-1987 arasında da 4. Zırhlı Tugay Komutanlığı görevlerinde bulundu.
1987 yılında tümgeneral rütbesine, 1991 yılında da korgeneral rütbesine terfi etti.
Korgeneral rütbesinde 1991-1993 yılları arasında Genelkurmay Harekât Başkanlığı, 1993-1994 yılları arasında da Somali Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanlığı (UNOSOM II) ve Kara Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanlığı görevlerinde bulundu.
16 Ağustos 1994 tarihinde Genelkurmay Harekât Başkanlığı'na atandı.
30 Ağustos 1995 tarihinde orgeneral rütbesine terfi etti.
Orgeneral rütbesinde 1995-1998 yılları arasında Genelkurmay II. Başkanlığı görevinde bulundu.
30 Ağustos 1998 tarihinde 1. Ordu Komutanı olarak atandı.
30 Ağustos 1999 tarihinde emekli oldu.
Ahmet Çörekçi
(89 Yaşında)
1955 yılında Hava Harp Okulu'ndan mezun oldu.
1955-1957 yılları arasında Kanada'da pilotaj ve av pilotluğu eğitimini tamamladı ve Merzifon 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na, 1960 yılında da 1. Ana Jet Üs Komutanlığı'na av pilotu olarak atandı.
1966 yılında girdiği Hava Harp Akademisi'nden 1968 yılında mezun oldu ve Hava Kuvvetleri Harekât Başkanlığı'na Hava Hareket Subayı olarak atandı.
1969 yılında 6. Ana Jet Üs Hareket Subaylığı, 1970 yılında aynı üste 162. Filo Komutanlığı yaptı.
1972-1974 yılları arasında Napoli'deki NATO Air South karargâhında Plan Şube Müdürlüğü görevinde bulundu.
1974 yılında 6. Ana Jet Üs Harekât Komutanlığı'na, 1976 yılında Hava Kuvvetleri Eğitim Daire Başkanlığı Uçuş Eğitim Şube Müdürlüğü görevlerine atandı.
1978 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti ve 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'na atandı.
1981 yılında Hava Kuvvetleri İkmal Daire Başkanlığı görevine atandı.
1982 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti.
Bu rütbede Hava Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüttü.
1986 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti.
Bu rütbede 6. NATO ATAF Komutanlığı, 1988 yılında 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı ve 1990 yılında Hava Eğitim Komutanlığı görevlerine atandı.
1992 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti ve Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne atandı.
1993 yılında Genelkurmay II. Başkanlığı'na, 18 Ağustos 1995 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
30 Ağustos 1997 tarihinde emekli oldu.
TSK Üstün Hizmet Madalyası'na ve Pakistan Askerî İmtiyaz Nişanı'na sahiptir.
Emeklilikten sonra resim sanatıyla ilgilenmeye başladı, karma ve kişisel sergilerde bulundu.
28 Şubat sürecinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapmaktaydı.
İlhan Kılıç
(85 Yaşında)
1955 yılında Işıklar Askerî Lisesi'nden mezun olup aynı yıl Hava Harp Okulu’na girdi.
1957 yılında Hava Harp Okulu ikinci sınıf öğrenimi için Kanada'ya gönderildi.
30 Ağustos 1957'de Asteğmen rütbesi ile mezun oldu.
Takiben pilotaj eğitimini de Kanada'da tamamlayarak 1958 yılında yurda döndü ve Kasım 1958’de Bandırma 6. Ana Jet Üs Komutanlığı'na av pilotu olarak atandı.
1966 yılında girdiği Hava Harp Akademisi'nden 1968 yılında mezun oldu ve 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'na Harekât Subayı olarak atandı.
1971 yılında aynı üs 121. Filo Komutanlığı görevinine atandı.
1972 yılında Napoli Air South karargahında Malzeme Kısım Amirliği görevinde bulundu.
1974 yılında 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Lojistik Başkanlığı ve Harekât Başkanlığı, 1977 yılında 8’inci Ana Jet Üs Harekât Komutanlığı, 1978 yılında Hava Eğitim Komutanlığı Eğitim Daire Başkanlığı görevlerine atandı.
1980 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi ederek Hava Kuvvetleri Eğitim Daire Başkanlığı görevine getirildi.
1983-1985 yılları arasında da 2. Ana Jet Üs Komutanlığı yaptı.
1985 yılında Tümgeneral rütbesine terfi ederek Hava Teknik Okullar Komutanlığı'na, 1986 yılında Hava Harp Akademisi Komutanlığı'na ve 1987 yılında Genelkurmay Anadolu Daire Başkanlığı'na atandı.
1989 yılında Korgeneral rütbesine terfi ederek Hava Kuvvetleri Tetkik Kurulu Başkanlığı, 1990 yılında Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Daire Başkanlığı ve 1992 yılında Hava Eğitim Komutanlığı görevlerine atandı.
1995 yılında Orgeneral rütbesine terfi ederek Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'ne atandı.
28 Ağustos 1997 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
30 Ağustos 1999'da emekliye ayrıldı.
Bulgaristan II. Madarski Connick Nişanı, ABD Askeri Liyakat Madalyası, TSK Üstün Hizmet Madalyası ve Pakistan Nişan-ı İmtiyaz Madalyası sahibidir.
Çetin Saner
(82 Yaşında)
Kaynarcalı Edip Paşa’nın torunlarındandır.
Kuleli Askerî Lisesini bitirdi.
Kara Harp Okulu’ndan 1961 yılında tank subayı olarak mezun oldu.
Harp Akademisi’ni 1973 yılında bitirdi.
1987 yılında tuğgeneral, 1991 yılında tümgeneral ve 1995 yılında ise korgeneral rütbesine terfi etti.
Lüleburgaz'daki 65. Mekanize Piyade Tugayı komutanlığı ve NATO Doğu Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri kurmay başkanlığı görevlerini yürüttü.
Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı ve 5. Kolordu Komutanlığı görevinin ardından 1999 yılında emekli oldu.
28 Şubat 1997 sürecinde valiler, brifing için Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılmıştı.
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in "Brifinge katılacak valileri açığa alırız", demesi üzerine Akşener hakkında "Söyleyin o hanıma. İleri geri konuşmasın, geldiğimizde İçişleri Bakanlığı önüne koyduğumuz bir yağlı kazığa kendisini oturturuz”, dedi.
Bu sözü üzerine 16 yıl sonra "Evet ayıp etmişim. Yakışmamıştır. Özür diledim", dedi.
Aydan Erol
(82 Yaşında)
1954 yılında Deniz Lisesi'ne girmiş, 1959 yılında Deniz Harp Okulu'ndan Asteğmen olarak mezun olduktan sonra Donanma’ya katılmıştır.
Çeşitli harp gemilerinde Branş subaylığı, Bölüm Amirliği, II. Komutanlık ve Komutanlık görevlerini deruhte etmiştir.
1970 yılında Deniz Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun olmuştur.
Daha sonra sırasıyla Muhrip II. Komutanlığı ve Muhrip Komutanlığı görevlerinde bulunmuştur.
1977-1979 yılları arasında Washington Deniz Ataşeliği, 1979-1982 yılları arasında Dz. K. K. Hrk. Bşk. Hrk. Eğt. D. Bşk, Harekat Şube Müdürlüğü, Dz. K. K. Harekat Eğitim Daire Başkanlığı ve II. Muhrip Filotilla Komodorluğu görevlerini ifa etmiştir.
30 Ağustos 1984'te Tuğamiralliğe terfi etti.
1984-1987 yıllarında Dz.K.K.Hrk.Bşk. Plan ve Teşkilat Daire Başkanlığı, 1987-1988 yıllarında Çıkarma Filosu Komutanlığı görevlerinde bulunmuş olup, 30 Ağustos 1988'de Tümamiralliğe terfi etmiştir.
Tümamiral olarak, 1988-1990 yıllarında Sahil Güvenlik Komutanlığı, 1990-1991 yıllarında Hücumbot Filosu Komutanlığı ve 1991-1992 yıllarında Harp Filosu Komutanlığı'nı deruhte etmiş, 30 Ağustos 1992'de Koramiralliğe yükselmiştir.
Koramiralliğe terfiinden sonra, 1992-1993 yıllarında M.G.K. Genel Sekreter Yardımcılığı, 1993-1994 yıllarında Deniz Eğitim Komutanlığı, 1994-1995 yılları arasında Güney Deniz Saha Komutanlığı, 1995-1997 yılları arasında Dz.K.K.lığı Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulunmuş olan (E) Koramiral Aydan EROL, 1997-1998 tarihleri arasında Kuzey Deniz Saha Komutanlığı görevini deruhte etmiştir.
İdris Koralp
(74 Yaşında)
İlköğretim ve Ortaokul eğitimini doğup büyüdüğü şehir Bursa’da tamamlamış ardından Kuleli Askeri Lisesi’nde eğitimini sürdürmüştür.
1968 senesinde Kara Harp Okulundan Topçu Subayı, 1983’te ise Harp Akademileri’nden Kurmay Yüzbaşı olarak mezun olmuştur.
Bir sene Alman Silahlı Kuvvetler Dil Okulu ve Goethe Enstitüsü'nde Almanca eğitim alan İdris Koralp, iki sene de Bern Askeri Ateşeliği görevinde bulunmuştur.
1997’de Tuğgenerallik rütbesini almıştır.
2002 yılında emekli olmuştur.
Fevzi Türkeri
(81 Yaşında)
1962 yılında Kara Harp Okulu'ndan, 1963 yılında Piyade Okulu'ndan, 1975 yılında Kara Harp Akademisi'nden mezun oldu.
1990 yılında tuğgeneral rütbesine terfi etti.
Bu rütbe ile Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi komutanlığı görevinde bulunan Türkeri, 1994 yılında tümgeneral rütbesine terfi etti.
Bu rütbe ile Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Genelkurmay İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanlığı görevlerini yürüttü.
1998 yılında korgeneral rütbesine terfi etti, bu rütbe ile genelkurmay istihbarat başkanlığı ve jandarma asayiş komutanlığı görevlerinde bulundu ve 2002 yılında orgeneral rütbesine terfi etti ve 2. ordu komutanlığı görevine atandı.
30 Ağustos 2004 tarihi itibarıyla jandarma genel komutanlığı görevine atandı.
30 Ağustos 2006 tarihinde emekli oldu.
Erol Özkasnak
(75 Yaşında)
1991 yılında tuğgeneral, 1995 yılında tümgeneral rütbesine terfi etti.
2000 Yüksek Askerî Şûra kararlarıyla kadrosuzluk sebebiyle emekliye sevk edildi.
Prof. Dr. Tolga Yarman