Prof.Dr. Hamit Hancı, öldü sanılan kimi insanların sonradan canlanmasına “Yalancı ölüm” dendiğini belirterek, bu nedenle ölülerin her ihtimale karşı uyanabilir diye son aşamada kaynar veya soğuk suyla yıkandıklarını belirtti
Hindistan'da ailesince öldüğü sanılarak dondurucuya kaldırılan 74 yaşındaki Balasubramanian Kumar adlı adam, dondurucuda çalışan bir görevlinin yaşadığını fark etmesi sayesinde kurtarıldı.
Kumar'ı, kesin olarak öldüğü doktorlarca teyit edilmeden dondurucuya kaldıran ailesi hakkında dava açılırken olay dünyada da gündem oldu.
Kumar gibi öldü sanılıp sonradan uyanan insanlara dair haberler zaman zaman gündeme geliyor. .
Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof.Dr. Hamid Hancı, bu durumu şöyle açıkladı:
Bir kişinin kesin olarak ölüp ölmediğinin tespiti önemli bir noktadır. Kişi ölmediği halde ölmüş zannedilmesine yalancı ölüm denir. Bu esnada tansiyon ve nabız o kadar düşmektedir ki kişi ölü zannedilmektedir.
Prof.Dr.Hamit Hancı / Fotoğraf: İHA
En çok hangi vakalarda yalancı ölüm görülüyor?
Hancı, yalancı ölümlerin en çok şu vakaların ardından görüldüğünü de söyledi.
İç ve dış kanamalar nedeniyle meydana gelen bayılmalarda, asfiksi denilen oksijensiz kalmada, bazı ilaçlar ve uyuşturucu maddelerle zehirlenmelerde, yıldırım ve elektrik çarpmalarında, soğukta kalanlarda, korku ve heyecanın etkisi ile olan bayılmalarda, ve bazı kafa travmalarında yalancı ölüm gözlenebileceği bilinmelidir.
"Bir kişi öldükten sonra kaynar suyla yıkanır ki canı yansın uyansın diye"
Hancı, öldü sanılan insanların güçlü bir uyaran ile uyanabildiğini belirterek, şunları sıraladı:
Bir gürültü, sarsıntı ya da ısı farkı gibi. Bu nedenle kişi öldükten sonra geleneksel olarak kaynar suyla yıkanır ki canı yansın da uyansın diye. Ya da tam tersi soğuk suyla. Yunus'un ‘Bir garip öldü diyeler, üç günden sonra duyalar, soğuk su ile yuyalar, şöyle garip bencileyin' dörtlüğünde de bu olaya dikkat çekilmektedir.
En çok yalancı ölüm savaş ve doğal afetlerde
Sağ olduğu halde öldü sanılıp gömülme olaylarının en çok olduğu ortamlar ise savaşlar ve doğal afetler.
Ancak Hancı, bu tür durumlarda yalancı ölümlerin daha çok olabileceğini, o kargaşada bunu tespit etmenin zor olduğunu söyledi.
Bilinç kaybı olduğu için o süreleri hatırlamayabilirler
Hancı, her zaman merak konusu olan "Öldü sanılan insanlar o süreçleri uyanınca hatırlıyor mu" sorusunu da "Bilinç kaybı olduğu için hatırladıklarını düşünmüyorum. Ancak beynin ve bilincin hala bilinmeyenleri var" diyerek cevapladı.
Öldüğü halde canlandı sanılanlar da oluyor
Hancı, "Tersi durumlar söz konusu mu? Kişi öldüğü halde canlanmış zannedilebilir mi" sorusuna da şöyle cevap verdi:
Buna Lazarus belirtisi deniyor. Lazarus belirtisi, klinikte beyin ölümü tanısı alan hastalarda yani ölmüş kişilerde, vücudun değişik yerlerine dokunulduğu zaman ölünün refleks olarak hareket edip, kollarını çekmesi ve hatta oturmak istercesine istemsiz bir hareket yapması şeklinde karşımıza çıkan bilinen bir klinik durumdur. Lazarus fenomeni hastanın dirilmesi değildir. Lazarus fenomeni beyin ölümü tanısı konan hastalarda nadir olarak görülen omurilikten kaynaklanan bir reflekstir. İlk karşılaşan ve hiç duymamış kişilerde korkuya neden olur. Ancak sadece bir spinal/omurilik reflekstir ve ölüm tanısını değiştirmez. Bu tablo beyin ölümü tanı ekibinin tecrübesiz olanları/klinik çalışanları tarafından ölümün reddine neden olabilir.
Lazarus nedir?
Beytanyalı Lazarus, Yuhanna İncili'nde İsa'nın mucize ile ölümünün dört gün ardından dirilttiği kişidir. Doğu Ortodoks ve Roma Katolik geleneklerinde dirildikten sonraki yaşamına dair çeşitli anlatılar bulunur.
Ali Kemal Erdem @akemalerdemm ali.kemal.erdem@independentturkish.com