Bu ülkede hukuk yoktur dİye yazdıkça bana karşı çıkanlar oluyor.
Damdan düşmeyen damdan düşenin halinden anlamaz derler.
Toplum olarak okumayı sevmediğimiz için ülkede neler olup bittiğinin farkında değiliz.
İşte size bir olay. Ben uydurmadım. Tam olarak yaşanmış.
Böyle bir olay batılı ülkelerden birinde yaşansa önce İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı istifa eder. Sonra da bu olaya neden olanların canına okunur.
Bu bir N Gazete haberi:
Önce olaya baştan sona bakalım:
Antalya'da, kredi için internetten bankaya başvuran beden eğitimi öğretmeni Özgür Fırat dolandırıcıların tuzağına düştü. Eskişehir’de yaşayan bir kişi, kendisini dolandırdığı iddiasıyla Fırat'tan şikayetçi oldu. Aynı gün Fırat da dolandırıldığını anlayınca emniyete başvurdu. Hakkında açılan davada, şikayetçi olmadığına yönelik emniyetten yazı gönderilince Fırat, 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı ve 1 yıl hapis yattı. Şikayetçi olduğuna dair yazı ortaya çıkınca Fırat beraat etti.
Kentteki bir devlet okulunda beden eğitimi öğretmenliği yapan Özgür Fırat, 2016'da kredi çekmek üzere bir bankaya internet üzerinden başvuru yaptı. Ardından kendisini arayan dolandırıcılar, Fırat'a kredi puanının düşük olduğunu, artırmak için hesabına para giriş çıkışı yapacaklarını söyledi. Bunu kabul eden Fırat, hesabından para çıkışları için gelen kısa mesajları banka görevlisi sandığı kişilerle paylaştı. Bunun üzerine hesaba gönderilen para, Fırat'ın cep telefonuna gelen SMS şifresiyle dolandırıcılar tarafından ATM'den çekildi. Hemen ardından arayan banka çalışanları, Fırat'a hesabıyla ilgili şikayet olduğunu söyledi. Fırat, hesabına parayı gönderen Eskişehir'de yaşayan K.H.'nin, dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi olduğunu öğrendi. Özgür Fırat bunun üzerine hesabını kapatıp, polis merkezine giderek ifade verdi ve dolandırıcılardan şikayetçi oldu.
K.H.'nin şikayeti sonrası hakkında dava açılan ve 'Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' suçlamasıyla yargılanan Fırat, dolandırıcı değil, mağdur olduğunu, olayın yaşandığı gün polis merkezine gidip şikayetçi olduğunu söyledi. Bunun üzerine mahkeme Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazarak, Fırat'ın şikayetçi olduğuna dair ifadeyi istedi. Ancak Emniyet Müdürlüğü, 'Fırat'ın şüpheli olarak alınan beyanı dışında müşteki sıfatıyla beyanının alınmadığını' belirten yazı gönderdi. Bunun üzerine Fırat suçlu bulunarak 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezadan haberi olmayan Fırat, bir süre sonra okula giderken polis çevirmesinde aranması olduğu gerekçesiyle gözaltına alınıp, cezaevine götürüldü.
Öğretmenlikten de ihraç edilen Fırat, 1 yıl cezaevinde kaldı. Fırat ve avukatı Adnan Başkan, emniyetin mahkemeye "yok" dediği yazıyı da emniyete giderek buldu. Taksicilik yaparak geçimini sağlamaya başlayan Fırat'a, bir süre sonra aynı konuyla ilgili başka bir kişi tarafından Kocaeli' de dava açıldı. Duruşmaya katılan Fırat, konuyla ilgili şikayetçi olduğu yazıyı mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme, Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne belgenin doğru olup olmadığını sordu.
Emniyet bu kez, belgenin doğru olduğunu, Fırat'ın şikayetçi sıfatıyla ifade verdiğini mahkemeye iletti. Bu yazı üzerine Fırat, daha önce hapis cezası aldığı aynı konuda beraat etti. Mahkemede gözyaşlarına boğulan Fırat, şimdi çok sevdiği öğretmenlik mesleğine ve öğrencilerine kavuşmak istiyor.
İnternetten kredi başvurusu yaparken dolandırıldığını söyleyen Özgür Fırat, "Beni bankadan aradıklarını söyleyerek kandırdılar ve kredi çıkarmak için hesabıma para geleceğini söylediler. 2-3 gün sonra bankadan aradılar ve hesabımla ilgili şikayet olduğunu söylediler. O an dolandırıldığımı anladım ve hesabımı kapatarak, polis merkezine gidip şikayetçi oldum. Aradan 3 yıl geçti. Eskişehir'de benim adıma dava açılıyor. Mahkemenin yazdığı yazıya emniyet 'suç duyurusunda bulunmadı' diye cevap veriyor. Hakim ve savcı yüzü görmeden 3 yıl 4 ay ceza aldım" dedi.
Okula gittiği gün aranması olduğu gerekçesiyle cezaevine götürüldüğünü söyleyen Fırat, "1 yıl cezaevinde yattım, geçen mayıs ayında çıktım. 3 ay işsiz kaldım sonrasında da taksicilik yapmaya başladım. Emniyetin 'yok' dediği belgeyi bulduk ve başvurduk. Aynı olay ve aynı konuyla ilgili Kocaeli'den dava açıldı. Hakime her şeyi anlattım. Mahkeme ifadeyi sorunca bu sefer Antalya Emniyet'i 'belge var' dedi. Bir mahkemeye yok dediler 3 yıl 4 ay ceza aldım, mesleğim gitti, sonra bu belgeye var dediler ve beraat aldım. Olan belgeye memur nasıl yok diyebilir?" diye konuştu.
Hesabının dolandırıcılar tarafından kullanıldığını, bu nedenle de mağdur olduğunu belirten Fırat, psikolojik olarak kötü durumda olduğunu söyledi. Fırat, “Bir insanın başına gelmeyen şeyler benim başıma geldi. Önce yanlış cezaevine götürüldüm, yanlışlıkla 3 gün hücrede kaldım. 'Ben ne yaptım' diye düşündüm sürekli. Ben devletim için çalıştım. Bu kadar kolay olmamalıydı. Çok yıprandım. Öğretmenliğe dönmek istiyorum. Benim işim eğitim, ben niye ceza aldım, niye cezaevine girdim. Gerçeklerin ortaya çıkmasını ve mesleğime geri dönmek istiyorum. Her Öğretmenler Günü'nde duygulanıyorum. Yetkililerden bu konuyla ilgili yardım istiyorum" dedi.
Müvekkilinin 2016'da internet bankacılığı kaynaklı dolandırıldığını söyleyen Avukat Adnan Başkan, "Müvekkilimiz mağdurken suçlu duruma düştü. Mahkemenin gerekçeli kararında ise polisten 'müşteki olarak ifade vermedi' yazısı geldi, 3 yıl 4 ay hapis cezası aldı. Öğretmenlikten ihraç edildi, dolandırıcı sıfatıyla hapiste yattı, hayatı mahvoldu" diye konuştu.
Fırat'ın mağdur olduğunu ve yeniden yargılanma için başvurduklarını belirten Başkan, "Şu anda dosyamız Yargıtay'da. Bu durumun düzeltilmesi için Antalya Emniyeti hakkında dava
açmayı düşünüyoruz. dedi
Bu olayın takipçisi olacağım.
1-Bu rezilliği ülkemize yaşatanlar ne ceza alacaklar.?
2-Hayatı alt üst edilen öğretmene ne kadar tazminat verilecek?
3- Aracında kilolarca uyuşturucu ile yakalanan emniyet mensubu “içiciyim” deyince kurtuluyor da bu öğretmen neden tutuklanıyor
4-Ülkemizde ne zamana kadar uydurma suçlarla inanlar mahkum olacak. Hatta Kudusi Okkır gibi ölecekler?