ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu 10 ülke büyükelçisinin tutuklu iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala'nın serbest bırakılması için Türk hükümetine yaptığı ortak çağrının ardından Ankara ile Batı arasında yaşanan "istenmeyen kişi" krizi, büyükelçiliklerin Türkiye'nin iç işlerine karışmadığı taahhüdü sonrası yatışmıştı.
Hürriyet yazarı Hande Fırat, 10 ülkenin büyükelçisinin iş insanı Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması çağrısı yapmasının ardından başlayan krize ilişkin olarak kaleme aldığı yazısında, "Türkiye’nin başta Fetullah Gülen olmak üzere terörle mücadele konularında bazı ülkelerden talepleri var. Kanıtlara, yaşananlara, şehitlere, stratejik ortak söylemine rağmen bu taleplerin hiçbirine olumlu yanıt verilmedi. Ne garip ki ikili görüşmelerde bu ülkelerden bazılarının devlet başkanlarının gündemi hep Osman Kavala oldu. Yanlış okumadınız, bazı devlet başkanları ikili görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önüne Kavala’nın durumunu koydular. Ankara, devlet başkanları düzeyinde sorgulanmasını hep şüpheyle karşıladı" dedi.
Fırat, yazısında "Bazı ülkelerin Erdoğan ve politikalarına karşı duyduğu antipati sır değil. Üstelik 20 yıldır dünya da kendisini tanıyor, olası tepkilerini hesap edebiliyor. Demem o ki, bu hadsiz üslubu Cumhurbaşkanı’nın kabul etmeyeceğini ve tepki göstereceğini herkes bilir, hesap eder. Büyükelçiler ve ülkeleri bu hesapla hareket edip, 'Nasılsa Erdoğan sert tepki gösterecektir, kriz çıkacaktır' demiş olabilirler. Türkiye’nin diplomasisi ve ara formülü bu kötü niyeti de önlenmiş oldu" düşüncesini dile getirdi.
Ne olmuştu?
Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçileri, iş insanı Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunduğu ortak bir açıklama yapmıştı.
Söz konusu açıklama iktidar cephesinde tepkiyle karşılanmış, "içişlerine müdahale" olarak yorumlanmıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da 10 büyükelçiye sert tepki göstermiş, istenmeyen kişi ilan edilmeleri için Dışişleri Bakanlığı'na talimat verdiğini söylemişti.
Erdoğan'ın açıklamasından iki gün sonra büyükelçiler "Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesi'ne riayet etmeyi teyit ettiklerine" yönelik açıklama yapmış, söz konusu açıklama Cumhurbaşkanlığı tarafından olumlu karşılanmıştı.