İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kurum bünyesinde görev yapan 30 yaş altı genç çalışanları kapsayan “Genç Yetenek Gelişim Programı”nı başlatmıştı. İBB’nin farklı birimlerinde ve iştiraklerinde çalışan yaklaşık 2 bin genç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçtiğimiz 4 Şubat’ta başlattığı program kapsamında sahaya çıkarak süt dağıtmış, çağrı merkezinde şikayet dinlemiş ve anayasa hukuku, kamu ihale yasası gibi konularda eğitim almıştı. Kurum içinde yoğun ilgiyle karşılanan ve “Gençliğimiz Var” sloganıyla başlatılan programa, daha sonra 1000 kişilik bir grup daha dahil olmuştu. Araya giren pandemi dönemi de süreci aksatmamış, ikinci grubun eğitim çalışmaları sanal ortamda gerçekleştirilmişti.
ÖZTÜRK: “TÜRKİYE’NİN SİZE İHTİYACI VAR”
İlk programı başarıyla tamamlayan ve en yüksek puanları alan 70 İBB çalışanı, Saraçhane’deki Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen törenle ödüllerini aldı. Törene; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Genel Sekreter Can Akın Çağlar, tüm Genel Sekreter Yardımcıları ve Daire Başkanları katıldı. Törende ilk konuşmayı yapan insan kaynaklarından sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Öztürk, genç mesai arkadaşlarına, “Yolunuz açık olsun. Türkiye’nin size ihtiyacı var” sözleriyle seslendi.
İMAMOĞLU: “YAPTIĞIMIZ İŞ KAMUSAL ANLAMDA İBADET”
Programı başından beri çok önemsediğini vurgulayan İmamoğlu da süreci, “İBB’nin geleceğine umutla bakmanın somut başlangıcı” olarak tanımladı. İştirak şirketleriyle beraber yaklaşık 85 bin kişilik bir kadroyla, şehrin bileşenleriyle beraber 20 milyon insana hizmet ettiklerinin altını çizen İmamoğlu, “Dünyada birkaç örneği olan bir şehiriz. Güzellikleriyle, insanı içine çeken ruhuyla, maneviyatıyla, doğasıyla bana göre dünyada birinci” dedi. Kamusal anlamda yaptıkları işi “ibadet” sözcüğüyle tanımlayan İmamoğlu, “Şimdi bunu neyle güçlendirmemiz lazım? Kurumsal gelişimle, kurumu tanımakla, nerede olduğumuzu anlamakla geliştirmek zorundayız. Bazen insanlar, sadece bulundukları masa ile ilgili olmakla kalırlar. Bazen insanlar sadece bulundukları odayla ya da kendilerini her gün yaptığı rutin işle sınırlı bırakırlar. Bunu aşmamız lazım. Büyük fotoğrafa bakmak lazım. Sizin ne kadar büyük bir denizde var olduğunuzu hissetmeniz lazım” dedi.
“İSTANBUL’DA BERTARAF ETTİĞİNİZ OLUMSUZLUKLAR, TÜRKİYE’YE YANSIR”
Mesai arkadaşlarına, program sayesinde genç yaşta bu duyguları yaşamalarının önemli olduğunu aktaran İmamoğlu, “Gençliğinizle beraber bu kavramları hissetmiş olmanız, size olağanüstü bir gelecek tarifi de kazandırır. Bu programın ruhuna, oluşumuna çok inanarak başlamıştım. Bugün de sizi burada büyük katılımın, en başarılıların temsilcisi olarak görmek beni çok mutlu etti. ‘Gençliğimiz var’ sloganının yanında, kurum olarak bizim de İstanbul’un da sizin gençliğinize ihtiyacı var. Sizin tutkunuza, kuruma bağlılığınıza, takımdaşlığınıza ihtiyacı var. Bu ruh olduğu takdirde, bu kentteki bütün olumsuzlukları bertaraf edebilirsiniz. İstanbul’da bertaraf ettiğiniz olumsuzluklar, kötülükler, aksilikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler Türkiye’nin her yanına yansır. İstanbul’un böyle bir etkisi var. Bu anlamda da sizlerin ortaya koyacağı performans çok değerlidir. Ortaya koyduğunuz her iyi hamle, örnek ve iş bütün Türkiye’ye yansıyacak. Ben, görevimi böyle yapıyorum. ‘Bugün iyi bir şey başarırsam bundan Türkiye, 83 milyon faydalanacak’ diyorum. Bu ruhla çalışıyorum. Böyle bir kurumda olmanızın da size böyle bir ruh halinin yansıtmasını çok istiyor ve diliyorum” ifadelerini kullandı.
“MANİFESTOMUZU BAŞKA KURUMLARLA DA PAYLAŞMALIYIZ”
Programa emek katan tüm yöneticilere teşekkürlerini ileten İmamoğlu, “Gençliğimiz var” projesinin insan kaynakları alanında en güvenilir global otorite olan Association for Talent Development (ATD) tarafından en prestijli “The BEST” ödülüne layık görüldüğünü hatırlattı. “Mutlaka bunun bir manifestosunu yazıp, başka kurumlarla da paylaşmalıyız” diyen İmamoğlu, “Bundan sonra yaptığınız saha çalışmaları, buluşmalar, geliştirdiğiniz projeler ve bu projelerin hayata geçmesi, sizi çok daha fazla motive edecek. Burada bulunan bütün yönetici arkadaşlarımın da bu sürece katkı sunmasını özellikle istiyorum. Ortaya konan projelerin gerçekleşmesini sağlamak, arkadaşlarımın -olumlu, olumsuz, zayıf ya da güçlü yönü veya eksiği fazlası fark etmez- ortaya koyduğu projenin sahada karşılığını görebilmesini hissettirmemiz lazım” şeklinde konuştu.
“HER BİREY, SIRTINI KENDİ BİLGİSİNE DAYAYACAK”
Mesai arkadaşlarına, her gerçekle yüzleşmeleri gerektiği yönünde tavsiyede bulunan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Cesur bireyler, yani adaletten kopmayan, bir kuruma, şahsa, siyasi görüşe değil, bu ülkenin, bu milletin gerçekten adil ve şeffaf bir ortamda hizmet alabilmesini sağlayıcı unsurlar olmanızı sağlamamız için, bütün kamu çalışanlarını düşünceli hale getirmemiz lazım. Yani her birey, kendisine yönelecek. Sırtını kendi bilgisine, bu ülkenin maneviyatına, değerlerine yaslayacak. Aynı zamanda, her yerde geçerli evrensel değerlere yaslayacak. O zaman, sizin hiç kimseye ‘emir kulu’ olmanız gibi kavramlara ihtiyacınız olmaz. Elbette kurumsal bir saygı vardır. Elbette o kurumsalın izinde iyi ve saygın bir iletişim vardır. Ama bir tabii olma, sadece bir kişinin emrini yerine getrime alışkanlığını ya da alıştırılmak istenen o ruh halini, bu ülkenin üzerinden söküp atmak adına da her kamu çalışanının güçlü bireyler haline gelmesi gerekir. Fikrini açıkça söyleyen, katılımcılığı en üst seviyeye taşıyan, ortak aklı en güçlü seviyede taşıyan o mekanizmayı, kamuda hep birlikte var etmemiz lazım.”
“İYİ Kİ HEP BİRLİKTE GENÇLİĞİMİZ VAR”
Genç mesai arkadaşlarına umutla baktığını vurgulayan İmamoğlu, “Bu kültürü, genç kuşağa ve nesle, çağdaş unsurlarla aktarmayı devam ettirmemiz lazım. Bunu özellikle istiyorum. Bizim böyle bir yol haritamız olacak. Çalışan motivasyonunu üst seviyede tutmak adına da benim bu sene bir hayalim var: İnşallah pandeminin bitişinin enerjisi, hücrelerimizin yakaladığı bir ana denk gelir. 85 bin çalışanımızı; aileleri, çocuklarıyla, hep birlikte 2 günlük bir buluşmada, şenlik gibi, şölen gibi ama aynı zamanda eğitici, birbiriyle tanıştıran, ‘Yok aslında birbirimizden farkımız’ dedirten, ailelerin birbirini tanıdığı, ‘Neymiş birbirimizden alıp, veremediğimiz’ diye sorgulamasını sağlayan, iyi bir takım arkadaşı olmasını sağlayan bir buluşmayı da mutlaka 2021’de hep birlikte başaracağız. İyi ki varsınız. İyi ki gençliğiniz var. İyi ki hep birlikte gençliğimiz var” diye konuştu.
İmamoğlu, konuşmaların bitiminin ardından, en yüksek puan olan 97’yi alan birçok katılımcıdan, sembolik olarak, bir kadın ve bir erkek çalışana “Nutuk” hediye etti. İmamoğlu, projeyi başarıyla tamamlayan 70 İBB çalışanı ile de fotoğraf çektirdi.