Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığı Şehit Demet Sezen Konferans Salonu'nda düzenlenen "İl Emniyet Müdürleri Değerlendirme Toplantısı"nda katılımcılara hitap etti.
Türkiye'nin etrafındaki coğrafyada kısa vadede istikrar ihtimalinin görünmediğini belirten Soylu, batılı ülkelerin terör örgütlerine desteklerinin de aynen devam edeceğini değerlendirdiklerini kaydetti.
Bu nedenle özellikle terör, uyuşturucu ve kaçak göç konularında mücadeleyi arttırarak sürdürmek durumunda olduklarını belirten Soylu, 2022'deki İstiklal Caddesi patlaması ve Mersin'deki saldırının can yaktığını, bu olayların faillerini yakaladıklarını ve firarilere yönelik çalışmaların devam ettiğini söyledi.
"En küçük bir boşluk bırakmamak durumundayız"
"Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar" söyleminin, sadece bir slogan olmadığını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Birileri terör tehlikesini, terör iltisakı ve irtibatı kavramını küçümseyebilir, koynuna alıp besleyebilir, terör iltisaklı bir kişinin, dağa çıkmış bir kişinin, KHK ile ihraç edilmiş birinin kamu kurumlarında çalışmasından rahatsız olmayabilir. Terör örgütünün kendi teröristlerini kutsamak için 'sözde değer ailesi' olarak nitelendirdiği 'sözde değer aileleri'nden rahatsız olmayabilir, PKK ve uzantılarına daha sevecen ama hükümetin ve sayın Cumhurbaşkanımızın, bizlerin, bu devlete, devletin polisine, bu milletin kendi öz değerlerine, hatta bayrağına karşı bir çekememezlik içinde olabilir. Bize uyuşturucu yakaladığımız için bile kızabilir, 'narko devlet' diye iftira atabilir ama biz sağlam durmak, işimizde en küçük bir boşluk bırakmamak durumundayız."
Birilerinin bu durumu önemsemeyebileceğini ama kendilerinin, işin nereye varabileceğini bildiklerini kaydeden Soylu, "Mersin'e sınır ötesinden paramotorla gelip saldırı düzenlediler. İstiklal Caddesi'ne Münbiç'ten gelip saldırı düzenlediler. Eğer sen koynuna alırsan, maaş verirsen, Saraçhane'de ot toplarken bunları yapamazlar mı? Alırken dikkatli olmazsak bizi içerden vurmaya kalkmazlar mı?" sorularını yöneltti.
Soylu, "Seçim diyeti için devleti ve milleti feda etmemek gerektiğini" belirtti.
"Kim teröristle koyun koyuna girerse girsin..."
Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleye devam edeceklerini bildiren Soylu, "Kim hangi siyasi hesabı yaparsa yapsın, kim teröristle koyun koyuna girerse girsin, işte İsveç, Fransa girdi, koyun koyuna girdiler, altüst ettiler. Onların vandal, vahşi, terörist akıllarını tekrar görmek durumunda kaldılar. Biz Türkiye'nin kurumlarını, devletin hiçbir birimini buna teslim edemeyiz, etmeyeceğiz de zaten." ifadelerini kullandı.
Terör örgütlerinin, Türkiye seçim sürecine girmişken terör alanını zorlamaya çalışacaklarını çok iyi bildiklerini kaydeden Soylu, il emniyet müdürlerinden terör örgütlerinin tüm uzantılarına hatta "kokusuna bile" baskı yapmaları, terörle mücadeleyi 2023'te en üst seviyeye çıkararak, özellikle terör örgütünün sözde şehir yapılanması YPS'ye göz açtırmamaları talimatı verdi.
Bu teröristlerin bazen meşru siyasi partilere, bazen sivil toplum örgütlerine sızdıklarına işaret eden Soylu, şöyle devam etti:
"Ayrıca yine etrafımızdaki coğrafyadan ve bazı sınırlardan sızabilecek teröristlerin hem aktarımları hem de aynı zamanda eylem hazırlıkları için teyakkuz halinde olmalıyız. Yunanistan'dan Fransa'ya kadar terör örgütünün konuşlandığı alanlarla ilgili, istihbari kabiliyetlerimizi ve tüm değerlendirmelerimizi en üst noktada tutmalıyız. Çünkü Cumhuriyetin 100. yılında bizi akamete uğratmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz."
"Türkiye Yüzyılı'na güçlü başlamamızı istemeyenler var"
Türkiye'nin, "Türkiye Yüzyılı"na güçlü ve moralli başlamasını istemeyenlerin olduğuna dikkati çeken Soylu, "Terörle mücadele kapsamında, şehirlerimizde 2022'de DEAŞ, FETÖ, sol terör örgütleri ve PKK/KCK'ya yönelik toplam 16 bin 212 operasyon yapıldı, 28 bin gözaltı, 4 bin 545 tutuklama gerçekleşti. Kırsalda 136, şehirlerde 49 olmak üzere toplam 185 önemli terör eylemi engellendi." bilgisini verdi.
Soylu, terör örgütü PKK/KCK ile Suriye kolu PYD üzerinden Türkiye'ye yönelebilecek eylemler karşı dikkatli olunması ve legal yapıya dönmek isteyen illegal yapılara göz açtırılmaması uyarısında bulundu.
Yol kontrolleri, aramalar ve şok baskınların önemine işaret eden Soylu, bunların terör örgütünü yıldırabilecek en önemli adımlardan olduğunu dile getirdi.
Soylu, en ciddiyetsiz görünen ihbarın, mailin ve fısıltının dahi ciddiye alınması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
"DHKP-C, TKP/ML, MLKP, MKP bütün bu örgütlerin kırsal yapısı tamamen bitirilmiştir. Şehirlerde de 15 Temmuz'dan sonra bunlara çok önemli darbe vurulmuştur. DHKP-C'nin nasıl Türkiye'yi tehdit eder halden bugün neredeyse 'Acaba tekrar nasıl canlanabiliriz' haline gelmesinin en önemli nedenlerinden bir tanesi, DHKP-C terör örgütünün merkez yönetiminde bulunan, avukat kisvesi giymiş, birçok siyasiyle de iç içe olan terör örgütü yöneticilerinin ve teröristlerin cezaevine tıkılmasıdır. Onlar avukat falan değildir, terör örgütünün mensuplarıdır ve gereği de yerine yargı tarafından getirilmiştir."
"2022'de 18 DEAŞ bombacısını etkisiz hale getirdik"
Terör örgütü DEAŞ'a karşı sınır ötesinde göğüs göğüse mücadele veren tek ülkenin Türkiye olduğunu belirten Soylu, "Birileri gibi meseleyi '-mış' gibi yaparak PKK'ya, PYD'ye havale eden bir anlayışın sahibi olmadık. Etrafımızdaki tehlikeyi kendimiz bertaraf ettik. İçeride de sadece 2022'de 18 DEAŞ bombacısını yakalayıp etkisiz hale getirdik." dedi.
Soylu, FETÖ ile mücadelenin de devam ettiğine işaret ederek "Bu mücadele bitmeyecek ve sulandırılamayacak. Tüm dünyadan FETÖ terör örgütü silinene kadar biz bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Bu mücadele, bizim bekamızdır, içimize Avrupa'nın, Amerika'nın sızdırdığı ajanları temizleme mücadelesidir." ifadelerini kullandı.
"Trafikte yaşanan can kaybı sayısı 2022'de 5 bin civarında"
Trafik konusunda ciddi mesafeler kaydedildiğine dikkati çeken Soylu, 2015-2022 arasında motorlu kara taşıtı sayısının yüzde 32, sürücü sayısının yüzde 22 arttığı bilgisini paylaştı. Soylu, 100 bin kişideki can kaybının 6'ya gerilediğini belirterek, tablonun, can kaybında her sene 2 bin 618 kişilik azalmayı gösterdiğini anlattı.
İçişleri Bakanı Soylu, il emniyet müdürlerinin gündemlerinde, özellikle yaya öncelikli trafik, emniyet kemeri takılması, direksiyon başında cep telefonu kullanılmamasına yönelik farkındalık çalışmalarının olması gerektiğini kaydetti.
"2022'de 273 kadın cinayeti yaşadık"
Aile içi ve kadına yönelik şiddet konusuna değinen Soylu, kadın cinayetlerinin yüzde 41'inin boşanma öncesi, boşanma aşaması ve boşanma sonrası gerçekleştiğini söyledi.
Soylu, "2022'de, 6284 sayılı kanun kapsamında 273 kadın cinayeti yaşadık. 5-6 cinayet daha var. Arkadaşlarımız bunların 6284 sayılı kanun kapsamına girip girmediğini adli birimlerle görüşerek inceliyor. 2015'te bu sayı 360'tı. Belirli bir balans içinde genel bir azalış var. 2021'de 309'du. Burada kesinlikle boşluk vermemek lazım. Bunun da yolu, her ihbarı değerlendirmek, olayların risk seviyelerini sağlıklı ölçmek ve sağlıklı tedbir almaktır." diye konuştu.
Emniyet personelinin mesai ve şark göreviyle ilgili yeniliklerin detaylarını paylaştıklarını hatırlatan Soylu, polis atamalarıyla ilgili tekrar değerlendirme yaptıklarını ve iki bölge uygulamasına devam etme kararı aldıklarını anlattı.
Polislerin şark hizmetiyle ilgili yeni düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Soylu, "Ayrıca şarktan muafiyet hakkı olanlara, muharip gazilerimizi de eklemiş olduk." dedi.
Terörle mücadelede belli bir noktaya geldiklerinin altını çizen Soylu, "Bunu aştıktan sonra da tekrar teşkilat oturur, değerlendirir, eğer bunu döndürebilme imkanı söz konusuysa elbette şark bire de düşmüş olabilir." ifadesini kullandı.
Bir diğer önemli yeniliğin de yaş haddinden emekliliğine 3 yıl kalan personele sağlanan haklarda sürenin 5 yıla çıkarılması olduğunu aktaran Soylu, "Biliyorsunuz, müşteki ve şüpheli pozisyondaki polislerimize kurum içinden hukuki destek sağlanıyordu. Şimdi dışarıdan da avukat tutma imkanı getiriyoruz. Dışarıdan tutulan avukatların ödemesini de kurum olarak bizler karşılayacağız." diye konuştu.
"Bu yıl sonuna kadar 200 psikolog daha alma kararlılığındayız"
Soylu, psikolojik destek almak isteyen personele kurum içinde destek verildiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Dışarıdan psikolog desteği almak isterse buna ait de ödeme desteği veriyoruz. Şimdi inşallah bu yıl sonuna kadar 200 psikolog daha alma kararlılığındayız. Ayrıca yine Emniyet Genel Müdürü'müzle ve hem Personel Başkanlığı'mız hem de Sağlık Sosyal Daire Başkanlığı'mızla görüştük. Ayrıca bir şey daha gerçekleştiriyoruz. O da şu; sözleşmeli psikolog, yani kendi mahallerinde psikologluk yapanlarla sözleşme imzalayacağız. Arkadaşlarımız onlara da rahat şekilde gidebilme kabiliyetine sahip olacaklar."
"İllaki psikoloğa gitmek, meslekle alakalı bir problemin çıkacağı anlamına gelmesin." ifadesini kullanan Soylu, polislik mesleğinde karşı karşıya kalınan zorluklar karşısında desteğe ihtiyaç duyulmasının normal olduğunu dile getirdi.
Polislere ek gelir imkanı
Bakan Soylu, polislerin yaz tatillerinde tesislerde daha fazla ağırlanabilme imkanı ve kabiliyetinin yaklaşık 2 katına çıkarıldığını, bunu daha da arttıracaklarını ifade ederek, "Çocuklarıyla, aileleriyle birlikte bu konuda rahat bir şekilde nefes almalarını sağlayabilecek ve dinlenebileceklerini sağlayabilecek bir anlayışı gerçekleştireceğiz. Ayrıca hepinizin huzurunda söylemek istiyorum. Onu da dün imzaladım, gönderdim. Şimdi mesai baremlerinde bir artış sağladık, oradan polislerimizin bir ek geliri olacak." dedi.
İkinci olarak, ek göreve giden polislerin eğer ücret almıyorsa, bir ay içerisinde gittiği ek görevi kadar "telafi" dinlenmesi almasının önemini anlatan Soylu, "Arkadaşlarımızın yıllık izinlerini belli periyotlarda vermeyi sağlayın ve tamamlatın. Dinlensinler, yani bu kadar yoğun mesai yapan bir mesleğin elbette ki dinlenmesi esas olandır." değerlendirmesini yaptı.
Polislerin çalışma saatlerindeki düzenleme
Personelin hem moral ve motivasyonunu sağlamak hem de verimliliği daha da artırmak için yapılan çalışma saatlerindeki düzenlemeye ilişkin de Soylu, şunları söyledi:
"3 grup 12/36 çalışma sistemi yerine artık illerine, tercihlerine göre, 8/24 veya 4 grup 12/36 sistemine geçiyoruz. Türk Polis Teşkilatını manipüle etmeye Türk Polis Teşkilatının içerisine fitne koymaya çalışanlara ve Türk Polis Teşkilatının Türkiye'de elde ettiği başarıları üzerine spekülasyon yapmaya çalışanlara elbette ki fırsat vermeyiz. Onların sözlerine de bakmayız. Ama mesai arkadaşlarımızın özellikle huzurlu ve rahat bir çalışma ortamını sağlamak bizim temel görevimizdir."
"Seçimin güvenliği bize emanettir"
Soylu, seçim dönemine girildiğine işaret ederek, bu dönemi manipüle etmek isteyen anlayışların olabileceğini vurguladı.
"Seçimin güvenliği bize emanettir, bu kadrolara emanettir, jandarmamıza, polisimize." diyen Soylu, vatandaşın sağlıkla sandığa gitmesi, yaptığı oy tercihi nedeniyle kimse tarafından öncesinde veya sonrasında baskı altına alınmamasının önemine değindi.
Türkiye'nin seçimleri başarılı bir şekilde yönettiğinin altını çizen Soylu, "Seçimlere halel gelmesini isteyecekler olabilir, buna müsaade etmemek de bizim temel görevimizdir." ifadesini kullandı.
Bu kadroyla birçok seçim geçirdiklerini aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Birçok seçimin içerisinde bulunduk ve her seçim, seçim bittikten sonra, herkesin sonucunu kabul ettiği, güvenliği açısından herhangi bir tartışmanın olmadığı bir seçim olarak nihayetlendi. Bu kadar açık, çünkü gerek Türk Polis Teşkilatı gerek tüm Jandarma teşkilatı, kırsalda ve şehirde gereğini yerine getirip, vatandaşımızın her bir oyunun özgür iradesiyle kullanılıp, sonucun o şekilde oluşmasını temin edecek güvenliğin alınmasını sağlamış durumdadır. Bu da bizim için önemlidir. Bu manipülasyonlara, bu spekülasyonlara mahal vermemek için çok dikkatli olmalıyız hep birlikte."
Seçimden önce her seçimde olduğu gibi bölgesel toplantılar yapacaklarını belirten Soylu, güvenlik önlemlerinin tekrar değerlendirileceğini bildirdi.
Bakan Soylu, "Seçimin huzur ve güven içerisinde geçebilmesini temin edebilmek için de her zamanki gibi bütün gayretimizi ortaya koymuş olacağız." diye konuştu.
Emniyet Genel Müdürü Aktaş'ın konuşması
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ise Türk Polis Teşkilatı mensuplarının, karada, havada, denizde, gece ve gündüz, güven ve huzuru sağlamak için fedakarca görev yaptığını ve yapmaya devam edeceğini söyledi.
Terörle mücadeleye kesintisiz ve tavizsiz devam ettiklerini anlatan Aktaş, "Elbette ki tek bir terörist bırakmamak ve bu sorunu ülke gündeminden çıkarmak nihai hedefimizdir." dedi.
Aktaş, diğer alanlarda da suçlulara göz açtırmadıklarını dile getirerek, "Cumhuriyetimizin 100. yılını idrak ettiğimiz 2023 yılında da yine bu salondaki meslektaşlarım başta olmak üzere ülke sathında görev yapan her kademedeki teşkilat mensuplarımızla hiçbir alanda en ufak bir boşluğa ve zaafa müsaade etmeden, aynı yüksek duyarlılık ve hassasiyetle görevimizin gereğini fazlasıyla yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın." ifadelerini kullandı.
İki gün sürecek değerlendirme toplantısında, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatındaki başkan ve daire başkanları, trafik, personel, güvenlik, istihbarat, terör, uyuşturucu, kaçakçılık ve organize ile asayiş konularında sunum yapacak, il emniyet müdürlerinin bu konulardaki görüşleri alınacak.