İçme ve Kullanma Sularımızın Genel Durumu
SUEN tarafından yapılan Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdareleri arasında Mukayeseli Değerlendirme -Mart 2019- çalışmasında içme suyu hizmetleri ile ilgili olarak çekilen yüzey ve yeraltı su kaynaklarının oranları da araştırılmıştır. 21 Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (SUKİ) tarafından paylaşılan veriler analiz edildiğinde; içme ve kullanma suyu olarak kullanılan yüzeysel ve yeraltı su kaynakları oranlarının sırasıyla ortalama %59.5 ve %40.5 olduğu görülmektedir. (SUEN 2019).
Son 27 yılda nüfusumuz %45 oranında , içme ve kullanma suyu çekimi ise %100 oranında artış göstermiştir. 30 Büyükşehirimizin 4 ünde içme ve kullanma suyu tamamen yeraltısuyundan karşılanmaktadır. Antalya ve Konya’nın içme ve kullanma suyunun %75’i ,İzmir ‘in ise %60’ı kuyu sularından çekilmektedir.
Genel olarak bakıldığında içme ve kullanma suyu , Türkiye’nin batısında daha çok kuyu suyundan çekilerek , doğusunda ise daha çok pınar-kaynak suyundan çekilerek temin edilmektedir.2000’li yıllardan sonra kentlere olan yığılma barajlardan yapılan içme ve kullanma suyu çekimini de arttırmıştır. (Sarış F 2021).
İçme suyu hizmetleri ile ilgili analiz sonuçlarına göre; 21 Büyükşehirimizde su dağıtım şebekelerindeki ortalama kayıp oranı %40 düzeyindedir. İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince bu oranın hızlı şekilde %25’in altına çekilmesi gerekmektedir. Nitekim çalışma kapsamında yapılan hesaplamalara göre su kayıp ve kaçakları sonucu büyükşehirlerimzde oluşan yıllık ekonomik kayıp 7,5 milyar TL’yi aşmaktadır. (SUEN 2019).
İçme ve kullanma suyumuz hangi kaynaklardan çekiliyor ?
İçme ve kullanma sularımız yüzeysuyu, yeraltısuyu (Kuyu ) ve kaynak suyu(pınar) gibi çeşitli su kaynaklarından alınarak temin ediliyor. Ancak bu kaynaklarımız uzun dönemdir kentlere göç, hızlı nüfus artışı, kirlilik ve iklim değişikliği baskısı altında bulunuyor.Ayrıca Türkiye'de evsel su kullanımı için çekilen yıllık su miktarı da giderek artmaktadır. Bu artışın 2008'den sonra hızlandığı gözlenmektedir.Bağlantılı olarak kişi başına düşen evsel su miktarı ise 2000'li yıllardan bu yana azalış eğilimi göstermektedir. Türkiye geneli için değerlendirildiğinde, bu durumun öncelikli olarak 2000 li yıllardan itibaren kentsel nüfusun hızlı artışı ile ilişkili olduğu ifade edilebilir.
Çeşmelerimizden akan içme ve kullanma suyu 2008 yılına kadar ülke genelinde daha çok yeraltısuyundan çekilerek temin edilmekteydi Yıllık toplam su çekimindeki artışa paralel bir biçimde, yerüstü su kaynaklarından yapılan su çekiminin 2008 yılından sonra yeraltı suyu oranlarını geçtiği gözlenmiştir.(Sarış F.2021) Yerüstü (yüzey) sularından su çekimi en fazla barajlardan yapılmaktadır. Akarsulardan çekim son yıllarda artış sergilemektedir.
İçme ve kullanma suyunun çekildiği kaynaklar açısından değerlendirildiğinde, kuyu (yeraltı suları) İç Anadolu ve Batı Akdeniz (Göller bölgesi)’inde Kuyu (yeraltısuyunun daha yoğun, ; Doğu Anadolu bölgesinde pınar-kaynak suları nın daha yoğun ; Marmara, İç Anadolu, Doğu Akdeniz ve GAP Bölgesinde Barajlardan çekilen yüzey sularının daha yoğun ; Karadeniz bölgesinde birkaç il ile Siirt ve İstanbul illerinde akarsulardan doğrudan çekilen yüzey sularının daha yoğun olarak kullanıldığı dikkati çekmektedir.(Sarış F.2021).
Göl/gölet kaynağından su çekimi en fazla Sakarya, Isparta ve İstanbul'da görülmektedir.
Su Kalitemizin Durumu
Su Kaynaklarının kalitesi konusunda ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptığı çalışmalardan aşağıdaki özet sonuç elde edilmiştir.
Ülkemizde su kaynaklarının kalitesi hızla ve yaygın bir şekilde bozulmaktadır. Bu durum su yönetiminin acil önlem alması gereken öncelikli konular arasında bulunmaktadır.
Türkiye’nin su kaynaklarının kalitesinin bozulmasının başlıca nedenleri; doğal kaynakların aşırı kullanımı, plansız ve hızlı sanayileşme ile çarpık kentleşme sonucu su kaynaklarına ulaşan arıtılmamış evsel ve endüstriyel atık sular, mevcut atık su arıtma tesislerinin kapasite ve proses bakımından yetersiz olması, iletiminin etkin yapılamaması ve tarımsal faaliyetler olarak sıralanabilir
Biyolojik, kimyasal ve hidromorfolojik kalite durumu ile nihai su kalite durumunu belirleme çalışmalarında 8 havzada 1 yıl boyunca izlenen 226 izleme noktasından 4’ü çok iyi, 37’si iyi, 145’i orta, 29’u zayıf, 11 noktanın ise kötü su durumuna sahip olduğu belirlenmiştir.(Çevre Sorunları Raporu 2018) Su kaynaklarının korunmasında temel yaklaşım kirliliğin kaynakta önlenmesi olmalıdır. Çünkü kaynaklar kirlendikten sonra alınacak önlemler daha zor ve pahalı olmaktadır.
Kaynaklar
Yıldız D . (2021) “Evsel Kullanım Sularımız Hangi Kaynaklardan Geliyor ? ” Su Politikaları Derneği. Rapor No: 43. Ankara.10 Kasım 2021
Sarış, F. (2021). Türkiye'de Evsel Su Tedarik ve Tüketim İstatistiklerinin Değerlendirilmesi, Coğrafi Bilimler Dergisi/ Turkish Journal of Geographical Sciences, 19(1), 195-216, doi: 10.33688/aucbd.883794
SUEN (2019) Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdareleri arasında MUKAYESELİ DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI MART 2019 SUEN Raporu
Türkiye Çevre Sorunları Ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu ( 2016 yılı verileriyle ) Düzenleyen: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ,Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Çevre Envanteri ve Bilgi Yönetimi Dairesi Başkanlığı Veri Değerlendirme Şube Müdürlüğü 2018 ANKARA