Devlet Bahçeli idam geri gelsin demeye başladı.
İdam kapısı açılırsa sıranın kimlere geleceği hiç belli olmaz.
Ayrıca idamın geri gelmesiyle darbe yapılması arasında fark yoktur.
İkisinde de dünya bizi dışlar...
İdam kapısı açılırsa sıranın kimlere geleceği hiç belli olmaz.
Ayrıca idamın geri gelmesiyle darbe yapılması arasında fark yoktur.
İkisinde de dünya bizi dışlar...
Sona yazmam gerekeni başa koydum.
Okuyanlar düşünsün diye.
Çünkü bu ülkede baştaki üç cümleyi okuduktan sonra tüm yazıyı anladığını sanan sürüyle salak var.
Şeytan ayrıntıda gizlidir derler ki çok doğrudur.
Bazen konunun özü de ayrıntı da gizli olabilir.
İdamın kaldırılması tartışılırken, bu karşı olduğumu bir kaç kez yazmıştım.
“İdam tümüyle kalkmamalı ancak sınırlanmalı” demiştim.
Dıştan gelen baskılarla ve iyi düşünülmeden idam kaldırıldı.
Siyaset akılcı yapılmazsa halklar ve ülkeler felaketle kucaklaşırlar.
Akıllı insanların siyasette yer alması yetmez. Akılların iyi kullanılması gerekir.
Türkiye bunu neresinde?
Ne yazık ki Türkiye bir bütün olarak akıl çizgisinin çok uzaklarında.
Gün geçtikçe de akıldan uzaklaşılıyor.İdam konusunun konuşulması bile akıl dışıdır.
Hatta çılgınlıktır. Neden birden bire idam gündeme geldi?
Dünyanın en geri zekalı darbe girişimini yapanları idam etmeyi düşünerek idamı getirmeyi düşünenlere kargalar bile popolarıyla güler.
Küresel bir hukuk kuralı vardır.
“Cezayı teşdid eden kanunların makabline şumulü yoktur.”
Bu günün Türkçesiyle özetlersek: “Cezaların arttırılması geriye işlemez.”
İdam cezası yeniden yasaya eklense bile suçlar önceden işlendiğinden darbeci soytarıları kimse idam edemez. Artan cezaların geriye işlemesi üç rejimde uygulanır.
Faşizm – Komünizm ve mutlak monarşi veya diktatörlük…
Türkiye’de hangisinin yoluna gitmeyi planlıyor.
Bunları AKP ve MHP hukukçuları bilmiyor olamazlar.
Ceza yasası değiştiğinde soytarı darbecileri asılamayacağına göre idam cezasının gelmesi kimler için isteniyor? Kimlerin asılması planlanıyor?
Bu arada iktidarın yelkenlerini dolduran rüzgar ters eserse güç başkalarını eline geçebilir ve idam sehpalarında bu yolu açanları bedenleri sallanır.
İdam cezasının uygulandığı ABD eyaletleri örnek gösteriliyor.
Alabama, California, Arizona, Arkansas,Florida, Indiana, Colorado, Georgia Delaware, Idaho, Kentucky, Kansas Louisiana, Montana, New Hampshire, Mississippi, Nebraska, North Carolina, Missouri,Nevada, Ohio, Oklahoma, South Carolina
Texas, Washington, Oregon, South Dakota, Utah,Wyoming, Pennsylvania,Tennessee,Virginia gibi 32 ABD eyaletinde idam olması örnek gösterilemez.
Çünkü kötü örnek, örnek değildir.
ABD sonu yaklaşmakta olan yapay bir imparatorluktur.
Yamyamdır ama vejetaryen olduğunu savunmaktadır.
2000 yıllık devlet deneyimi olan bir ulus 4 Temmuz 1776’da kurulmuş bir devleti örnek alamaz. Almamalıdır da..
Birleşmiş Milletler örgütünün kimliksizliği ve kişiliksizliği nedeniyle varlığını sürdürmektedir.
Türkiye oyun hamuruna döndürüldü. Her el atan mıncıklayıp kendine göre biçim vermeye çalışıyor. 15 Temmuz ‘da Riksos Otelinde konferans veren Putin’in özel temsilcisi bile,
“Türkiye’nin yeri Avrupa Birliği değildir” diyebiliyor.
Aynı gün geri zekalılardan oluşan bir güruh Yeniçeri ayaklanmasına özenilmiş bir kalkışma yapıyor.
Günümüzde de bazı yarım akıllılar idam cezasını geri getirmeyi öneriyor.
Federal Şansölye Merkel’den yakında uyarı gelir “ İdam konursa Türkiye AB’yi unutsun”
Sanki idam olmayınca bizi alıyorlar.
60 yıldır kapıda bekletiyorlar
Ayrıca büyük bir utanmazlıkla Kıbrıs Rum Kesimini tam üye yaparak Türkiye’ye hakaret ediyorlar.
Bahçeli idam geri gelsin diyerek kime hizmet ediyor?
Şimdi lütfen başa dönün, bu yazının sonu başındadır..