Rusya ile 5 Mart’ta Moskova’da geçekleşen ateşken anlaşmasının hükümleri gereği 15 Mart’ta başlayacak devriye hazırlıkları da devam ediyor. Bölgede düşük yoğunlukta çatışma haberleri de geliyor. Özellikle İran destekli gruplar ile Rusya’nın yaptığı anlaşmadan rahatsız olan Rejim unsurları değişik bahanelerle taciz girişimlerini devam ettiriyor.
Ateşkes anlaşması sonrası çatışmaların azaldığı İdlip bölgesinde 15 Mart’tan itibaren Türk ve Rus devriyeleri görev yapmaya başlayacak. Bu devriyelerin ne kadar etkili olacağı gelişmeler gösterecek.
Fakat bölgeden gelen haberlere göre İran destekli unsurlar ve Rejime bağlı unsurların ateşkesi fırsat bilerek çok ciddi hazırlıklar yaptıkları yönünden.
Bu hazırlıkların imzalanan ateşkes anlaşmasını akamete uğratacak ve Türkiye ile Rusya’nın arasının açılmasını sağlayacak yeni provokasyonlar şeklinde olduğu yönünden.
İdlip konusundaki ateşkes anlaşmasından en büyük rahatsızlığı İran duyuyor. Esed yönetiminin de İran’ın rahatsızlığından destek alarak Türkiye-Rusya arasının açılmasını istediği konuşuluyor.
Yapılan ateşkes anlaşması çok fazla tatmin etmese de bölgede dökülen kanı azaltması açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye-Rusya Ateşkes anlaşmasının sadece İran ve Rejimi rahatsız ettiği düşünülmesin. Ortadoğu’da kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu ortada. ABD halen S-400’leri bahane ederek patriotları vermemekte ısrar ediyor.
Şunu unutmayacağız; Ortadoğu coğrafyası 100 yıldır inşa edilen en güçlü Lawrence oluşumları ile karşı karşıyadır. Buna İran ve İran Molla yapılanması da dâhil.
Bugün İran’ın Suriye’de var olma savaşı ve Şii koridorunda koşma hevesi İngilizlerin Lawrence devletleri sistemini ayakta tutmak için kışkırttığı bir durumdur.
Yetkilileri uyarmakta fayda var. Çünkü Türkiye’nin en hassas noktası şehitlerdir. Rusya ile yapılan ateşkes anlaşması Türkiye’nin rehavete düşmesine neden olmamalıdır. Gelen bilgilere göre Rejim ve Esed’ın ateşkese rağmen Mart ayının 17-18’i ve sonrası günlerde başta gözlem noktaları ve ağırlıklı İdlip bölgesinde olmak üzere büyük çaplı patlamalar planladığı şeklinde. İran üzerinden ateşkesi provoke edecek bu saldırılarda hem canlı bombalar, hem bomba yüklü araçların kullanılabileceği üzerinde duruluyor.
Bu nedenle bölgesel askeri birliklerimizin rehavete kapılarak tedbiri elden bırakmamaları gerektiği uyarılarını yapmak zorundayız.
Bu provokasyonlar Rusya ile varılan ateşkesi baltalamak, sekteye uğratmak amaçlıdır. Bu konuda Rusya’nın da uyarılması gerekmektedir. Çünkü Esed yönetimini Rusya’nın kontrol etme sorumluluğu bulunmaktadır. Rusya’nın Esed’in ateşkes anlaşmasını fırsat bilerek nefes almak için kullanıp provokasyon yapmasına müsaade etmemelidir. Rusya tarafı en azından böyle bir ihtimal üzerine uyarılması gerekmektedir.
Türkiye’nin Rusya’yı uyarmakla kalmayıp İran’ın Esed’ten desteğini kesmesi ve Suriye’de bulunan güçlerini de çekmesini sağlayacak girişimlerde bulunmak zorundadır. Aynı şekilde İran’ın da ciddi olarak uyarılmasında fayda var. Çünkü Türk gözlem noktalarına ve birliklerine saldırılar İran destekli rejim unsurlarından gelmesi ihtimali yüksek.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…