İhtilal

Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

İzmir Karaca Otel’deki odasında sohbet ediyoruz. ”Doktor”dedi ve devam etti “İnsan kanserim diye reklam yapar mı?” Çok üzülmüştü basında yazılanlara. Kanser teşhisi konmuştu kendisine ve bunun altından nasıl kalkacağını düşünüyordu. Daha yapacağı çok şey vardı..“En az 70 yaşıma kadar yaşamalıyım”derdi. O sohbette “Seni karalayanlara,gündemde kalmak için kanserim diyor diyenlere hastane kayıtlarını,raporlarını göstersene”dedim .”Doktor,insan kanser olduğunu mu ispatlar,olmadığını mı?”dedi.

Onun siyasi görüşleri hep tartışma konusu yapıldı. Genelde de ülkücü kesim sahiplendi onu. Bir gün bunu da sordum kendisine.. ”Bu adamlar bizden deyip sabah akşam senin şarkılarını sahipleniyorlar.Belki aşağı doğru sarkık bıyıklarından ilham alıyorlar” Ne dese beğenirsiniz..”Bırak öyle zannetsinler”

Barış Manço gibi ufku geniş birinin dar kalıplara sığması mümkün değildi zaten. Her gün en az 4-5 kitap bitirirdi. Ve bunların bazıları bayağı ağır kitaplardı. Ortaya çıkıp politik görüşünü açıklamamasının nedeni herkesi kucaklamak istemesinden kaynaklanıyordu sanırım.

İstanbul Moda’daki evindeyiz. ”Gel sana bir şey göstereceğim”dedi. Çalışma odasına indik. Duvarda çerçevelenmiş bir gazete küpürü. O kadar antika arasında. Şöyle bir baktım. ”Hatırlamadın mı?”diye sordu. Yoo gibilerden dudak bükerken “Yanına git,yanına”diye ekledi. Çerçevelenmiş gazete küpürü 70 li yılların Demokrat İzmir gazetesindendi. Gazetede 8 sütuna bir manşet vardı:İhtilal. Fotoğraflı haberi yazan o yıllarda Tıp Fakültesi’nde öğrenci olan bendim. ”Bırak 8 sütunu bu konseri tek sütun vermeyen gazeteler olmuştu”dedi ve ekledi “Bu benim aldığım hediyelerin en güzellerinden.O günlerde sana teşekkür edememiştim.30 yıl sonra kısmetmiş”

Barış Manço 50 lerin sonlarında başladı müziğe okul gruplarıyla.1963 de ilk plağını yaptı.Daha sonra Kaygısızlar (Mazhar Fuat Özkan) dan Kurtalan Ekspres’e birçok grupla Anadolu ihtilalini gerçekleştirdi. Sanatçının şarkı sözleri üzerine yapılan bir araştırmada 69 eserinde 38 atasözü ve 283 deyim kullandığı ortaya çıktı. Sanatçıyı toplumumuzun niye bu kadar sevdiğinin yanıtı şarkı sözlerinde. Eski köyümüzün yeni ozanıydı o.

68 kuşağının dayanışmasını da gördü, vefasızlığını da. Gün geldi konserleri doldu taştı. Gün geldi.kimse aramadı .Ama o hep yoluna devam etti. Düşünebiliyor musunuz uzun saça “tu kaka”denilen yıllarda ortada geziyor,parmaklarına garip garip yüzükler takıyor. Ne çizgisinden ödün veriyor ne tarzından. Darbeler yaşamış ülkemizde konserinde en ön sırada oturan darbeci generallere baka baka “Sıradaki parçamız işte hendek işte deve”diyor. Herkes de alıyor kimin deve olduğu mesajını. O bir filozoftu. Bir halk adamıydı. Adam gibi adamdı.

Yapıtlarından favorim”Kol Düğmeleri”ydi. Onun ise 70 yapım “Dağlar Dağlar”. Son görüşmemizde söyledikleri hala kulağımda..

“Bizim ülkemizde müzik dinlenmiyor. Şöyle bir kaset koy oğlum oradan deniyor. Müzik eğlencenin fonu değildir. Dinlenme ögesine sahip sanatçının,dinlenen sanatçı sayısının çok az olduğu inancındayım. Ve bunlardan bir tanesi olmakla da mutluyum”

Ekibinde 20 sene kadar yer almış Tamer Şahin’in onun dizelerinden alınma “Hala yazıp çizecek birkaç satırım kaldı”kitabında damıtılmış hatıralar var. Örneğin şu tatil köyü hikayesi..Ya da vefatında yanında olan genç kızın öyküsü..Örneğin artık bir “Barış darb-ı meseli” haline gelen canlı yayında Fransız sunucunun Türk parasının arka yüzündeki resimler hakkındaki sorusuna verdiği unutulmaz cevabı..

“Beş Akif Bir Saat Kulesi..İki kule Bir Fatih..Beş Fatih Bir Mevlana..İki Mevlana Bir Sinan”

Barış Manço ile dostluğumuz ne yazık ki 40 sene ile sınırlı kaldı.1 Şubat’ta yine göğe selam göndereceğiz. Seni çok özlüyorum dostum.

Senin dizelerinle “Ben nasıl unuturum seni..Can bedenden çıkmayınca..”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.