İhtiyaç kredilerdeki artış hızının ocak sonu itibarıyla yüzde 30’u aşmasının ardından enflasyonu, ithalatı ve dolayısıyla cari açığı gözetmek adına bu artışı sınırlayacak bir zorunlu karşılık düzenlemesi öngörülüyor.
Reuters’a bilgi veren iki kaynak bu düzenlemenin Merkez Bankası’nın zorunlu karşılıkları (ZK) TL kredi büyümesi ile ilişkilendiren sistem aracılığıyla yapılmasının değerlendirildiğini belirttiler.
MAKROİHTİYATİ TEDBİR
İki kaynak da düzenlemeyi “makroihtiyati tedbir” olarak nitelerken, ekonomik büyümeyi sınırlamamasına özen gösterileceğini söylediler.
Bir kaynak, “İhtiyaç kredilerindeki büyüme güncel verilere göre yüzde 34, ancak bankaların aldığı taleplere, onay bekleyen işlemlere ve eğilime baktığımızda bu kredi büyümesi baz etkisiyle yüzde 50’lere doğru ilerliyor. Cari açık, enflasyon ve ticaret dengesi gözetilerek bir önlem alınması öngörülüyor” dedi.
HEDEF İTHALAT TALEBİNİ KISMAK
İkinci kaynak ise üretime olumsuz etki edecek herhangi bir adımın söz konusu olmayacağını belirterek, bazı kalemlerde artan ithalat talebinin kısılmasının hedeflendiğini kaydetti. Aynı kaynak ekonomik büyümeye olumsuz etkinin “hiçbir şekilde” olmayacağının altını çizdi.
TCMB konu hakkında yorum yapmadı.
Kredi büyümesinin düşük ZK oranları ve daha yüksek faizle teşvik edildiği yeni sistem TCMB tarafından geçen yıl Ağustos ayında devreye alındı.
Sistem daha sonra kredi büyümesinin hesaplanmasında tüketici fiyat endeksinden arındırılmış hesaplamaya geçildi. Ayrıca uzun vadeli ticari kredileri ve konut kredilerini teşvik edecek şekilde güncellendi.
TCMB’nin son değişikliği ise sistemin yabancı para ZK’lar için de kullanılması oldu.
İhtiyaç kredileri tüketimi artıran unsurlar arasında yer alıyor ve tüketimdeki artışın bir kısmı ithalat talebi yarattığı için cari açığa olumsuz yansıyabiliyor. Aynı zamanda iç talebin kuvvetlenmesi enflasyonu da artıran unsurlar arasında yer alıyor.