Soylu, hastanede tedavi gören annesine twitter üzerinden hakaret eden kişi serbest bırakılınca, gece gece yarısı “Ne yapmalıyım, bakan olsam ne yazar" paylaşımı yaptı. Gül ise "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar, kurallar, usuller işler; hukuk işler. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz" açıklaması yaptı.
Soylu, dün gece yarısı 23.58’de bir tweet atarak annesiyle ilgili fotoğrafının altında kendisine twitter üzerinden küfreden kişinin savcılık tarafından adli kontrolle serbest bırakılmasına tepki gösterdi.
GECEYARISI TEPKİSİ: NE YAPMALIYIM BAKAN OLSAM NE YAZAR
Soylu, AKP Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun geçmiş olsun mesajı ve o mesajın altında yapılan küfürü sansürsüz olarak paylaşırken sitemini şu şekilde dile getirdi:
“45 gündür anam hastanede Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım Bakan olsam ne yazar Millet, devlet işleriyle boğuşurken anasının namusuna sahip çıkamamak ne ifade eder. Tweetimle yeniden alınırsa da provokasyon sayacağım.”
BAKAN GÜL YANIT VERDİ: KLAVYE BAŞINA GEÇİP TUTUKLAMA SİPARİŞİ VERENLER !
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise bu mesajdan sadece 10 saat sonra, kişi ve kurum belirtmese de Soylu'ya yanıt verdiği şeklinde yorumlanabilecek şekilde, "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar, kurallar, usuller işler; hukuk işler. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz" açıklaması yaptı.
Ankara Hakimevi'nde düzenlenen "5. Yılında İstinaf Mahkemeleri Değerlendirme Toplantısı"nda konuşan Gül, kimsenin Adalet Bakanı'ndan yargı işleyişine müdahale etmesini bekleyemeyeceğini söyledi. Bakan Gül, şunları söyledi:
"Ancak fikir ve eleştirinin yapıcı katkıya dönüşmesi, samimiyet ve tutarlılığa ve doğru bilgiye dayalıdır. Hakaret suçu da bu yasak kapsamındadır. Konunun yabancısı olan vatandaşımızın tepkisini anlayışla karşılarız. Hatta bu tür tepkiler toplumsal talep olarak da okunabilir. Ancak, bu tür değerlendirmelere bazen teknik uzmanlığını varsaydığımız kişilerin de iştiraki düşündürücüdür. Yargıyı kanunları uyguladığı için suçlamak insaflıca değildir. Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir. Yüce Meclis kişiye, olaya özgü kanun çıkarmıyor. İster yürütmede ister yargıda görev üstlenmiş olsun hepimiz yasa tanfiz memurlarıyız.
"ADALET BAKANI'NIN CÜBBESİ YOK"
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanından da bu işleyişe müdahale etmesini bekleyemez. Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın asla da giymeyeceğim.”