Rusya’nın Ukrayna işgali 18'inci gününde. Rus ordusu Ukrayna topraklarında ilerledikçe, Rusya’ya uygulanan yaptırımların sayısı da giderek artıyor. Ekonomik yaptırımların hemen ardından dünyaca ünlü onlarca markanın Rusya pazarından çıkacağını açıklamasıyla birlikte ulaşımdan bilişim teknolojilerine, gıdadan eğlence sektörüne varana kadar Rusya’da günlük yaşamda aksamalar yaşanacağı tahmin ediliyor. Bilim insanları Rusya’nın uluslararası bilimsel projelerden dışlanmaya başlamasıyla birlikte uzay çalışmaları başta olmak üzere birçok alanda aksaklıklar yaşanacağı uyarısında bulunuyor.
Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı olarak bilinen büyük hadron çarpıştırıcısına ev sahipliği yapan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN), Rusya'nın gözlemci statüsünü askıya aldığını ve Rusya ile olan tüm iş birliklerini sonlandırdıklarını duyurdu. Bilim dünyası, benzer kararların “Yapay güneş” olarak bilinen ve insanlık tarihinde sıçrama yaratacağı düşünülen ITER projesinde ve uzay çalışmalarında da alınmasından endişe ediyor.
'BİRÇOK PROJE ERTELENDİ VEYA İPTAL OLDU'
Rusya’nın birçok uluslararası projede önemli rol oynadığını belirten Astrofizikçi Dr. Öğretim Üyesi Selçuk Topal, uzay çalışmaları başta olmak üzere birçok projede sıkıntılı durumlar yaşanabileceğini söyledi. Topal sözlerine, “Avrupa Uzay Ajansı ile Rusya Uzay Ajansı arasındaki ortak bir Mars projesi olan ExoMars muhtemelen ertelenecek. Mars’a bu yıl eylül ayında gönderilmesi planlanan yüzey aracı öyle görünüyor ki en erken 2024 yılına kalacak. Çünkü Mars’a iki yıllık zaman pencerelerinde uzay aracı gönderilir. Almanya ile Rusya arasındaki ortak projenin bir ürünü olan uzay teleskobu eROSITA Almanya tarafından güvenli moda alındı. Yani teleskop şu an veri almıyor. O verileri bizim ülkemiz astronomları da kullanacaktı. Avrupa’nın roketlerini uzaya gönderdiği tesis Fransız Guyanası’nda bulunur. Rusya oradaki personelini çekti. Bu elbette bazı aksaklıklara neden olacaktır. Almanya Araştırma Vakfı ve MIT Rusya ile olan tüm bilimsel ortaklıkları durdurdu” şeklinde devam etti ve şu an için gelişmelerin olumsuz etkilediği çalışmalardan bazılarını sıraladı.
Dr. Topal, Rusya’nın soğuk savaş döneminden bu yana uzay çalışmalarında önemli becerilere sahip olan bir ülke olduğunu söyledi. Topal, “Rusya hâlâ Dünya’nın en iyi roketlerini yapan ve birçok özel şirkete ve uluslararası oluşuma bu anlamda destek sağlayan ülkelerden biri konumunda. Şu an yörüngede sayısı giderek artan hızlı internet erişimi için tasarlanmış iletişim uydularını uzaya çıkarmak için kullanılan roketlerden biri de Rus Soyuz roketidir. ISS’e giden kargoları yörüngeye çıkaran roketlerin motoru da Rus yapımıdır. İngiltere tabanlı One Web şirketi planlandığı gibi Soyuz roketi ile uydularını uzaya gönderemedi. Rusya gelişmelerden sonra artık roketinin kullanılmasına izin vermiyor" şeklinde konuştu.
Rusya’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda önemli rolü olduğunu ifade eden Topal, “Uluslararası Uzay İstasyonu’nu (ISS) işleten en büyük iki ülke ABD ve Rusya’dır. Uzay istasyonundaki 16 yaşanabilir bölgeden 6'sı Ruslara aittir. Ay etrafında yapılması planlanan yeni nesil uzay istasyonundan Mars görevlerine birçok projede rolü var. Dünya’nın enerji ihtiyacını belki de sonlandıracak ITER isimli nükleer füzyon projesinin de ana bileşenlerinden biri Rusya" dedi.
'ETKİLERİ ŞİMDİDEN BAŞLADI'
Uzay ve enerji alanında yürütülen uluslararası projelerin gelişmelerden etkilenmeye başladığını vurgulayan Selçuk Topal, Türkiye’nin henüz AB ve ABD’nin izlediği yolun aksine Rusya ile bilimsel bağları koparmadığını söyledi. Dr. Topal, “Bizim de uzay alanında Rusya ile bağlarımız var. Antalya’da Türk-Rus ortak yapımı bir teleskop var mesela. Uzay ajansımızın Rusya uzay ajansını sık sık ziyaret ettiğini biliyoruz. Rus bilim insanları ile ortak projeler geliştiren bilim insanlarımız var. Şu an için bizim Rusya ile direkt olarak bir sorunumuz yok. Bu tarz yaptırımların savaşı durduracak bir gücü olacağını sanmıyorum. Aksine insanlığın yararına olacak bilimsel faaliyetler gecikecek ve uzun vadede hepimiz bundan negatif olarak etkileneceğiz" şeklinde konuştu.
Bir ülkenin başka bir ülkenin toprak bütünlüğüne saldırmasının kabul edilemez olduğunu belirten Dr. Topal, “Rus bilim insanlarının artan bir çoğunlukla savaşa hayır bildirisini imzaladığı bir ortamda Rus bilim insanlarına ambargo konulması hem akıl dışıdır hem de savaşı durduracak bir etkisi olmayacaktır. Bence yapılması gereken Rus bilim insanları, Rusya’daki üniversiteler ve enstitüler ile ilişkileri özellikle bu durumda güçlendirmektir. Bu sayede Rusya’daki savaş karşıtı insanların sayısı artar. Orada savaş karşıtı bir kamuoyu oluşturulmasına destek olunmuş olur. Avrupa’nın ve ABD’nin bilim, sanat ve spor alanlarında uyguladığı ve uygulamayı planladığı sözüm ona yaptırımların Putin yönetimini hiç etkileyeceğini düşünmüyorum. Aksine bu gibi yaptırımlar Rusya’daki savaş karşıtı grupları hüsrana uğratacaktır” sözleriyle bu konudaki düşüncelerini belirtti.
AB ve ABD’nin Rusya’ya her alanda yaptırım uygulamaya çalıştığını söyleyen Selçuk Topal, bilim ve sanatın birleştirici olduğunu ama şu anda bundan uzak bir noktada olduklarını düşündüğünü vurguladı. Topal, "Şu an enstitüler, özel şirketler ve bilim camiası üzerinde ABD ve Avrupa ülkelerinin bir siyasi baskısı var. Rusya’ya her alanda yaptırım uygulanmasını istiyorlar. Bunu isterken akıl ve mantıktan uzak hareket ediyorlar. Özellikle sanat dünyasındaki yaptırımları çok etkisiz ve komik buluyorum. Umuyorum savaş bir an önce sona erer ve dünya o sahte barışına geri döner. Nitekim bu gezegende hiçbir zaman tam anlamıyla barış sağlanmamıştır. Bazı ortak müştereklerde buluşulmuştur o kadar. Ne yazık ki bizler diplomasi ile sorunlarını çözen bir tür değiliz. Hiç olmadık" dedi.
'RUSYA BİRÇOK PROJEDE ÖNEMLİ ROL SAHİBİ'
Rusya ekonomisini olumsuz etkileyen her gelişmenin Rusya'da yürütülen bilimsel çalışmaları da olumsuz etkileyeceğini ileten Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) Araştırmacısı Dr. Bora Akgün de Rusya’nın uluslararası bilimsel faaliyetlerde oynadığı rol düşünüldüğünde de yaptırımların bilim dünyasını da olumsuz etkileyeceğini söyledi. Rusya üniversitelerinin, araştırma laboratuvarlarının ve uzay ajansının dünyanın farklı bölgelerinde yürütülen birçok projenin katılımcısı olduğunun altını çizen Akgün, “Uluslararası Uzay İstasyonu, CERN ve ITER gibi iş birlikleri akla gelen ilk örnekler. Ülkeler arasında ikili iş birlikleriyle yürütülen çok sayıda daha küçük ölçekli proje de var. Rusya hem bilim insanlarıyla hem de fiziki altyapısıyla bilim dünyasının önemli bir parçası” yorumunu yaptı.
'YEŞİL ENERJİ DAHA ÖNEMLİ HALE GELECEK'
Rusya’ya uygulanan yaptırımların ardından dünya enerji piyasalarındaki dalgalanmalarda sürüyor. Yaptırımlara misilleme olarak doğal gaz ihracatını durdurma seçeneğini masaya süren Rusya, 1973 yılında yaşanan OPEC petrol ambargosu sonrasında ortaya çıkan sonuca benzer bir durum yaşanmasına neden olabilir. 1973 yılında yaşanan petrol krizinin ardından dünya alternatif enerji kaynaklarının üzerinde yoğunlaşmıştı. Dünyanın bir süredir yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji konusunda yürütülen araştırmalara kaynak ayırdığını belirten Dr. Akgün, "Yeşil enerji konusunda yürütülen araştırmalara ayrılan kaynak önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Bunun üzerine bir de Rusya’ya uygulanan yaptırımlar genişleyerek Rus doğal gazını ve petrol ürünlerini de kapsarsa oluşacak enerji ihtiyacını karşılamak için yeşil enerji üretimi daha da önemli bir hale gelmiş olacak. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar dünyayı, enerji üretimini çeşitlendirip güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanmaya itecek” açıklamasını yaptı.