Bilim insanlarına göre, yaklaşık üç milyon yıl önce insanlarla akraba olan altı tür Dünya’da var oldu. Ancak, bunlardan sadece günümüz modern insanlarını oluşturan “homo sapiens” hayatta kaldı.
One Earth dergisinde yayınlanan yeni bir çalışmada, iklim değişikliğinin dünyadaki yaşamın evrimsel tarihini şekillendirmede önemli bir rol oynadığını belirtildi. Araştırmada, aşamalı yok oluşları açıklamak için birden fazla teori öne sürüldü.
İtalya’da Napoli II. Frederico Üniversitesi tarafından gerçekleştiren çalışmada, araştırmacılar, iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen ani sıcaklık artışlarına ya da ani soğuklarına uyum sağlayamamanın canlıların kaderlerini belirleyen en önemli unsur olduğunu bildirdi.
SON BEŞ MİLYON YILDA MEYDANA GELEN İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ İNCELENDİ
Bilim insanları çalışma kapsamında, her bin yıllık zaman dilimine ilişkin iklim koşullarını belirlemek amacıyla, son beş milyon yıldaki sıcaklık, yağış, nem ve diğer metorolojik verileri analiz etti.
6 TÜRÜN ZAMAN İÇİNDEKİ NÜFUSU MODELLENDİ
Bununla birlikte, 2 bin 750'den fazla fosilden oluşan kapsamlı bir veri tabanına bakılarak altı Homo türünün (Homo habilis, Homo ergaster, Homo erectus, Homo neanderthalensis, Homo Heidelbergensis ve Homo sapiens) zaman içindeki popülasyonu modellendi.
Analiz, üç Homo türünün ( Homo erectus, Homo heidelbergensis ve Homo neanderthalensis) soyu tükenmeden hemen önce 'iklimsel nişlerinin' çoğunu kaybettiğini ortaya çıkardı. İklimsel niş tabiri, “sıcaklık, kuruluk, soğukluk veya nem gibi değişkenler dikkate alınarak, türlerin hayatta kalması için tam olarak uygun koşulların olduğu bir yeri tanımlamak için kullanılıyor.
NEANDERTALLER 40 BİN ÖNCE, HOMO-ERECTUS 70 BİN YIL ÖNCE DÜNYADAN SİLİNDİ
Bu kapsamda araştırmacılara göre, ani ve yoğun iklim değişikliği nedeniyle Neandertaller yaklaşık 40 bin yıl önce, Homo erectus ise bundan 70 bin yıl önce yok oldu.
Çalışmanın ortak yazarı Profesör Pasquale Raia, “Bulgularımız, ateş ve ince taş aletlerin kullanımına bilmelerine rağmen onların iklim değişikliğine yenik düştüğünü gösteriyor. Homo sapiens ile sahip oldukları önemli miktardaki kültürel ve genetik alışveriş diğer Homo türleri günümüze erişemedi. Çok çalıştılar; iklim soğudukça ulaşılabilecek en sıcak yerlere gittiler, ancak yok oluşlarından kaçınamadılar” ifadelerini kullandı.
GÜNÜMÜZDE YAŞANAN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE BENZER ÖZELLİKLER BARINDIRIYOR
Öte yandan Raia, "Onların yok oluşuna zemin hazırlayan iklim değişikliğinde düzenli ve yoğun artış bizi şarşırttı. Soyu Homo türlerinin uygun iklim koşullarında popülasyonlarının çok fazla olduğunu kanıtladık. Günümüzde meydana gelen sera gazlarındaki artıştan kaynaklanan düzenli sıcaklık artışı da insanlar için benzer bir tehdidi beraberinde getiriyor. On binlerce yıl önce gelen felaketlerden ders alarak harekete geçmeliyiz” ifadelerini kullandı.
SANAYİ DEVRİNDEN BU YANA KÜRESEL SICAKLIK KADEMELİ OLARAK ARTIYOR
1800’lü yıllarda başlayan Sanayi devriminden itibaren geçen 200 yıllık süre içinde dünyada küresel sıcaklıkların ortalama olarak 1 ile 2 derece arttığı düşünülüyor. 70’i aşkın devlet tarafından kabul edilen Paris İklim Anlaşması kapsamında gelecek yüzyıla kadar küresel sıcaklıklardaki artışın 1,5 derece altında tutulması hedefleniyor. Bu kapsamda hükümetler sera gazı emisyonlarının azaltılması için fosil yakıtlar yerine yenilebilir enerji kaynaklarına geçiş için çözüm arıyor.
Ayrıca iklim değişikliği, biyoçeşitliliği zarar vererek corona virüs benzeri salgın hastalıkların ortaya çıkmasına ve ekolojik dengenin bozulmasına neden olarak insan popülasyonu tehlikeye atıyor. Daha önce yapılan çalışmalar, dünyayı etkisine alan yeni tip corona virüs pandemis de dahil olmak üzere MERS, ebola, İspanyol gibi salgın hastalıkların hayvanların yaşadığı alanlardaki yıkımdan kaynaklandığını pek çok kez kanıtladı.