Korona günlerinin çok eksisi yanı sıra artıları da oldu. Artılardan biri evde olunan günlerde kültür ve sanat adamlarının yeni yapıtlar ortaya çıkarmaları… Yoğunluktan tamamlayamadıkları eserlerine nokta koymaya fırsat bulmaları. Yeni normalleşmeye başladığımız günlerde kitapçı raflarını çok sayıda kitap “yeni çıkanlar “şeklinde dolduracak. Tabii sadece kitaplar değil görsel sanatlarda da bir çok eser sergi salonlarında arzı endam edecek.
Elimde bir kitap var. Kitap her şeyden önce korona günlerine bir tanıklık.Recai Şeyhoğlu’nun kitabı bir ortak kitap, bir ilk kitap. ”Korona Günlerinde Siyaset ve Medya” isimli kitapta AvramVentura, Cemil Öz, Doğan Özgüden, Ferhat Altun, Hakkı Ülkü, Hasan Efe, Hasan Zeki Sungur, Nüket Hürmeriç, Salim Çetin, Salim Karyelioğlu, Yekta Güngör Özen, Zekiye Bacaksız’ın yazıları da var. Şeyhoğlu “Bu kitap gazeteciliğin, yazıyor olmanın, iyi yurttaşlığın, duyulan sorumluluğu yerine getirmişliğin bir dosyası. Deniliyor ki yazarın asıl işi göstermek, kanıtlamak, açıklamak, aldatmacaları ortaya çıkarmak. Deniliyor ki gazetecilik, birinin yayımlanmasını istemediği haberleri yazmak. Deniliyor ki ahlak, size söylenen ne olursa olsun doğru olanı yapmak. İnanmak ise size ne söylenirse söylenirse onu yapmak. Deniliyor ki beni kötülerin zulmü değil iyiliğin sessizliği korkutuyor. Yazılmazsa olmazdı bunlar. Bugünleri gelecek kuşaklara aktarmalıydık. Yaşadıklarımızdan, bizden sonrakiler dersler çıkarmalıydı. Acılarımıza, cehaletimize ve yoksulluğumuza ayna tutmalıydık. Yoksullaştırılan, cahilleştirilen bir halkın nasıl yönetildiğini tüm çıplaklığıyla göstermeliydik ‘’diyor.
Recai Şeyhoğlu üretken bir yazar. Ama aynı zamanda ülkemizde kütüphaneciliğin önde gelen isimlerinden. Köyde de açmış kütüphane, Belçika topraklarında da. Bu günlerde başına gelen bir olayı da yazmadan edemedim.
2019’da yapılan yerel seçimler sonrasında Bergama/ Tepeköy’deki Muhtar Efgan Aktaş seçilemedi yerini amcasının oğlu Mustafa Aktürk’e bıraktı. Rasime- Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler Zinciri ile Bergama Belediyesi’nin ortaklaşa projesi olan Tepeköy Kültür Merkezi 4 bin 500 kitabı ve etnografik / müzelik özel eşya ve objeleriyle 20 Haziran 2016’da açılmıştı. Hangi köyde böyle bir merkez vardı ki…. Yeni muhtar kültür merkezinin kullanılmadığını söyleyerek bu merkezin köyden kaldırılmasını istedi. Şeyhoğlu da çaresiz kalıyor. Arayışa giriyor. Hemen Dikili ve Ayvalık Belediye Başkanları ile iletişim kuruyor. Her iki başkan da önce ‘ evet ‘ deseler de daha sonra uygun bir yer bulamadıklarını söylüyorlar. Traji- komik öykünün devamını Recai Şeyhoğlu’ndan dinleyelim.
“Bu arada Karşıyaka Belediye Başkanı’na sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkiler konusunda danışmanlık yapan diş hekimi arkadaşım Oğuz Erbatu kanalıyla Çiğli Belediyesi’nde çalışan bir bey ile tanıştık. Kültür Merkezi’nin fotoğraflarını görünce hayranlığını gizleyemedi, çok heyecanlandı ve hemen ‘’ Orayı Çiğli’ye taşıyalım.’’ dedi. Bu bey Cemil Bey seçimi kazanınca istediği görev kendisine verilmediği için Karşıyaka’dan ayrılıp Çiğli’ye geçmiş bir partiliydi.
O bey ile önce kütüphanenin kurulacağı yer olan Çiğli/ Uğur Mumcu Mahallesi Kültür Merkezi’ne gittik. Binanın içime sinip sinmediği soruldu. Burası Tepeköy’deki gibi genişlikte, amacımıza uygun bir salondu.’’ Kabul’’ dedim. Ardından da Tepeköy’e gittik. Her şeyi yerinde gördüler. Çok beğendiler ve en kısa zamanda kitapları, tabelayı, halıları, rafları, dolapları ve annemle Feyza Hepçilingirler’e ait özel eşyaları Çiğli’ye taşıma konusunda anlaşıp İzmir’e döndük..3500 adet kitap, 6 raflı 16 adet kitaplık, 7 adet cam kapaklı dolap, 20 adet masa saati, 10 adet eski gaz lambası, 2 adet radyo, 1 adet eski dikiş makinesi, 2 adet daktilo, 3 adet teyp, 5 adet çakmak, 13 adet plak, 4 adet bakır eşya, 2 adet duvar saati, 1 adet sandık, 1 adet ütü, 1 adet çalışır halde televizyon aramızda yaptığımız protokola işlendi. Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde kurulması planlanan kütüphanede Abidin Dino ve Öner Yağcı adlarını yaşatmak istiyorduk.Kitap dışındaki eşyaların sergilendiği köşeye de Çiğli Belediyesi’nin uygun gördüğü ölçü ve nitelikte ‘ Rasime Şeyhoğlu- Feyza Hepçilingirler Aydınlanma Köşesi’ tabelası asılacaktı”
Sonuçta onca değerli kitap, belge, bilgi, kişisel eşya öyle kutularda bir kenarda duruyor. Ne arayan var Şeyhoğlu’nu ne de bir bilgi veren..Sıfıra sıfır elde var sıfır.Bu da Çiğli Belediyesi’nde bir ilk herhalde.