Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini ile yaptığı görüşmede gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İtalyan mevkidaşı ile görüşmesine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akar, "Son derece yapıcı, olumlu, dostane bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşme sırasında İtalya ve Türkiye olarak ilişkilerimizi gözden geçirdik, savunma ve güvenlik alanındaki konuları bir kez daha değerlendirdik. Aynı zamanda Libya başta olmak üzere Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege'deki gelişmelerle ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk" yanıtını verdi.
Hem iki ülkenin hak ve menfaatlerinin korunması hem de bölge barışına katkı sağlamak için neler yapılabileceğini değerlendirme fırsatı bulduklarını dile getiren Akar, şunları söyledi:
- "Bu çerçevede önümüzdeki dönemde çok daha önemli, kapsamlı çalışmalar yapabileceğimiz kanaatine sahibim. Bu konuda, iki tarafın da iradesinin mevcut olduğunu görüyoruz. Savunma sanayi dahil birçok konuda iş birliğimizi de geliştirmek durumundayız. Önümüzdeki günlerde bu çalışmalarımızın daha da önemli boyutlara ulaşacağını, bu konuda yapacağımız gayretlerimizi artıracağımızı şimdiden söyleyebilirim. Bu yaptığımız çalışmaların, görüşmelerin sadece ülkelerimiz açısından yarar sağlaması değil, aynı zamanda Libya gibi ülkelerdeki son gelişmeler daha da iyi yönde olacak. Oradaki ateşkesin kalıcı bir hale dönüşeceğini ve daha sonra tek Libya'nın ortaya çıkması konusunda her türlü yardımı, desteği sağlayacağımızı, böylece hem Libya'nın güvenliği, rahatı, huzuru hem de bölge barışına önemli katkı sağlanacak. Bu konuda iki ülkenin de benzer görüşleri paylaştığını memnuniyetle müşahede ettik."
Görüşmede Türkiye'nin Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve Ege'deki görüşlerini de bir kez daha tekrarladıklarını belirten Akar, "Bizim haklı olduğumuzu, uluslararası hukuka, teamüllere, tarihi sürece uygun şekilde neler olduğunu, bu noktaya nasıl gelindiğini kendilerine bir daha ifade ettim. Ayrıca Türkiye'nin her konuda olduğu gibi bu konuda da haklılıktan doğan bir tutumunun olduğunu, bu konuda da bizim hiçbir şekilde diyalogdan kaçmadığımızı, her türlü diyaloğa açık olduğumuzu belirttik" diye konuştu.
Türkiye ve Yunanistan Dışişleri Bakanlıkları arasında varılan mutabakat kapsamında istikşafi görüşmelerin başlamasına karar verildiğini anımsatan Akar, şunları kaydetti:
- "Daha sonra da Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın NATO Genel Sekreteri ile yaptığı görüşmeler çerçevesinde ayrıştırma usullerinin ele alındığı bir toplantı yapılmasına karar verildi. Bununla ilgili 6 toplantı yapıldı. Bugün de bu toplantıların yenisi yapılıyor. Türkiye ve Yunanistan askeri heyetleri, ayrıştırma mekanizması oluşturulmasına yönelik teknik düzeydeki ilk toplantısını bugün NATO Karargahı'nda gerçekleştirdi. Orada kazaların ve olayların önlenmesi için alınacak mekanizmalar konusunda prensip kararına varmıştık. Şimdi bu mekanizmanın nasıl kurulacağı konusundaki ayrıntılar da yine bu heyetler tarafından görüşülmektedir."
Türkiye'nin söz konusu toplantılardaki yaklaşımına yönelik bir soru üzerine Akar, şöyle devam etti:
- "Biz, her zaman her yerde diyaloğa hazırız, ön koşulsuz her türlü diyaloğa varız. Bu konuda biz haklıyız, dolayısıyla bütün davamızı anlatmak için diyalogdan yanayız. Bu konuda da Sayın Genel Sekreter'in başlattığı bu girişime Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla gerekli desteği tam olarak sağladık, sağlamaya devam ediyoruz. Temennimiz bu görüşmeler sonucunda iki ülke arasındaki diyalog mekanizmalarının, kazaları ve olayları önlemek için alınması gereken tedbirlerin de belirlenmesinden yanayız. Bundan da umutluyuz. Bu çalışmaları gerçekten destekliyoruz, destekledik. Bu çerçevede askeri heyetlerimiz çalışmalarını sürdürüyor."
'BM, AGİT, Minsk grubu 30 yıldır ne yaptı?'
Ermenistan ordusunun sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarının ardından Azerbaycan tarafından işgal altındaki topraklarını geri almak için başlatılan harekata ilişkin son dönemde artan 'ateşkes' çağrılarına yönelik değerlendirmesi sorulan Akar, "Burada, mağdur olan Azerbaycan. Bunu herkesin iyi anlaması lazım. 30 yıldır Azerbaycan'ın toprakları Ermenistan'ın işgali altındadır" değerlendirmesinde bulundu.
Bununla birlikte Ermenistan'ın haziran ve temmuzda sivil hedeflere yönelik saldırılarını artırdığını anımsatan Akar, "Bunların kabul edilebilir bir tarafı yok. Buna karşılık da Azerbaycanlı kardeşlerimiz 'Yeter artık' diyerek kendi ülkelerini, öz topraklarını korumak ve topraklarını işgalden kurtarmak için mücadeleye başlamış bulunuyorlar. Buna hem yetenekleri var hem de muktedirler. Bu konuda azimli ve kararlı mücadelelerini sürdürüyorlar" ifadelerini kullandı.
Bakan Akar, Azerbaycan'ı haklı davalarında sonuna kadar desteklediklerine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Bugüne kadar hem BM hem AGİT hem de bu çerçevede kurulan Minsk grubu 30 yıldır ne yaptı? En önemli soru bu. 'Müzakereleri çözelim, siyasi çözüm bulalım, ateşkesi sağlayalım' diye teklifte bulunanlara bizim sorumuz da bu. Dolayısıyla bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı, bilakis oradaki zulüm, katliam arttı, işgal derinleşti, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de bu konuda kendi haklarını kullanarak, topraklarını işgalden kurtarmaya çalışıyorlar. Sorunun çözülebilmesi için Ermenistan'ın bir an önce işgal ettiği topraklardan çıkması lazım ve oraya getirdiği paralı askerlerini ve teröristleri de bölgeden süratle çıkarması lazım. Böyle olduğu takdirde ateşkesin hemen sağlanacağını söyleyebiliriz. Fakat işgal bitmeden, teröristler, paralı askerler oradan çıkarılmadan herhangi bir şekilde oradaki Azerbaycanlı kardeşlerimizin durmasını beklemeyin."