Spot: Görsellik: ahret, kutsal şahsiyetler veya şeyler bağlamında avamın tanrısal muhayyilesine hitap edebildiği ölçüde etkili olur.
Din tüccarlığı sadece İslam’ın ve ülkemizin sorunu değil. Tevrat’ın da İncil’in de tahrif olup çeşitli varyasyonlarının çıkmasından tutun da mezheplerin oluşup onun etrafında yıllarca süren savaşlar çıkmasının nedeni de bu kadim inanç piyasasıdır. Kur’anda bahsi geçen Samiri olayı bunun arketipidir. İki sebeple din piyasası önemlidir. Biri ticaret; diğeri erktir. Yani gücü elinde tutma. Bir anlamda nüfuz. Bu bağlamda insanın var olduğu günden bugüne algısının ötesindeki Tanrısal şeyleri resimle tarif önemlidir. Bu ilerleyen zamanda putçuluğu doğurmuştur. Bu ifadelerimden resmi veya görsel sanatları itham ettiğim anlamını çıkarmak da şahsıma karşı ilkellik isnadıdır ki bunu kabul etmem. zira görsel yahut plastik estetik yollarla oluşturulan putçuluk işin apriorisidir. Bunun üst basamakları, sembolü ya da günümüzde sembolize edilen kişiyi/varlığı, rivayetler, uydurma menkıbeler, peygamberlere yahut tarihi şahsiyetlerle atfedilen hadis ya da vecizelerle besleyerek hedeflenen ve müşrikliğe dönüştürülecek olan kitleye toplama öğretilerden oluşan bir din uydurulur. Bu uydurulan şey bazen tarikat ve cemaat halinde bazen de şartlar müsait ise doğrudan din statüsünde icra edilir.
Görsellik ahret, kutsal şahsiyetler veya avamın tanrısal muhayyilesine hitap edebildiği ölçüde etkili olur. Bütün bunları tartışmak istememizdeki sebep: Amerika tarafından katledilen İranlı generalin katledilmesinden sonra ortaya çıkan resimdi. Bu resimde H.z. Peygamber tarafından karşılanan ve kucaklanan bir general arkasında H.z. Ali ve yanında Hümeyni vardı. Bunu bir dilek ve hayal hükmünde aldığınızda sıkıntı yok. Lakin bu resmi ciddiye alacakların oranı maalesef bu coğrafyada diğerlerine göre çok fazla.
Birileri bu resmi TV ekranlarında reyting için çıkarılan Doçent yaptırılmış Mekke doğumlu birinin babasının mensup olduğu dinin kanalında kriz geçirmişliğinin ve o dinin himmetiyle şiaya çakmak için her vesileye tevessül ettiği gibi, bir vesile olarak da görebilir. Oysa bu işin Şiası Sünnisi yok. Zira Sünni bir tarikata mensup bir arkadaş açıkça şeyhinin rüyada görüp tasvir ettiği veçhiyle H.z. Peygamberin yüzünü gösteren resmi burnuma dayadığını bir başka yazımda anlattım. Bir tarikat mensubunun H.z. Hızır ile (Kİ BÖYLE BİRİ YOK, YAŞAMADI KUR’ANDA DA ADI GEÇMEZ) uydu civatası gevşettiği gargarası hala sosyal paylaşım sitelerinde var.
Sonuç olarak “akıl edenler”e seslenen bir dinden oluşan bu çeşit ayrılıklar ayrılık gibi gözükse de üç beş asır sonraya gidecek paganist ayrı bir dine doğru gidişte birbirinin aynıdır. Sadece adları değişiktir. Belki bu resim Şiiler aleyhinde bir kara propaganda da olabilir. Ama bu durum doğunun mistik düşkünü hallerini örtmeye yahut gidermeye yetmez. Ve er veya geç şu sözün muhatabı olursunuz:
“Şüphe yok ki Rabbin, kıyamet gününde, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında, aralarında hükmedecek.”(Secde, 32)