Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve insan hakları örgütünün çağrısıyla başkentteki Russell Meydanı'nda toplanan göstericiler, ellerinde Filistin bayrakları ve pankartlarla Parlamento Meydanı'na yürüdü.
Filistin destekçisi göstericiler, yürüyüş güzergahı boyunca "Gazze'de soykırımı durdurun", "İngiltere İsrail'in suç ortağı" ve "Özgür Filistin" sloganları atarak Gazze'de acil ateşkes çağrısı yaptı.
İsrail yanlıları göstericileri provoke etmeye çalıştı
Filistin destekçilerinin yürüyüşü sırasında bir grup İsrail yanlısı da Bush House isimli tarihi bina yakınlarında ellerinde bayraklar ve pankartlarla karşı gösteri düzenledi.
İngiliz polisi iki grubun karşı karşıya geldiği güzergah boyunca yoğun güvenlik önlemleri aldı. Başlarında kipalarla Filistin destekçilerinin içerisine giren İsrail yanlısı küçük bir grup da göstericileri provoke etmeye çalıştı.
Göstericiler arasında bir süre bekleyen İsrail yanlıları, polisin uyarılarına rağmen bulundukları yerden ayrılmayı reddetti. Grup daha sonra polisin güvenlik önlemleri kapsamında olay yerinden uzaklaştırıldı.
"Filistin'i özgür bırakın, işgale sona erdirin"
Filistin destekçisi göstericilerden 31 yaşındaki Steve, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail yıllardır o kadar çok insan öldürdü ki uluslararası toplum bu konuda hiçbir şey yapmıyor, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey sesimizi duyurmak." dedi.
Steve, Filistin topraklarının gerçek sahibi olan Filistinlilere geri verilmesi çağrısında bulunarak, "Filistin'i özgür bırakın, işgali sona erdirin. Sadece barış istiyoruz." diye konuştu.
İngiltere'nin İsrail'e silah ihracatına da değinen Steve, "Eğer İsrail'e silah sağlayarak uluslararası hukuku ihlal ediyorsak... buna bir son vermeliyiz." ifadesini kullandı.
İngiliz hükümeti, artan baskıyla karşı karşıya
İngiltere'de hükümet, aralarında 3 İngiliz'in de olduğu uluslararası yardım kuruluşu Dünya Merkez Mutfağının (World Central Kitchen-WCK) çalışanlarının 1 Nisan'da İsrail'in Gazze'deki saldırısında öldürülmesinin ardından İsrail'e silah ihracatının askıya alınması yönünde artan baskılarla karşı karşıya bulunuyor.
Ülkede insan hakları örgütleri, bağımsız kuruluşlar ve bazı milletvekilleri, Gazze'de uluslararası insancıl hukuku ihlal eden İsrail'e silah satışını durdurmadığı gerekçesiyle İngiltere'yi "İsrail'in savaş suçlarına ortak olmakla" eleştiriyor.
İngiltere, önceki yıllarda İsrail'e silah satış lisanslarını 2 kez askıya almasına rağmen İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, şimdiye kadar bunun yeniden yapılması çağrılarını reddetti.
Başbakan Sunak, ülkesinin bağlı kaldığı "çok dikkatli" ihracat lisanslama politikası olduğunu savunuyor.
Bakan Cameron, İsrail'e silah ihracatını askıya almayacaklarını açıkladı
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, 9 Nisan'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Washington'daki Dışişleri Bakanlığı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısında, İsrail'e silah ihracatına ilişkin açıklamalarda bulunmuştu.
Cameron, yapılan son değerlendirmenin, silah ihracat lisansları konusunda İngiltere'nin pozisyonu değiştirmediğini belirterek, şu ifadeleri kullanmıştı:
"Açık konuşmak gerekirse, hem değerlendirilen dönem hem de sonrasında Gazze'deki insani erişim konusunda ciddi endişelerimiz devam ediyor. Şu ana kadar benzer düşünen hiçbir ülke İsrail'e mevcut silah ihracat lisanslarını askıya alma kararı almadı ve İsrail'in İngiltere için hayati savunma güvenliği ortağı olmaya devam ettiğini de eklemek isterim."