AA muhabirine, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'ne ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıç, 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin ilan edildiğini anımsattı.
Bildirgenin ilanından önce birçok insani trajedinin yaşandığını, soykırım, savaş suçları gibi milyonlarca insanın mağduriyetinin söz konusu olduğunu dile getiren Kılıç, "Bunun üzerine insanlık fikir birliğiyle İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne imza attılar. Gerçekten insan hakları tarihinde çok önemli bir milat teşkil ediyor. Bir yapı taşı oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kılıç, bildirgenin ilanının üzerinden 76 yıl geçtiğini belirterek, "Bu süre zarfında insan hakları alanında ne yazık ki ihlaller halen devam etmekte ve malumunuz olduğu üzere 7 Ekim 2023'ten itibaren İsrail'in Gazze'ye ve Filistin halkına yönelik soykırım eylemleri, savaş suçları ne yazık ki şiddetlenerek artarak devam etmekte. Sadece Filistin sınırlı değil, civar ülkeler Lübnan'a yapmış olduğu saldırılar ve devam etmekte olan işgal hareketinin sürdüğünü ne yazık ki görüyoruz." diye konuştu.
İnsan haklarının bütün o koruma mekanizmalarına rağmen ihlal durumuyla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:
"21. yüzyıl açısından gerçekten insanlık adına utanç verici bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle Gazze'de yaşanmakta olan bu soykırım eylemleri, peşi sıra devam eden bütün savaş suçları ne yazık ki uluslararası toplumun yeterince dikkat ve özenini celbedebilmiş değil. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Amerika Birleşik Devletleri'nin ve İngiltere'nin bu noktadaki duyarsız tutumları, destekleyici tavır ve tutumları, hala silah desteğinin yapılıyor olması, lojistik desteğin yapılıyor olması bu ülkeler tarafından gerçekten insanlık adına utanç verici bir tablo."
"Hak ihlallerinin izlenmesi bizim yasadan kaynaklanan görevimiz"
Kılıç, İsrail yönetimince 40 binin üzerinde sivilin katledildiğini, bunların çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğunu dile getirdi.
Türkiye başta olmak üzere birçok ülkenin insani yardımların Gazze halkına ulaştırılması konusunda çaba gösterdiğini belirten Kılıç, TİHEK'in yaşanan insani kriz konusunda kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini kaydetti.
Bölgede ve hem küresel ölçekte dünyada ortaya çıkan hak ihlalleri karşısında kurumsal duyarlılık ortaya koymaya çalıştıklarına işaret eden Kılıç, bu kapsamda hazırladıkları raporun ülke ve uluslararası camiaya da duyurduklarını ifade etti.
Hazırlanan raporu, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) delil olarak sunduklarını belirten Kılıç, "Bunun raporlanması, bu hak ihlallerinin izlenmesi bizim yasadan da kaynaklanan görevimiz. Bu doğrultuda bunların izlenmesi, buna ilişkin tespitlerin yapılması, kayıt altına alınması kurumsal misyonumuz çerçevesinde icra ettiğimiz görevler." bilgisini paylaştı.
"Savaşın olmadığı bir dünya temenni ediyorum"
Kılıç, küresel anlamda insanlık adına yaşanan krizler karşısında pek çok ülkedeki yurttaşların ayağa kalktığını, İsrail'in soykırımcı eylemlerine ve savaşa karşı ciddi bir küresel kamuoyunun oluştuğunu söyledi.
İsrail'in tutumuna karşı kamuoyu oluşmasını "insanlık adına sevindirici" olarak niteleyen Kılıç, "Bu noktada umudumuzu yitirmeden çabalarımızı sürdürüyoruz. Biz kurumsal olarak yapılması gereken, kayda alınması gereken bu ihlallerin tespit edilmesi noktasında varız ve her daim olmaya devam edeceğiz." dedi.
Kılıç, İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda da devam eden bir yargı sürecinin bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 76'ncı yılında ortada olan tablo hiç iç açıcı değil. İnsanlık adına utanç tablosu. Ama umudumuzu yitirmiyoruz. İnsanlık adına barışın, esenliğin olduğu, savaşın olmadığı bir dünya temenni ediyorum. Bu noktada bütün küresel kamuoyunu, uluslararası camiayı, küresel siyasi elitleri, insan hakları kurumlarını insani duyarlılığa, insan hakları temelinde bir bilinçlenmeyle, duyarlılığa davet ediyorum. Bütün bu soykırımların, insanlara karşı suçların ve savaşların bir an önce sonlandırılmasını temenni ediyorum."
Muhabir: İsmet Karakaş