Baas rejiminin devrilmesinden sonra İran, Şiileri tahrik ederek Suriye'yi yeniden karıştırmak istiyor. İran'ın kışkırtmaları sonucu 17 kentte çok sayıda kişi ölürken mezhep savaşı endişesi büyüyor. Olayları başlatan İranlı bir mollanın "Bütün Sünnilerin kanı size helal, hepsinin kafasını koparın" çağrısı olurken kalkışmacıların Türkiye'den de intikam almak istediği iddia ediliyor.
Baas rejiminin devrilmesinden sonra Suriye'den kovulan İran, Şiileri tahrik ederek Suriye'yi karıştırmaya çalışıyor. Tahran kışkırttı, Suriye'de devrik rejimin kalıntıları Lazkiye ve Tartus merkezli 17 yerleşim biriminde kan döktü. Sahil şeridinde 30'u aşkın can kaybına neden olan Nusayri kalkışmasında fitne ateşini yakan isim İranlı Şii Molla Lokman Bedirgara oldu. Olaylar Şii mollanın "Bütün Sünnilerin kanı size helal, hepsinin kafasını koparın" çağrısı ile başladı. Bu tahriki Sednaya Hapishanesinin 22 yıllık sorumlusu Tümgeneral Muhammed Kanco Hasan'ın Hırbit Ma'ze'de başlattığı kalkışma takip etti. Olaylar sahil şeridinde 17 farklı yerleşim birimine sıçradı ve büyük çaplı çatışmalar yaşandı. Yeni Şam yönetimi, binlerce askerin bulunduğu konvoyları Lazkiye ve Tartus'a sevk etti.
"BÜYÜK İSYAN HAZIRLIĞI YAPILIYOR"
Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre Lazkiye'de konuşan Basel isimli eski Nusayri Albayı "Baas'ın yüzlerce yöneticisi, asker ve istihbaratçı Tartus merkezli bir isyan hazırlığı yapıyor. Binlerce ev cephaneliğe dönüştürüldü. İşledikleri suçların cezasını çekmemek için tüm Nusayri-Alevi kitleyi felakete sürüklüyorlar" dedi.
"HER TÜRLÜ SABOTAJI DENEYECEKLER"
El-Muhaberat'ta 8 Aralık öncesi yarbay rütbesinde yönetici olan Halit Beyye ise "Suriye'de en az 13 bin Şii militan kaldı. Çoğu eski rejim tarafından kamufle amaçlı Lazkiye-Tartus nüfusuna kaydedildi. Canlı bomba eylemleri dâhil her türden sabotajı deneyecekler. İran; PKK, Dürzi ve Alevi-Nusayri kartını sonuna kadar zorlayacak" diye konuştu.
İNTİKAM PEŞİNDELER
Saha kaynaklarından edinilen bilgilere göre; timler hâlinde bölgede gizlenen bini aşkın Nusayri milis bulunuyor. Süreci Esad düşerken bölgeye gelen 90'dan fazla üst düzey isim yönetiyor. Lazkiyeli sivillerden Tahsin Hoşkar, Nusayri bozguncuların 50 bini aşkın Türkmen'in yaşadığı Türkmen mahallesi Harıd Ali Cummal'de korkunç bir katliam planı yaptıklarını öne sürdü. Hoşkar "Hedefleri oluk oluk kan akıtmak. Bu korkunç planı da yine Alevi komşularımız gelip anlattı. Bunu devrimin arkasındaki güç olarak gördükleri Türkiye'den intikam almak ve Sünni-Alevi savaşı çıkarmak için planladılar. Sadece Türkmenler değil Tartus ve Lazkiye'de en az 800 bin Sünni Müslüman'ın can güvenliği büyük tehdit altında. Rejim düşerken Nusayri evine silah ve cephane teslim edildi. Türkiye'de sürekli Alevi katliamı yaygarası yapılıyor. Suriye'de iktidar da silah da güç de 60 yıldır Nusayri-Azınlık kitlenin elinde. Sünniler hangi silahla nasıl katliam yapacaklar" diye sordu.
ACİL EYLEM PLANI ŞART
Lazkiye'de konuyla ilgili konuşan uzmanlardan Ayhan Orli de kalkışma planının işlediğini ve acil olarak tüm Nusayrilerden silahların toplanması gerektiğini ifade etti. Kırdeha, Tartus, Ceble, Lazkiye, Banyas, Hırbit Ma'ze, Basnada, Muzeyra, Safita, Datur, Buka Hamam, Dim Sarho, Zikrin, Mencilya, Fidyo, Dulukiyat, Mişkiyta, Ziraa, Basit, Zizikaniye, Zeytincik, Belluran, Zubar, Behluliye, Cinderiye ve Kadmus gibi yerleşim birimlerine dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Orli "Bu tehdidin tamamen ortadan kaldırılması için Şam'ın mutlaka bir acil eylem planı hazırlaması gerekiyor.
"TÜRK GÜCÜ HAYATİ ROL OYNUYOR"
Çatışmasızlığı sağlayacak ve denetleyecek Türk gücünün bölgedeki varlığı hayati rol oynar, fitne odaklarına korku salar. Öte yandan Bayırbucak tamamen mayın tarlası. Türkiye'den gelecek mayın temizleme araç ve görevlileri bölge sakinlerine büyük moral olma yanında geri dönüşleri de hızlandırır. Bazı bölgelerde çatışmalar devam ediyor. Bu tahrikler sürecek. Esadların doğum yeri olan Kırdeha ile Tartus arasını bir tür kurtarılmış bölge olarak görüyorlar. Nusayri nüfusun yoğun olduğu bu bölgedeki yerleşkelerden lojistik sağlayacaklarına inanıyorlar. Ayrıca zaten aylarca kendilerine yetecek silah, cephane ve yiyecek gibi stoklara sahipler. Ana karargâh olarak da dağlarla çevrili Kadmus'u seçtiler. Bu sıra dağlara erişim Irak'taki Kandil'den çok daha zorlu" bilgisini verdi.