Corona virüs covid 19 dünyada can almaya devam ediyor. İlk vaka, 23 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan şehrinde 49 yaşında bir kadında ortaya çıkmıştı. Çin’in ardından İran’a sıçrayan covid 19’un, İran’da açıklananların aksine çok büyük can kayıplarına neden olduğu belirtiliyor.
İran’da ilk vakalar ocak ayında Kum kentinde ortaya çıktı. Newyork times gazetesi geçtiğimiz ay yayınladığı bir resimde, Kum kentinde toplu mezarlar ve mezarlıklarda istif edilmiş kireç yığınlarını yayınlamıştı. Kum kentinin ardından Meşhed’de yayılan covid 19 nedeniyle İran’da açıklananların aksine çok fazla ölümlerin yaşandığı iddia ediliyor.
İran’ın Meşhed kentinde sağlık sektöründe çalışan bir kaynağımın aktardıklarına göre, günde ortalama 50 can kaybının yaşandığı Meşhed’de mezarlıklarda yer kalmamış. Dini liderin cenaze namazını kıldırın fetvasına rağmen, hayatını kaybedenler 5-6 kat naylon streçle sarılıp cenaze namazı kılınmadan toprağa veriliyor. Cenazelerin 4-5 metre derinliğinde kazılan çukurlara gömülerek, üzerlerinin kireçle kapatıldıktan sonra toprak döküldüğü belirtiliyor. Cenazeyi kaldırmak için salgın korkusu nedeniyle artık kimsenin yardımcı olmadığı da ifade ediliyor.
Niçin evde kal?
Yine aynı kaynaklarımın belirttiğine göre, salgının İran’da bu kadar yüksek seyretmesinin iki nedeni var. Birincisi; 3 Ocak tarihinde öldürülen İran Kudüs güçleri komutanı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından yapılan törenler. Süleymani Bağdat’ta öldürüldükten sonra, önce Irak’ın farklı kentlerinde gezdirilerek açık alan törenleri yapılmış, ardından da İran’ın Tahran, Kum, Meşhed ve Kirman kentlerinde milyonların katıldığı törenlerle toprağa verilmişti.
İşte virüsün ilk bu kentlerde ortaya çıkması ve çok sayıda ölümlerin yaşanmasının en önemli nedeni olarak, Kasım Süleymani’nin cenaze törenleri gösteriliyor.
İkinci neden ise; vakaların ortaya çıkması ve ölümlerin yaşanmasının ardından verilen tatil kararı nedeniyle, İran halkının, özellikle de yönetimdekiler ve devrim muhafızları yetkililerinin “evde karantina” yerine, Hazar kıyılarında tatile gitmeleri ve burada kalabalık ortamlarda bulunulması nedeniyle, vakaların yayıldığı belirtiliyor. Kum ve Meşhed kentlerinde gerekli önlemlerin alınmadığı, karantinanın uygulanmaması nedeniyle virüsün yayıldığı ve ölümlerin kontrol altına alınamadığı iddia ediliyor.
Tüm bu tedbirsizlikler nedeniyle, İran’da açıklanan ölü sayısı ile yaşanan ölümler arasında mukayese edilemeyecek kadar çok büyük farklar olduğu da iddialar arasında.
Türkiye’de ise yapılan tüm uyarılara rağmen sokaklar hala dolu. İran ve İtalya örnekleri önümüzdeyken, bu uyarılara aldırış etmemek adeta felakete davetiye çıkartmak anlamındadır. Bu nedenle de vatandaşlar gönüllü sokağa çıkmama durumuna uymuyorsa, Bilim Kurulunun zorunlu “sokağa çıkmama uygulaması” teklifinin bir an önce hayata geçirilmesi, olası bir felaketin önüne geçebilecek en uygun yöntem olarak görünmektedir. Bu dönemde tüm vatandaşların, yetkililerin uyarılarına mümkün olduğunca uyması elzemdir.