Bir zamanların UEFA Şampiyonu Galatasaray kalkmış, takım olarak bir dostluk maçı için Yunanistan’a gitmiş, gitmeden 72 saat önce herkes test yaptırmış, raporları ellerinde ama buna rağmen orada ‘Covid testi’ yapılmak istenmiş, Fatih Terim kabul etmemiş, bütün herkes deporte edilmeye kalkılmış ve ekip geri dönmüş.
Tek kelime ile rezalet.
Dün bu işleri bilen ve Galatasaray’da değil de, başka bir kulüpte yöneticilik yapan birine yaşananların gerekçesini sorduk, aynen şöyle dedi:
“Galatasaray’a yapılan tamamen çakallık ve kötü niyet. O testler normalde kabul görüyordu. Zaten Galatasaray özel izinle gitmişti. Başka bir açıklaması yok.”
Olay acaba Yunan basınına nasıl yansıdı diye bakarken, ‘greekcitytimes.com’ internet sitesindeki konuya ilişkin haberde şöyle bir cümleye rastladım:
“Yunan Sivil Savunma Bakan Yardımcısı Nikos Hardalias, Galatasaray’ın tekrar test edilmesinin kendi kararı olduğunu, Türkiye'den Yunanistan'a giden herkes için protokollere uygun olarak tekrar test edilmesi uygulaması bulunduğunu söyledi.”
Şimdi bir yetkili çıkıp, “Bu karar benim kararımdı” diyorsa, artık burada söylenecek şey kalmaz. Eğer karar bir kişiye dayanıyorsa, anlayın ki o keyfidir. Eğer ortada kararlar varsa, bir kişi çıkıp “Bu benim kararımdı” demez. Kısaca “Benim kararımdı” tam olarak keyfiliğin itirafıdır.
Anlaşılan Yunanlılar, bir bakan yardımcısının ‘keyfilik’ itirafının da gösterdiği gibi, son zamanlarda yaşanan siyasi gerginliğin etkisiyle, gerçekten Galatasaray’a bir ‘çakallık’ yapmışlar.
Galatasaray’ın bu oyuna gelmemesi gerekirdi ama artık olan olmuş.
Ama gazeteci dostumuz BRTV Başkanı Mehmet Çetinkaya’nın da yazdıkları da doğrusu göz ardı edilmemeli. Çetinkaya sosyal medya hesabından görüşlerini şöyle yazdı:
“Aklı başında bir insan; ilişkisi gergin bir komşusuna giderken bile bin defa tereddüt eder. Yunanistan ile bir süredir ilişkilerimiz gergin. Böyle bir ortamda, Galatasaray'ın dostluk maçı diye Atina'ya gitmesi, havaalanından geri dönmesi, Fatih Terim"in "Dostluk maçı dostlarla yapılır..." şeklindeki açıklamaları, bana tuhaf geldi. Daha bir kaç ay önce Yunanistan Dişişleri Bakanı'nın Türkiye'de yaptığı konuşa henüz unutulmadı. Dostluk maçı yapılacaksa, iki ülkenin yetkilileri centilmence anlaşır. Galatasaray gibi Dünya çapındaki bir marka takımımız, VIP'ten geçer, oteline yerleşir. Maçını yapıp tekrar VIP'ten geçerek gelir. Bence bu Yunanistan oyunu biraz acemice sahneye konulmuş. Başrolü Fatih hocamıza verilmiş. Konuşma, mimikler fena değil. Ama sahnelenen tiyatro zamansız, gereksiz ve çok acemi.”
Doğru söze ne denir?
Ama yine de dünya markası Galatasaray böyle bir oyunda ‘rol’ almamalıydı.