Bir Diyanet İşleri Reisimiz var ki,ortalıkta yeni devir seyhulislami gibi dolasmakta.
Elde kılıç hutbeye çıkmakta, devletin bütün törenlerinde protokolün önüne sürülmekte ve yaşanan ekonomik çöküş hakkında da " açlık ibadettir..." gibi bir görüş beyaniyla açlığa sebep iktidara aklı sıra "İslami selam" gonderebilmektedir. " Cumhurbaşkanlığı hükumet sistemi " adı konulan bu ucubeye hizmet aşkı ile "açlık ibadettir" deme gerekliliğini hissedebilmistir.Bir kere bu kafaya mahkum hale gelişin uzuntusundeyiz. Kilicli hutbe...En pahallisindan makam araci...sonra " açlık ibadettir..." gibi bir laf... Tuhaf bir hal?..
Bu ülkede İslam adına Diyaneti inkar ederek ; diyanetin temsil ettiği müslümanlıkla hiçbir zaman ve zerre kadar ilgi alaka kurmamis ; özellikle yurt dışı tetskilatlanmalarinda diyanet kökenli dini grup ve camilere adeta savaş açmış onlarca tekke,zaviye,tarikat, topluluk var.Milli görüş,Kaplanci,nurcu,naksi, suleymanci, daha onlarca gruplasma...Birbirlerinin camisine,derneğine gitmeyen,birbirlerinin ardında namaza durmayan Müslümanlar...Nurcu olup öteki nurcu imama düşmanlık eden derneklerle dolu Avrupa şehirleri...Bunların ortak özelliği diyaneti,camilerini,imamlarini inkardir. Maalesef halleri budur ; ancak lafa geldi mi hepsi ümmetin birliğinden,beraberliğinden dem vurur.Islam birligi, İslam kardesigi, ümmet birlikteliği,ummetcilik gibi laflara bunları görüp,bilip inanmak imkan dışıdır.
Şimdi son günlerin bir konusu var ki,tuhaf olmasına tuhaf,acayip bir iş. Kuveytli Vehhabi Şeyhi Osman El Habis efendi Sakarya'daki bir camide kürsüye çıkarılıyor ve konuşma yaptırılıyor? Ne iştir? İmam orda,müftü orda...Böyle bir usul var mıdır? Bizim bir hocaefendimiz gitse Vehhabi camisinde "laiklik" anlatabilir mi?(mesela dedik???? ) Ya da ,mecbur mu laiklik anlatmaya doğru dürüst İslam anlatsın deseler, konustururlar mi? Bizim hevesli Hocamız,Reisimiz elde kılıcı Mekke'de, Kahire'de, Bagdat'ta,Tahran'da konuşabilir mi,konustururlar mi?
Biz niye,nicin,hangi sebep ilin Vehhabisini kürsüye çıkartırız.
Burada bir başka komik iş başlar.Bu olaya tepkiyi bir başka "Hoca" lakaplı "Cuppeli" efendi hazretleri kor...Diyanete verip veristirir, zaten Cuppeli de Diyanete göre Islamin/dinin neresinde durmaktadir? O da tartışmalı bir konu!... Bu da yetmezmiş gibi şimdi de Sakarya camiindeki Vehhabi Şeyhi olayına verip veristirerek kendilerini de tenkitlere boğan (bir yandan da tehlikeye işaret edip,uyarılarda bulunan) Cuppeli'ye cevap olacak nitelikte bir açıklama ile ne kadar " ehli sunnet" bir yolda olduklarını anlatma gayreti gösterdi.
Bu da ayrıca bir tuhaf iş...
Türkiye'de İslam,İslamiyet ve muslumalararasi dünyada yine görülmesi imkansız bir tartışmanın şahidi olmaktayiz.Kimdir bu işin sahibi...Halidi kolundan Cuppeli mi,Vehhabi Şeyhi mi, Şeyh Efendiyi kürsüye çıkartan mi ; "açlık ibadettir" lafını en önemli anda ortaya koyveren Reis mi?..
Hulefayi Rasidini kimini camide,kimini cami çıkışında,kimini namazda kılıçlayan ,yıllar boyu surre alayı yolu kesip yağmalayan, Afrika'nin uyduruk mehdileriyle Osmanlı askeri boğazlıyan, hakeza Yemen çöllerinde bu Milletin evlatlarını Ingilizlerle birlik olup doğrayan, İran'daki,Irak'da Türk varlığına olmadık zulmü ve katli reva gören kafa yapısı islam ve bu iş muslumanliksa biz bu işin neresindeyiz? ..
Zaten karışık olan kafalarimizi şimdi de, Vehhabi seyhiyle,Cuppelilerle," açlık ibadettir" diyebilen kafalarla dolduruyor olmak olsa olsa tirmanmakta olan dedemin,ateizmin işine yarar.
Ben de uyarayım dedim...
Cuppeli selefi/ vehhabi uyarısı(!) yaptı...Benim uyarım bunların topu için...Aman dikkat..
.