Diktatör Franco'nun talimatıyla 1940-1958 döneminde Madrid'in yaklaşık 50 kilometre kuzeyinde inşa edilen ve ilk adı "Valle de los Caidos (Şehitler Vadisi)" olan, bir yıl önce "Cuelgamuros Vadisi" ismini alan bölgede iç savaş ve diktatörlük döneminde iki taraftan da (Cumhuriyetçiler ve faşistler) hayatını kaybeden İspanyolların toplu mezarları bulunuyor.
Bu zamana kadar sadece sol görüşlü hükümetlerin gündeminde olan diktatör Franco dönemi ve Valle de los Caidos ile ilgili yasalar, ilk 27 Aralık 2007'de "Tarihi Bellek", 21 Ekim 2022'de de kapsamı genişletilerek "Demokratik Bellek" adıyla çıkarıldı.
Franco döneminin izlerinin silinmesi ve mağdurların tanınması hedefiyle yürürlüğe konulan yasalar gereği Valle de los Caidos'taki bazilikada bulunan diktatör Franco'nun kalıntıları 24 Ekim 2019'da, faşist Falange Partisinin kurucusu Jose Antonio Primo de Rivera'nın kalıntıları da 24 Nisan'da çıkarılarak aile mezarlıklarına gömüldü.
Ülkenin karanlık tarihinin izlerinin olduğu Cuelgamuros Vadisi'ndeki bazilikada sadece Franco ve Rivera'nın bireysel mezarları bulunuyordu.
Toplu mezarlara gömülen ve sayıları 33 bini bulan iç savaş ve diktatörlük döneminde ölenlerin kalıntıları ilk defa bugün çıkarılmaya başlandı.
Diktatörlük dönemi mağduru ailelerin kurduğu Tarihsel Belleği Kurtarma Derneğinin (ARMH) yürürlükteki yasaların uygulanmadığına ilişkin şikayetinin ardından harekete geçen hükümet, Cuelgamuros Vadisi'nde resmi olarak bu kalıntıların çıkarılması için çalışma başlattı.
İlk aşamada yaklaşık 20 yıldır hukuk mücadelesi veren diktatörlük dönemi mağduru 128 ailenin talepleri yerine getirilerek Cuelgamuros Vadisi'ndeki toplu mezarlara gömülen kişilerin kalıntılarının çıkarılacağı açıklandı.
Vadiye kazı ekipmanlarının yanında bilimsel araştırma ve adli polis ekipleri de gönderildi, çıkarılan kalıntıların incelenip DNA testleri için özel bölüm oluşturuldu.
Kimlik tespiti tamamlananların kalıntıları ailelere teslim edilecek.
Diktatörlük döneminin siyasi tartışmaları
Bugünün İspanyası'nda diktatör Franco dönemi tartışmaları, ülkedeki sol görüşlü siyasi partilerce "İspanya'nın tarihiyle hesaplaşma ve demokratikleşme", sağ görüşlü partilerce de "toplumsal yaraların tekrardan açılması" olarak görülüyor.
Hükümet Sözcüsü İsabel Rodriguez, kalıntıların çıkarılmasıyla ilgili İspanyol televizyonu RTVE'ye yaptığı açıklamada, "Demokrasi, diktatörlük döneminin tüm mağdurlarına onur ve cevap vermek zorundadır." açıklamasında bulundu.
Ana muhalefetteki sağ görüşlü Halk Partisi (PP) lideri Alberto Nunez Feijoo, 23 Temmuz'da yapılacak erken genel seçimleri kazanmaları halinde sol hükümetin çıkardığı Franco dönemine ilişkin yasaları donduracağını açıklamıştı.
Anketler, genel seçimlerde PP'yi birinci parti olarak gösterirken 23 Temmuz'un ardından kurulacak olası sağ hükümetin, iç savaş ve diktatör Franco döneminde yaşamını yitirenlerin kalıntılarının çıkarılmasıyla ilgili ne tür karar alacağı şu an için bilinmezliğini koruyor.
Diğer yandan Cuelgamuros Vadisi'nde başlatılan çalışmalarla ülkede ilk defa iç savaş ve diktatör Franco döneminde ölenlerin kalıntılarının çıkarılması için yapılan harcamalar devlet bütçesinden karşılanmış oldu. Şimdiye kadar bu çalışmaları kendi özel bütçesiyle ARMH yürütüyordu.
ARMH, 2000'de başlattığı çalışmalarla şimdiye kadar 30'dan fazla kentte 250'ye yakın toplu mezar açıp 1700'e yakın kişinin kimliğini belirleyerek kalıntılarını ailelerine teslim etti.
"İspanya tarihinin en kanlı ve acılı yılları" olan diktatör Franco döneminde iki taraftan da 200 bine yakın kişi (130 bin kadarı kuruşuna dizilerek öldürülen Cumhuriyetçiler) hayatını kaybetmişti.
Bunlardan sadece 33 bini Cuelgamuros Vadisi'ne gömülmüş, diğerlerinin kalıntıları ise birçoğu toplu mezarlarda olmak üzere İspanya'nın dört bir yanında bulunuyor.