İspanya'daki son Müslüman devlet Gırnata Emirliği döneminde inşa edilen El Hamra Sarayı'nı ele alan, "The Builders of Alhambra" (El Hamra'yı İnşa Edenler) belgeselinin yönetmeni Isabel Fernandez, "İspanya'da Müslümanlar olmasaydı Avrupa'nın tarihi farklı olabilirdi." dedi.
- 11. Boğaziçi Film Festivali programı
Fernandez'in imza attığı belgesel, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu 11. Boğaziçi Film Festivali'nde bugün gösterilecek.
Belgesele ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Fernandez, önceki yıl vizyona giren belgeselin eşsiz bir yapım olduğunu belirterek, "Belgesel, mücevher niteliğindeki bu simgesel saray, El Hamra'nın inşasının arkasındaki etki ve dürtüleri ilk kez ele alıyor. Döneme ait günlüklere ve yazılı kaynaklara başvurarak 14. yüzyılda bu iki sarayın inşasında rol alan iki emir anlatılıyor belgeselde." diye konuştu.
"Endülüs, Avrupa tarihinin bir parçası olarak yeterince iyi anlatılmadı"
Bir İspanyol olarak Endülüsler ve sonrasındaki Müslüman devletlerin varlık gösterdiği dönemi kendi tarihinin bir parçası kabul ettiğini kaydeden Fernandez, "Endülüs, Avrupa tarihinin bir parçası olarak yeterince iyi anlatılmadı. Bu döneme dair sanat tarihini, kullanılan taşları, inşa edilen duvarları ve bu konseptin arkasında kimlerin olduğunu yeterince öğrenemediğimizi düşünüyorum. Bu saray, ziyaret ettiğinizde sizi duygulandıran harika bir yapıt. Ne zaman ziyaret etsem bu muhteşem inşanın neden yapıldığına ve beni neden bu kadar duygulandırdığına dair yeterli bilgiye sahip olmadığımı hissediyorum." ifadelerini kullandı.
Fernandez, Endülüs Emevilerinin modern bilime büyük katkılar sağladığının altını çizerek şunları söyledi:
"Bu sadece benim fikrim değil, aynı zamanda bir hakikat. Maalesef yeteri kadar bilinmiyor. Bu belgeseli, El Hamra hakkında bilgi edinmek ve bu bilgileri yaymak için yaptım çünkü İspanya'da Müslümanlar olmasaydı Avrupa'nın tarihi farklı olabilirdi. Bilimin gelişmesi ve bilimsel araştırmalar konusunda Endülüs dönemi çok önemlidir çünkü hem kendi kıtalarından hem de Asya'dan bilgileri buraya taşıdılar. Eski Yunan döneminin yazılı kaynakları buna örnek verilebilir. İspanya'da Araplar varlık göstermeseydi, Avrupa Leonardo da Vinci gibi sanatçılara erişemeyebilirdi. Kısacası bu film, İslam'ın Avrupa ve dünya tarihinin gelişiminde, özellikle bilimin gelişiminde doğal bir rol oynadığına işaret ediyor."
"Güzelliğimiz, farklı kültürleri kaynaştırmamızdan geliyor"
İspanya'nın çok kültürlü tarihinin bir parçası olmaktan gurur duyduğunun altını çizen Fernandez, "İspanya'nın bütün güzelliği, farklı kültürleri kaynaştırma fırsatı bulmuş olmasından geliyor. Bu özelliğimiz bizim belkemiğimiz niteliğinde." değerlendirmesinde bulundu.
Isabel Fernandez, imza attığı belgeselin tarihe dair önyargıları yıkmaya ve tarihi gerçeklikleri araştırmaya sevk ettiğini aktararak, festivalde Türk izleyiciyle buluşmasından memnuniyet duyduğunu vurguladı.
İspanya'da geçen yıl vizyona giren belgeselde, tarihi karakterleri Amr Waked, Sofian El Benaissati, Farah Hamed ve Hamid Krim canlandırdı.