Gazze Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, yeni saldırılar, Hamas'ın kıyı topraklarından İsrail'e roket fırlatmasının ardından, saatler sonra gerçekleşti .
Gelen ilk bilgilere göre, bugün gerçekleştirilen saldırıda en az iki kişi hayatını kaybetti. Yetkililer ölü sayısının artabileceğini açıkladı.
Maan haber ajansı, Gazze Şehri'nin Rimal mahallesindeki bir konut binasını vuran İsrail hava saldırısında en az iki kişinin öldüğünü ve toplam ölü sayısını 26'ya çıkardığını aktardı.
Öldürülen iki kişinin İslami Cihad komutanları olduğu belirlendi. Maan'a göre üçüncü bir komutan ağır yaralandı.
Yapılan açıklamaya göre, saldırıda en az beş sivil yaralandı ve bölgedeki hastanelere kaldırıldı.
İSRAİL BİNLERCE ASKERİNE 'HAREKETE GEÇME' EMRİ VERDİ
Öte yandan gelen tüm tepkilere rağmen İsrail bölgedeki tansiyonu artıracak flaş bir adım attı
İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Gazze için takviye kuvvetleri çağırdığı bilgisi yer aldı.
Aynı açıklamada 'iç cephe savunmasını derinleştirmek' için Gantz'ın 5 bin İsrail askerinin seferber edilmesini emrettiği bilgisinin altı çizildi.
FANATİK YAHUDİ ÖRGÜTLER ÇAĞRI YAPMIŞTI
Fanatik Yahudi örgütler, bu yıl 9-10 Mayıs tarihlerine denk gelen "Kudüs günü" nedeniyle Mescid-i Aksa'ya baskın çağrıları yapmıştı.
Kudüs'ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının da en merkezi sorunlarından birini oluşturuyor.
İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda o zamana kadar Ürdün'ün kontrolü altında bulunan Doğu Kudüs'ü işgal etti. O tarihten bu yana da İsrail işgali altında bulunuyor.
Harem-üş Şerif, hem Müslümanlar hem de Yahudiler tarafından kutsal sayılıyor. Yahudiler için bölge Museviliğin en kutsal noktası ve Tevrat'ta adı geçen iki mabedin de geçmişte bulunduğu yer.
Mescid-i Aksa ise İslam'ın üçüncü en kutsal ibadet yeri olarak kabul ediliyor.
Bu bölgenin içinde olduğu Doğu Kudüs, 1967'deki Altı Gün Savaşı olarak da bilinen Arap-İsrail savaşından bu yana İsrail devletinin işgali altında bulunuyor.
Harem-üş-Şerif'in dini önemi göz önünde bulundurarak bölgenin yönetimi için bir dizi hassas düzenleme yapılmış durumda. Kısaca 'statüko' olarak adlandırılan bu düzenlemeler, bölgeye giriş-çıkışların idare edilmesinden, karar alım sürecine kadar bir dizi alanı kapsıyor ve 50 yıldır uygulanıyor.