İsrail savaş uçakları, Gazze'nin en canlı bölgesi olarak anılan Muhaberat'taki ev ve binaları yerle bir ederek, moloz yığınına çevirdi. İsrail askerleri ise bölgeden çekilmeden önce kısmen de olsa ayakta kalan kalan binaları yaktı.
İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırılar öncesinde çok katlı binalar, futbol sahaları, parklar ve kamu tesisleri barındıran, yaşam dolu ve hareketli bir bölge olan Muhaberat bölgesinde ikamet eden ancak saldırılarılar nedeniyle yerlerinden edilen Filistinliler evlerine döndüklerinde kül yığınıyla karşılaştı.
AA muhabirine konuşan Filistinli Muhammed Cevde, saldırılar nedeniyle terk etmek zorunda kaldığı mahallesine döndüğünde, kendisiyle beraber 15 kişinin ikamet ettiği 2 katlı evinin, içindeki eşyalarla birlikte yakılmış olduğunu gördüğünde yaşadığı üzüntüyü anlattı.
Cevde, daha önce hava saldırılarına da hedef olan evinin askerler tarafından yakıldığını ve hatıralarından geriye hiçbir iz kalmadığını söyledi.
Evinin yaşanmaz hale geldiğini ifade eden Cevde, "Evimiz en az 3 kere bombalanmıştı. İsrail askerleri bununla da yetinmedi, evi içindeki eşyalarla birlikte ateşe verdi. Bu soğuk günlerde kışlık giysiye ihtiyacımız var, yiyeceğe ihtiyacımız var ama hiçbir şeyimiz kalmadı." diye konuştu.
Enkaz arasında "bir lokma" yiyecek arayışı
Cevde, bombalanan ve yakılan evinden geriye bir enkaz kaldığını ve İsrail ordusunun bölgede tek bir yaşam belirtisi bırakmadığını anlattı.
İsrail saldırılarının 131 gündür devam ettiği Gazze'de su ve yiyecek sıkıntısı çektiklerini ve küle dönen enkazda bir lokma dahi olsa yiyecek bulmaya çalıştıklarını aktaran Cevde, "Şansımıza evimden geriye kalan tek şey mutfağımdaki bir kaç kiloluk un paketi oldu. Evin enkazında sadece bu unu bulabildim." diye konuştu.
Gazze'nin kuzeyine su ve un gibi en temel insani yardımları bile ulaştıramayan uluslararası topluma sitem eden Cevde, "Tüm dünya ülkeleri, afet bölgelerine insani yardımları sokmaktan aciz kaldı. Yiyecek yok. Su bulmak neredeyse imkansız oldu. Her şey çok pahalı. Bulunabilirse eğer küçük bir su 5 şekel (1,36 dolar). Düzenli ve günlük su bulmak zor olduğu için su kullanımı karneye bağlandı." sözleriyle bölgede yaşanan insani felaketi anlattı.
"Gelecek umudumuz kalmadı. Tüm bölgelerde büyük bir yıkım var." diyen Cevde, yaşadığı derin acıya rağmen önemli olanın, bu şiddetli saldırılardan sağ salim kurtulmak olduğunu dile getirdi.
İmkansızlıklar nedeniyle cenazeler hala enkaz altında
Aynı bölgede ikamet eden Halil Ebu Ful, İsrail ordusunun 5'ten fazla aileyle birlikte yaşadıkları binayı bombaladığını söyledi.
Böylesi bir saldırıyı daha önce hiç yaşamadıklarını ifade eden Ebu Ful, "İsrail askerlerinin bu denli kin ve intikamla yıkma ve öldürme isteği duyduğunu tahmin bile edemezdik" diye konuştu.
"Dünyanın gözleri önünde kadınlarımız ve çocuklarımız öldürüldü. Evlerimiz yıkıldı. Hala imkansızlıklar nedeniyle yakınlarımın cenazeleri enkaz altında." diyen Ebu Ful, Nazilere benzettiği İsrail askerlerinde "zerre kadar insanlık olmadığını" belirtti.
Kentte açlık seviyesinin had safhada olduğunu vurgulayan Ebu Ful, "Çaresizce enkaz arasında yiyecek bir şeyler arıyoruz. Bozuk bile olsa yiyeceğiz. Başka şansımız yok" ifadesini kullandı.
Ebu Ful, çadır kurup yaşamaktan başka çarelerinin olmadığını, soğuk kış günlerinde ısınmak için odun ve tahta parçası aradıklarını belirterek, "Biz bu durumdayken nerede bu Arap ve İslam ümmeti. Bizi öldüren düşman karşısındaki bu sessizlik neden?" serzenişinde bulundu.