Yaklaşık 2,3 milyon kişinin yaşadığı Gazze'de, İsrail'in saldırıları ve tehditleri nedeniyle Filistinlilerin zorunlu göç çilesi bitmiyor.
- İsrail'in 321 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 40 bin 265'e çıktı
Saldırılardan kaçmak için oradan oraya savrulan Filistinliler, güvenli yerin olmadığı Gazze'de nereye gideceklerini bilmiyor.
Zira, İsrail ordusu, "güvenli olduğunu" iddia ettiği yerlerin daha sonra boşaltılmasını istiyor hatta buralara da saldırılar düzenliyor.
İsrail ordusu, Gazze'de son bir hafta içinde "güvenli" olduğu iddia edilen bölgenin bazı kısımları dahil olmak üzere 5 ayrı sözde "tahliye emri" yayımladı.
Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yeni bir harita paylaştı.
Adraee, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Beni Süheyla kabasının dahil olduğu bazı bölgelerin boşaltılmasını istedi.
BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in Gazze'de bu ay şu ana kadar 13 ayrı "tahliye emri" yayınladığını belirtti.
İsrail'in bu kararlarının Gazze'de yaklaşık 250 bin kişiyi etkilediğine dikkati çekilen açıklamada, "Aileler, 'askeri operasyonlar' ve yaz sıcağı arasında taşıyabilecekleri ne varsa yanlarına alarak tekrar tekrar yerlerinden ediliyor. Gazze Şeridi'nde bu yorucu döngüden kaçış yok." ifadelerine yer verildi.
BM: Ekim 2023'ten bu yana Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı yerinden edildi
OHCHR, X sosyal medya platformundan İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'de yaşananlara ilişkin paylaşımda bulundu.
İsrail'in, 1 Ağustos'tan bu yana Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un bazı bölgelerinde yaşayan Filistinlilerden 13'üncü kez "sözde insani bölgelere" gitmelerini istediği belirtilen paylaşımda, "Ekim 2023'ten bu yana Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı yerinden edildi. Şimdi Gazze Şeridi'nin sadece 10'da 1 kadar bir alana itildiler." bilgisi paylaşıldı.
Paylaşımda, Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığının da altı çizildi.
İsrail, Gazze'de zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanıyor
İsrail, 7 Ekim'de başlattığı saldırılardan bu yana yayınladığı "tahliye" kararlarıyla Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri sürekli olarak oradan oraya göçe zorluyor.
BM verilerine göre, Gazze'de yaşayan her 10 kişiden 9'u İsrail saldırıları nedeniyle zorla yerinden edildi.
Gazze'de oradan oraya savurulan Filistinliler, saldırılar ve gıda sıkıntısının yanı sıra zorunlu göç nedeniyle de zor günler geçiriyor.
BM'ye göre, Gazze'deki Filistinlilerin büyük çoğunluğu ayda bir göç etmek zorunda kalıyor.
İsrail'in saldırılarından kaçan Filistinliler, çaresizlik içinde sığındıkları alanlarda derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
İsrail'in zorla yerinden ettiği Gazzeliler, temel ihtiyaçlardan mahrum bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor
İsrail saldırılarından kaçarak mülteci kamplarına ve okullara sığınan Filistinliler, basit şilteler üzerinde yerlerde uyuyor, yemek yapmak için odun ve kağıtlarla ateş yakıyor.
Başlarının üzerinde bir çatı dahi olmayan ve derme çatma çadırlarda kalan Gazze halkı, çevrede çoğalan böcek ve sürüngenleri uzaklaştırmak için geceleri kaldıkları çadırların çevresinde ateş yakıyor.
Bir bölgeden diğerine gidebilmek için hiçbir ulaşım aracının olmadığı Gazze'de insanlar sadece gündüzleri bulabildikleri eşek arabalarını kullanıyor.
Gazze'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda küçük bir çadırda kalan Sümeyye Ebu Haşiş, İsrail bombardımanları ve ambulans sesleri altında odun ve kağıtlardan yaktığı ateşte çocukları için konserve yiyeceklerden akşam yemeği hazırlıyor.
Filistinli anne, tüm eksikliklerin ortasında ailesini doyurmak için çabalarken, eşi ise kumaş ve naylonlardan yapılmış çadırda İsrail saldırıları nedeniyle korku yaşayan çocuklarını neşelendirmeye çalışıyor.
Gazzeli baba, gündüz güneş enerjisiyle şarj ettiği küçük el feneriyle yaşadıkları ağır durumdan biraz olsun çıkabilmeleri için çocuklarına basit oyunlar oynatıyor.
Bölge sakinleri hem temel ihtiyaçlarını karşılamak hem de telefonlarını şarj etmek için güneş enerjisini kullanıyor. Güneş enerjisini sağlayan paneller yaygın bir şekilde bulunmuyor ve sadece birkaç saatlik ihtiyacı karşılayabiliyor.
Umutlar savaşın bitmesi yönünde
Çadırda yaşayan Filistinli ihtiyar kadın Vatife Ebu Haşiş, yerinden edildiği Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun kentinde ailesiyle birlikte geçirdiği güzel günleri yad ederken, daha önce huzurlu hissettiği karanlık gecelerde artık korku ve acının hakim olduğunu söylüyor.
Yüksek sıcaklıkların da bunalttığı Ebu Haşiş ailesindeki çocuklar, havalandırmanın olmadığı, sıcaklığı içeride tutan naylon çadırlarda cilt hastalıklarına yakalanıyor.
Evlerine dönüp acı ve korkudan uzak yaşamak isteyen Ebu Haşiş ailesi, sevdiklerinden birçoğunu yaşamdan koparan ve hayatlarını alt üst eden İsrail saldırılarının bir an önce sona ermesini umuyor.
İmkansızlıklar Gazzelileri ilkel zamanlara götürdü
Filistinli anne Sümeyye Ebu Haşiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yerinden edilmenin ve savaşın acısını yaşadık. Şimdi de temel yaşam ihtiyaçlarından, yemek pişirmek için elektrik ve tüpten yoksun bir çadırda yaşıyoruz. Kullandığımız her şey ilkel, hatta ayakkabı ve kıyafet bile az bulunuyor." dedi.
Ebu Haşiş, "Gece olunca korkularımız artıyor. Çünkü karanlık her yeri kaplıyor. Biz de ay ışığını veya varsa zayıf bir el feneri kullanıyoruz ki o da çok az aydınlatıyor." ifadesini kullandı.
İsrail saldırılarına değinen Ebu Haşiş, "Çocuklar geceleri şiddetli bombardıman sesleri yüzünden uyuyamıyor ve korkudan titriyorlar. Ne kadar çok korktukları yüzlerinden okunuyor." şeklinde konuştu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta Doğu ve Kuzey Afrika İletişim Sorumlusu Salim Oweis, 17 Ağustos'ta, "Gazze'deki birçok çocuk gördüklerini düşünmekten ve korkudan uyuyamıyor. Çocukların başa çıkması gereken çok fazla şey var. Bence bu durum uluslararası toplumun harekete geçmesi ve çocuklara öncelik vermesi için bir çağrı. Eğer böyle devam ederse, korkarım ki gelecek çok daha kasvetli olacak." ifadesini kullanmıştı.
Gazze'de çok sayıda Filistinli aile, Ebu Haşiş ailesi gibi temel ihtiyaçlardan yoksun ve korku ve endişenin kol gezdiği şartlar altında hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail saldırılarında evlerini ve sevdiklerini kaybeden Gazzeliler, bir an önce şiddetli bombardımanlardan, yıkımdan, ışığın olmadığı karanlık gecelerden uzakta güvenli bir hayata dönmeyi ümit ediyor.
Bombardıman sesleri altında uyumaya çalışıyorlar
Filistinli Salim ailesi, çocuklarıyla birlikte çadırlarının dışında yaktıkları ateşin başında otururken, İsrail ordusunun Bureyc Mülteci Kampı, Deyr el-Belah ve Han Yunus kentine yönelik saldırılarının sesleri gecenin karanlığını deliyor.
Salim ailesi, tahta, naylon ve kağıt yakarak gecenin karanlığını aydınlatarak çocuklarının korkularını biraz olsun dindirmeye çalışıyor.
Ateşkes haberi umuduyla dinlenen radyo
Salim ailesinin babası Ebu Muhammed, ateşkesin ilan edildiğini duymak ve terk etmek zorunda kaldıkları şehirlerine dönebilmek umuduyla radyoda haberleri dinliyor.
Çadırlarını aydınlatacak hiçbir şeyleri olmayan Salim ailesi, yemeği yaktıkları ateşte pişirmeye, karanlık için ise ay ışığından faydalanmaya çalışıyor.
Gazze Şeridi'ne kısıtlı bir şekilde insani yardımın ulaşmasına izin verilse de İsrail saldırılarının yoğunluğu, uzun süredir devam etmesi ve yerinden edilenlerin sayısının halkın çoğunluğunu çoktan aşması nedeniyle bu yardımlar Gazzelilerin temel ihtiyaçlarını karşılamasına yetmiyor.
"Gazze'de şimdi ateşkese ihtiyacımız var"
Wennesland, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ve ateşkes sağlanamaması durumunda Orta Doğu'da yaşanacak tehlikelere dikkati çekti.
BM Koordinatörü, "Gazze'deki savaş, tüm insani trajedi, bölgesel tırmanışın ciddi riski, çözülememiş İsrail-Filistin çatışması ve devam eden işgalle birlikte Orta Doğu'daki ateşi alevlendirmeye hazır bir durum yaratıyor." dedi.
"(Gazze'de) Şimdi ateşkese ihtiyacımız var." diyen Tor Wennesland, herhangi bir kıvılcım veya yanlış hesaplamanın, milyonlarca insanı daha çatışmaya sürükleyecek "bir dizi kontrol edilemez tırmanışa yol açabileceği" uyarısında bulundu.
Wennesland, "Gazze'de, kitlesel sivil kayıpları, İsrail'in yerinden edilmiş kişilere barınak sağlayan okullara ve camilere düzenlediği hava saldırıları ve sivil altyapının kasten tahrip edilmesi, daha geniş bölgede yankılanan acı ve şiddeti körüklüyor." diye konuştu.
İsrail'in son haftalarda tekrarlanan tahliye kararlarını eleştiren Wennesland, "Bu kabul edilemez koşulların devam etmesine izin verilirse Gazze'deki insani yardım operasyonları, nüfusun muazzam ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
İşgal altında bulunan Barı Şeria'daki "şiddet ve gerginliğe" dikkati çekti
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, uluslararası toplumun Gazze'ye odaklandığını, fakat işgal altındaki Batı Şeria'da "şiddet ve gerginliğin" arttığını, ortamın "barut fıçısına" döndüğünü belirtti.
15 Ağustos'ta Nablus yakınlarındaki Filistin köyünde İsrailli yerleşimcilerin gerçekleştirdiği saldırıya atıfta bulunan Wennesland, bu saldırının, İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı şiddet nedeniyle "hesap vermemesinin bir başka sonucu" olduğunu söyledi.
Wennesland, "Açıkça belirteyim ki bir başka artan tırmanışı önlemek istiyorsak, şiddet sona ermeli. Terör eylemlerinin hiçbir gerekçesi yok, siviller korunmalı ve kışkırtma durdurulmalı. Kutsal yerlerdeki statükonun herhangi bir ihlali de kesin şekilde reddedilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
BM Koordinatörü, hem Gazze'yi hem de işgal altındaki Batı Şeria'yı "etkili bir şekilde yönetebilen" ve işgal altındaki Filistin topraklarında istikrar ve güvenliği sağlayabilen bir Filistin hükümetinin "işini kolaylaştıracak bir çerçeve oluşturulması" gerektiğini vurguladı.
Wennesland, "Sonuç olarak, bu umutsuzluk kısır döngülerinden çıkmanın tek yolu işgali sona erdirecek ve iki devletli bir çözüme ulaşacak siyasi bir ufuktur." dedi.
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 480’i çocuk, 10 bin 980’i kadın olmak üzere 40 bin 265 Filistinli öldü, 93 bin 144 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 330'u karadan işgal sürecinde olmak üzere 693 askerinin öldüğünü, 10 bin 56 askerinin yaralandığını duyurdu.
Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 640 Filistinli hayatını kaybetti.
Muhabir: Ekip