Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 412 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği katliamlarda 71 kişinin hayatını kaybettiği, 176 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 44 bin 56'ya, yaralı sayısının da 104 bin 268'e yükseldiği kaydedildi.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği iki saldırıda 88 Filistinli hayatını kaybetti
Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere göre, İsrail savaş uçakları Meşru Beyt Lahiya bölgesindeki Kemal Advan Hastanesi çevresinde bulunan yerleşim alanını bombaladı.
Saldırıda ilk belirlemelere göre çoğu çocuk 66 Filistinli yaşamını yitirdi, 100 kişi yaralandı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, çok sayıda kişi hala enkaz altında bulunuyor. İsrail'in sivil savunma birimlerini hizmet dışı bırakması nedeniyle bölge halkı elleriyle ve çok basit ekipmanlarla arama kurtarma çalışmalarını yürütüyor.
Hastane çalışanları da saldırı sonrası enkaz altında kalanları arama kurtarma çalışmalarına katıldı.
Hastanedeki sağlık çalışanlarının kısıtlı olması ve İsrail'in hastaneye yeni sağlık ekiplerinin girişine izin vermemesi nedeniyle yaralılara kısıtlı şekilde müdahale edilebiliyor.
İsrail savaş uçakları Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir evi bombaladı
İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyine düzenlediği ikinci saldırıda, Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir evi bombalaması sonucu 22 kişi yaşamını yitirdi.
Sağlık kaynağından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde "Aruki" ailesine ait 6 katlı binayı bombaladı.
Saldırıda 10 çocuk ve 5 kadın olmak üzere 22 Filistinli yaşamını yitirdi.
Enkaz altında mahsur kalanların olduğu, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği aktarıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda 3 kişi öldü
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı bünyesindeki 5. Kamp bölgesine topçu saldırıları düzenledi.
Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail askerleri, Bureyc Mülteci Kampı'nın kuzey ve doğu bölgelerinde yoğun şekilde ateş açtı.
Gazze kentinin güneydoğusundaki Zeytun ve Sabra mahallelerinde de yoğun şekilde sis bombası atıldı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu top atışlarıyla Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesini vurdu.
İsrail ordusu Meşru Beyt Lahiya çevresinde yer alan binaları havaya uçurdu, bölgeden şiddetli patlama ve silah sesleri duyuldu.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinde İsrail saldırılarında 2 günde, 9 Filistinli öldü
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile sınır muhafızlarının son iki günde Cenin'de faaliyet gösterdiği" ifade edildi.
Son 48 saatte Cenin'de havadan düzenlenen bir saldırıda 3 kişinin, ateş açılması sonucu da 6 kişinin öldüğü aktarılan açıklamada, Cenin'deki saldırılar sırasında patlayıcı üretilen dört atölye ile yollara döşenen patlayıcıların imha edildiği öne sürüldü.
Saldırılarda ayrıca bazı silahların bulunduğu, aranan bazı kişilerin gözaltına alındığı da iddia edildi.
İsrail güçlerinden herhangi bir kayıp olmadığı belirtildi.
İsrail, 19 Ekim'de Cenin kenti ve mülteci kampına saldırılar düzenlemeye başlamış, 8 kişinin hayatını kaybettiği ve 19 kişinin yaralandığı baskınların ardından dün geç saatlerde bölgeden çekilmişti.
İsrail ordusunun iki gün boyunca düzenlediği baskınlarda çok sayıda evi ateşe verdiği ve yıktığı; kentte altyapının tahrip edildiği, 4 kilometre uzunluğundaki su ve kanalizasyon şebekelerinin doğrudan hedef alındığı aktarılmıştı.
Elektrik kesintisinin yaşandığı bölgede düzenlenen baskınlar sırasında çok sayıda Filistinlinin gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakıldığı ifade edilmişti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 5 Filistinli hayatını kaybetti
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusuna ait insansız hava uçakları (İHA) kuzeydeki Beyt Lahiya beldesinde sivillerin bulunduğu alanı bombaladı.
Saldırıda 4 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail savaş uçakları Beyt Lahiya'nın kuzeyindeki Sukne Fedus bölgesini de hedef aldı.
Beyt Lahiya'nın Tel Zater bölgesindeki Avde Hastanesi yönetiminden yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait İHA'nın hastane avlusuna bomba attığı kaydedildi.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre ise İsrail güçleri Gazze kentinin doğusunda toplanan sivilleri hedef aldı, saldırıda bir Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail'in saldırılarıyla göçe zorladığı Filistinlilerin çadırları su altında kaldı
İsrail ordusu, Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenlerken bir gün sonra da bu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İsrail basınına da yansıyan "Generaller Planı" adını taşıyan plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, ardından bölgenin kuşatılarak gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesini öngörüyor.
İsrail'in 5 Ekim'den bu yana neredeyse 50 gündür yürüttüğü yoğun saldırılar yüzünden kuzeydeki on binlerce Filistinli, yine saldırılar ve kısıtlamalar altındaki Gazze kentine doğru bir kez daha göç ediyor.
"Stadyumdaki çadırlara sığındık"
Göçe zorlananlardan 48 yaşındaki Ramiz Avvad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 kişilik ailesiyle çok zor şartlar altında yaşamaya çalıştıklarını söyledi.
İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde sürdürdüğü yoğun saldırılar nedeniyle ailesiyle Cibaliya Mülteci Kampı'ndan uzaklaştırıldıklarını aktaran Avvad, Gazze şehrinde bulunan Yermuk Stadyumu'nda iptidai şartlar altındaki çadırdan başka sığınacak bir yer bulamadıklarını belirtti.
"Yermuk Stadyumu'nda yüzlerce çadır var ve kuzeydeki Cibaliya Kampı ve çevresinden uzaklaştırılan yüzlerce Filistinli buraya sığındı. Özellikle soğuk ve yağışlı hava nedeniyle felaket koşullar altında yaşıyoruz." diyen Avvad, aldıkları tedbirlere rağmen şiddetli yağışta çadırlarının su altında kaldığını anlattı.
Kaldıkları stadyumun, zeminin toprak olması nedeniyle yağmurun bastıkları yeri çamura dönüştürdüğüne işaret eden Avvad, bunun da hareketlerini imkansız hale getirdiğini vurguladı.
"Evimizden bir şey almamıza izin verilmedi"
Avvad, kuzeyde kaldıkları evlerinden yanlarına bir şey almalarına izin verilmeden çıkarıldıklarını belirterek, "Yeterli battaniye ve kıyafet olmadığı için ailem, küçük çocuklarım soğuk hava karşısında mukavemet edemiyor. Yiyecek, su ve en temel yaşam gereksinimlerinin bulunmadığı çadırlarda yaşadığımız trajediyi daha derinleştirecek yağmurun yeniden yağmasından endişe ediyoruz." diye konuştu.
İsrail saldırılarından önce bereket. vesilesi görerek, yağmuru sevinçle karşıladıklarını anımsatan Avvad, "Önceden yağmur yağdığında bütün aile İsrail'in yıktığı evimizde sobanın etrafında toplanır, bir şeyler yer, keyifli vakit geçirirdik. Bugün ise saldırılar nedeniyle durum değişti; çadırlardaki yaşantımızda yağmur artık bizim için ağır bir hava koşulu." ifadelerini kullandı.
Zorunlu göç ve mevcut barınma koşulları Filistinlilerin yaşamlarını daha da ağırlaştırıyor
İsrail'in soykırımı sebebiyle çadırlarda yaşamak zorunda kalan diğer Filistinlilerin durumu da Avad ve ailesinden farklı değil.
Yerinden edilen Filistinliler okullara, akraba ya da tanıdıklarının evlerine sığınmak zorunda kalırken, bazıları su ve yiyeceğin bulunmadığı hastalıkların yayıldığı ortamlarda; sokak, hapishane ve park bahçelerine çadır kurmak zorunda kalıyor.
Gazze'deki Filistin hükümetinin verilerine göre, Gazze Şeridi'nde yaşayan 2 milyon 300 bin Filistinliden 2 milyonu, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden soykırımı sırasında yerinden edildi.
Babası, annesi ve üç erkek kardeşiyle Yermuk Stadyumu yakınlarında çadırda yaşamak zorunda kalan 26 yaşındaki Sabrin el-Medhun da çektikleri sıkıntılara işaret ederek, "İlk kez çadır hayatını yaşıyoruz. Beyt Lahiya'dan zorla çıkarıldıktan sonra çadırda yaşamak düşündüğümüzden daha zor. Birdenbire yağmur suyuyla her şey battı ve artık dayanamadık, yağmura teslim olduk. Herkes yağmurun durması ve canımızın kurtulması için Allah'a dua ediyordu." şeklinde konuştu.
Yağış ve aşırı soğukta ihtiyaçlarını temin edememenin, hayatı daha da zorlaştırdığını vurgulayan Medhun, içinde bulundukları durum ve çaresizlikten dolayı "sürekli ağladığını" söyledi.
Medhun, "Dünya işgale destek vermeye devam ederken bu felakete uğrayan yaşlı babama ve anneme bakıyorum." ifadelerini kullandı.
Filistinli genç, "Dünyadaki her özgür insanı, yerinden edilen Filistinliler için harekete geçme ve bu çılgınca savaşın durdurması için İsrail'e baskı yapma" çağrısında bulundu.
Sığınma alanları, yaşam şartlarını barındırmıyor
Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal ise yağmur mevsiminden önce çadırlarda yaşayan Filistinlilere çadırların yıpranması ve bozulması konusunda uyarılarda bulunduklarını ifade etti.
Basal, "Filistinlilerin yerlerinden edildiği bölgeler hastalık ve salgın hastalık yuvası haline geldi, Filistinlilerin hayatlarını sürdürebilmesi için ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu durum yüzünden insanlar soğuk ve yağmur tehlikesiyle karşı karşıya kaldı." dedi.
İsrail ordusunun altyapı ve drenaj kanallarını tahrip ettiği bilgisini paylaşan Basal, bu durumun yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlarda maruz kaldıkları felaketi derinleştirdiğini kaydetti.
Basal, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarına "zorla yerinden edilmiş kişileri yağmur sularından koruyan barınakların sağlanması için acilen müdahale" çağrısında bulundu.
DSÖ'den "Gazze'deki en az 12 bin hastanın acil tıbbi tahliyesi yapılmalı" çağrısı
Ghebreyesus, Gazze'deki hastaların tıbbi tahliyesine ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
DSÖ ve ortaklarının, Gazze'den Ürdün'e 6 hasta ve 7 refakatçiyi tahliye ettiğini belirten Ghebreyesus, bu hastalardan 2'sinin ABD'ye nakledileceğini, 4'ünün ise gelişmiş tedavi için Ürdün'de kalacağını aktardı.
Ghebreyesus, "En az 12 bin hastanın Gazze dışında acil uzman sağlık bakımına ihtiyacı var. Bu yüzden tıbbi tahliyeler için mümkün olan tüm koridorların kullanılması yönündeki çağrımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Muhabir: Ekip